WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı davaya cevap vermemiş, duruşmada açılan nafaka davasını kabul etmediğini, talep edilen nafakayı ödeme gücünün olmadığını bu nedenle davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilerek aradan geçen sürede nafakanın günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı gerekçesi ile müşterek çocuk için aylık 25.00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 175 TL artırılarak 200 TL'ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

    Asliye (Aile) Mahkemesinin 2011/168 Esas ve 2013/93 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını ve aynı ilam ile davacı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Furkan Efe lehine aylık 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süreçte nafaka miktarının son derece yetersiz kaldığını, müşterek çocuğun eğitim ve sağlık harcamaları bulunduğunu özetle belirterek, davacı için yoksulluk nafakasının aylık 900,00 TL ye ve müşterek çocuk için iştirak nafakasının aylık 1.400,00'er TL ye çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Hukuk Dairesinin 18/01/2014 tarih, 2014/8060 esas, 2014/14955 karar ve 26/03/2012 tarih, 2012/4119 esas, 2012/7991 karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, istinaf sınırı her bir talep yönünden, kabul ve reddedilen nafaka tutarları dikkate alınarak ayrı ayrı belirlenir. Reddedilen iştirak nafakası arttırım talebi yönünden istinaf başvurusunda bulunan davacı aleyhine reddedilen nafakanın yıllık miktarı değerlendirildiğinde, 100,00 TLx12= 1.200,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırının altındadır. Bu sebeple davacının istinaf talebinin iştirak nafakası talebi yönünden reddine dair karar verilmesi gerektiği, Anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun yoksulluk nafakası yönünden karar usul ve yasaya uygun bulunulmakla esastan, iştirak nafakası yönünden HMK 341/2 maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir....

    Aile Mahkemesi'nin 10/11/2020 tarih, 2019/454 Esas ve 2020/511 Karar sayılı kararında" kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakası artış miktarının yetersiz olduğu" yönlerinden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK.'...

    Aile Mahkemesinin 2010/27 esas, 2012/842 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Gülizar Yıldız için hükmolunan iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 100,00 TL arttırılarak aylık 250,00 TL’ye yükseltilmesine, davacının yoksulluk nafakası artırım talebinin reddine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vasisi vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi tarafından verilen kısmen kabul kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılıkararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

    sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

    Davalı cevap dilekçesinde özetle; iştirak nafakasını düzenli olarak ödediğini, işbu anlaşmalı boşanma kararı ile davacı lehine yoksulluk nafakası karar altına alınmadığından davacının yoksulluk nafakası davası açma hakkı bulunmadığını, iştirak nafakasının artırılmasına yönelik iddiaların yerinde olmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece;davanın kısmen kabulü ile; davacı kadın için dava tarihi 29/07/2021 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500 TL yoksulluk nafaka ile, çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının dava tarihinden geçerli olmak üzere artırılarak; Beyza için 600 TL, Büşra için 450 TL olarak nafaka miktarlarının tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

    Mahkemece; davanın kabulü ile müşterek çocuk için aylık 200,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 700 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2.maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....

      Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Hakim, yoksulluk nafakasının takdirinde, nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile, nafaka yükümlüsü kocanın gelir durumu arasında bir oranlama yaparak, taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyarak bir karar vermelidir. Bu verilecek karar da TMK.nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun olmalıdır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, yıllık ÜFE artış oranı, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları nazara alındığında mahkemece takdir edilen nafaka yüksektir....

        Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

          UYAP Entegrasyonu