WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; boşanma kararında nafakanın TEFE-TÜFE oranında artışına hükmedildiğini, boşanmadan sonra davalının ekonomik durumunda olağanüstü iyileşme olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Yine aynı kanunun 331.maddesinde; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflarca her zaman nafaka artırım davası açılabilir (HGK 15.07.2009 gün ve 3-352 E/348 K) ....

    SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple, bölge adliye mahkemesinin tedbir nafakasının başlangıç tarihine ilişkin esastan red kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının hüküm sonucu fıkrasının 4. bendinde yer alan "Davacı için 15. celsede verilen 500,00TL tedbir nafakasının dava kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar, dava kesin hükümle sonuçlandıktan sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, bu miktarların tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın gelecek yıllar için TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırım yapılmasına" sözcüklerinin hükümden çıkarılmasına, yerine 4. bent olarak “30/10/2020 tarihli ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde; dava tarihi olan 26/12/2017 tarihinden itibaren geçerli olmak ve her ay ödenmek üzere aylık 500TL nafakanın boşanma hükmü kesinleşinceye kadar tedbir, boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra da yoksulluk nafakası olarak...

      Diğer taraftan, nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında yaklaşık iki yıl süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, müşterek çocuklar ... ve ... yaşları ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. O halde, mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı, eğitim durumları, ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olacak şekilde ödenmekte olan nafakanın bir miktar artırılmasına karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka artırım davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 1. Aile Mahkemesinin 2013/374 Esas ve 2013/927 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma neticesinde müşterek çocuk 2008 doğumlu ...'ın velayetinin davacıya verildiğini, söz konusu karar ile müşterek çocuk için 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığını ve nafakanın yetersiz kaldığını bu nedenle müşterek çocuk için iştirak nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

          Somut olayda; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında, takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup; mahkemece, iştirak nafakasının aylık 275,00 TL'ye çıkartılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle, davalı vekilinin iştirak nafakasının artırım oranına ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Türk Medeni Kanunu'nun 176/4.maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince, mahkemece iradın arttırılması için, ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi icabetmektedir. Mahkemece, takdir edilen yoksulluk nafakası artırım oranı fazladır. Zira, dosya içeriğinden; tarafların Ereğli 2....

            Aile Mahkemesi'nin 2017/689 Esas, 2018/298 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile birlikte müvekkili lehine aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin artan ihtiyaçları karşısında nafakanın yetersiz kaldığını, davalının ise aylık gelirinin her sene arttığını, nafakanın değişen koşullara göre artırılmasının mümkün olduğunu, hayat pahalılığı ve ekonomik koşullar karşısında işbu rakamların anlamını ve amacını yitirdiğini, bu nedenlerden dolayı yaklaşık 4 yıldır sabit olan nafaka miktarının 7.500,00 TL'ye yükseltilmesini, belirlenecek olan nafakanın her yıl ÜFE oranında artışa tabi tutulması ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12.10.2021 NUMARASI : 2020/89 ESAS, 2021/650 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Kaldırılması-Nafakanın Artır KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı-davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İzmir 5....

            Anlaşmalı boşanma sonucu hükmedilen iştirak nafakasının indirilmesi, nafakanın artırım oranına ilişkin protokol hükmünün iptali ve protokoldeki ortak çocuğa ilişkin diğer mali yükümlülüklerin yeniden uyarlanmasına ilişkin dava bakımından davacının istinaf taleplerinin incelenmesinde; İştirak nafakasının indirilmesi istemini de içeren iş bu davanın, taraflarının boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davalı annesine verilmesine ve ortak çocuk yararına iştirak nafakası takdirine ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden yaklaşık iki yıl sonra açıldığı, tarafların boşanma ilamının kesinleş mesinden sonra ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişikliğin olmadığı, davacının sırf boşanmayı sağlayabilmek için imzaladığı protokol gereğince iştirak nafakası ödemeyi, çocuk için diğer mali yükümlülükleri kabul etmesi ve boşanma kararının kesinleşmesi sonrasında, eldeki dava tarihi arasında geçen sürede müşterek çocuk lehine olan iştirak nafakasının indirilmesi, nafakanın artırım oranına...

            , nafaka miktarının 750 TL ye çıkarıldığını ve yıllar içerisinde hiç bir artırım yapılmadığını, davalı tarafın kızı için nafaka dışında hiç bir maddi ve manevi destek sağlamadığını, kızının şu an 15 yaşında olduğunu, yaşının ilerlemesi ve ihtiyaçlarının da değişmesi sebebiyle ihtiyaçlarının arttığını, mahkemenin de takdir edeceği üzere paranın alım gücünün yıllar içerisinde düşmesi sonucu şu an ödenen 750 TL nafakanın oldukça yetersiz kaldığını, kızının LGS sınavında ilçe birincisi olduğunu, başarılı bir öğrenci olduğunu ve Ankara da iyi bir lise kazandığını, sürekli olarak okul masrafları ve kitap ücretlerinin artması ayrıca şehir dışında okuması sebebiyle diğer tüm ihtiyaçlarının da arttığını, kızının yaşının da büyümesi ile birlikte enflasyon paranın alım gücü de değerlendirildiğinde söz konusu nafakanın daha da yetersiz hale geldiğini, bu sebeplerle davanın kabulü ile nafakanın artırılarak 2.500,00 TL olarak belirlenmesini talep etmiştir....

            Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Cari nafakanın belirlendiği davada dava tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 4 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

            UYAP Entegrasyonu