"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; ödenmekte olan yoksulluk ve iştirak nafakalarının zaman içerisinde ihtiyaçları karşılamadığı ileri sürülerek yoksulluk nafakasının 60 TL'den aylık 150 TL'ye, iştirak nafakasının 30 TL'den 250 TL'ye yükseltilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece; "Davalının ekonomik durumu itibariyle nafaka artışını ödeyecek durumda olmadığı, işsiz olduğu herangi bir gelirinin bulunmadığı, omuzundaki rahatsızlıktan dolayı zorlayıcı işlerde çalışamadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2016/610 Esas, 2016/1135 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının ayrı ayrı 225 TL'ye artırılmasına, davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının 500 TL'ye artırılmasına ve nafakalara her yıl ÜFE oranında artırım yapılmasına karar verildiğini, aradan geçen zaman diliminde müşterek çocukların ve müvekkilinin ihtiyaçlarının arttığını, davalının ekonomik durumunda iyileşmenin olduğunu belirterek, ÜFE oranlaması sonucu 456 TL'ye çıkartılan iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 1.000 TL'ye çıkartılmasına, müvekkili T1 için ÜFE oranlaması sonucu 1.014 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 1.500 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....
müşterek çocuk Furkan'ın okulu bırakarak 1.000 TL gelirle çalışmaya başladığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, iştirak nafakasının ise indirilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye (Aile) Mahkemesinin 2011/168 Esas ve 2013/93 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını ve aynı ilam ile davacı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Furkan Efe lehine aylık 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süreçte nafaka miktarının son derece yetersiz kaldığını, müşterek çocuğun eğitim ve sağlık harcamaları bulunduğunu özetle belirterek, davacı için yoksulluk nafakasının aylık 900,00 TL ye ve müşterek çocuk için iştirak nafakasının aylık 1.400,00'er TL ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. TMK.nun 175.maddesi uyarınca lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olan davacı ve nafaka yükümlüsü davacının tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları, nafaka ödedikten sonra geri kalan geliri ile davalının geçimini sağlama imkanı ve hakkaniyet ilkesi, paranın alım gücünün zaman içinde düşmesi, Yargıtay uygulamaları gereği 2018 tarihi ile dava tarihi arasında geçen sürede ÜFE oranlarının artması, birlikte değerlendirildiğinde, yoksulluk nafakasının 2.000,00 TL. olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların Antalya 3 Aile Mahkemesinin 2009/836 Esas 2010/1382 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kararın 10/02/2011 tarihinde kesinleştiğini, karar ile davacı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakası , müşterek çocuk Rafet Can lehine aylık 100,00 TL iştirak nafakası bağlandığını, Davacının Niğde Aile Mahkemesinin 2018/171 Esas 2018/737 Karar sayılı dosyasi ile nafaka arttırım davası açtığını, müvekkili için 400,00 TL yoksulluk nafakasına müşterek çocuk Alperen için aylık 200,00 TL iştirak nafakasına, müşterek çocuk Rafet Can Eren için aylık 250,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacının bu dava ile iyi niyetten yoksun ve çıkar amaçlı açıldığını, müvekkilinin özel bir şirkette şoför olarak çalıştığını, müvekkilinin çalışması karşılığında edinmiş olduğu para ile çocuklarının bakım ve giderlerinin her zaman karşılamakta olduğunu, ve karşılamaya devam edeceğini, müvekkilinin çocukları ile her görüşmesinde borç para bularak çocuklarına...
Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. İlk derece mahkemesince kadının 350,00 TL olan yoksulluk nafakasının 525,00 TL artırımı ile aylık 875,00 TL'ye yükseltildiği, artırılan yoksulluk nafakasının bir yıllık artırım miktarının 6.300,00 TL'ye tekabül ettiği, çocuğun 250,00 TL olan iştirak nafakasının 625,00 TL artırımı ile 875,00 TL'ye yükseltildiği, artırılan iştirak nafakasının bir yıllık tutasının ise 7.500,00 TLye tekabül ettiği, artırım yapılan yoksulluk ve iştirak nafakasını ayrı ayrı bir yıllık tutarlarının 17.830 TL nin altında kaldığı anlaşıldığından karar davalı açısından kesin niteliktedir. İzah edilen nedenlerle, davalı erkeğin istinafının HMK'nın 352.maddesi gereğince reddine, davacı kadının istinafının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Dosya içeriğine göre, davalının düzenli bir işi ve gelirinin bulunmadığı, zaman zaman çalıştığı, çalıştığında asgari ücret seviyesinde gelir elde ettiği, asgari ücret seviyesindeki gelirin yoksulluk nafakasına hükmedilmesine ya da devam etmesine engel olmayıp nafaka miktarında bu gelirin değerlendirilmesi gerektiği, hükmedilen nafaka miktarı ve davalının yoksulluktan kurtaracak geliri bulunmadığı dikkate alındığında nafakaya hükmedilmesini gerektiren hallerde bir değişiklik olmadığı, davalının yoksulluk halinin devam ettiği, yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da azaltılması koşullarının bulunmadığı, mahkemece kararda yazılı nedenlerle davanın tümden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Sakarya 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2015 NUMARASI : 2014/649-2015/159 Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı için hükmolunan aylık 180 TL yoksulluk nafakasının, aylık 500 TL'ye, müşterek çocuk için hükmolunan aylık 130 TL iştirak nafakasının ise, aylık 500 TL' ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aylık 400 TL yoksulluk nafakasına ve aylık 350 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dolayısıyla bu rakamlar karar tarihindeki 8.000,00TL olan kesinlik sınırının altındadır ve karar istinaf talebinde bulunan davacı ve davalı taraf yönünden HMK'nın 341/4 maddesi gereği kesin niteliktedir. Bu nedenle davacı tarafın yoksulluk nafakasına, davalı tarafın ise yoksulluk ve iştirak nafakasına yönelik istinaf kanun yoluna başvurma talebinin kesin karara ilişkin olması dikkate alınarak, HMK'nın 341/4 ve 352/1- b maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir....