Reddedilen dava değeri (nafakanın istirdadı - aylık nafaka 250 X ay 4 ve nafakanın kaldırılması -aylık nafaka 250 x ay 4 = 2.000 TL) 5.880 TL sının altında olup, asıl davada verilen hüküm taraflar bakımından kesin niteliktedir. Bu nedenle davacı tarafın asıl dava bakımından istinaf kanun yoluna başvurma talebinin usulden reddi gerekmiştir. B-Birleşen dava bakımından istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince birleşen davadaki velayetlerin değiştirilmesi, ortak çocuk Berk için hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılması isteklerine ilişkin verilen kararlar istinaf incelemesi dışında bırakılarak kesinleşmiştir....
TMK'nın 329. maddesine göre, "Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir." TMK'nın 330. maddesine göre; "Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur." TMK'nın 331. maddesine göre; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, ortak çocuk Özüm Rana'nın yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları, nafakanın niteliği, nafaka yükümlüsünün gelir durumu nazara alındığında, ortak çocuk lehine aylık 600,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesinin ve hükmedilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmıştır. Nafakaların gelecek yıllarda arttırılmasında artış tarihi olarak kararın kesinleştiği tarih benimsenmektedir. (Yargıtay 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde;... Aile Mahkemesinin 14.09.2011 tarihli kararı ile müşterek çocuk lehine 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, iştirak nafakasının 600 TL’ye çıkarılmasına ve her yıl ÜFE oranında artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
(TMK. nun 329/1. maddesi) Toplanan deliller uyarınca;tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, iştirak nafakasının niteliği, günün ekonomik koşulları, müşterek çocuğun ihtiyaçları, çocuğun yaşı ve eğitim çağına gelmiş bulunması ile hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde iştirak nafakasının düşük belirlendiği anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesince dava tarihinden itibaren doğrudan iştirak nafakasına hükmetmek yerine karar kesinleşinceye kadar tedbir nafakasına sonrasında iştiratk nafakasına dönüştürmesi de hatalı ve usulsüz bulunmuştur. Sonuç olarak; davacı tarafın istinaf talebinin kısmen kabulü ile kararın kaldırılarak velayeti davacıya verilen müşterek çocuk 2017 doğumlu Elif Eylül Şahin için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 2.000 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, hükmedilen iştirak nafakasının her yıl TÜFE oranında artırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Yargıtay'ın son içtihatlarında nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin, nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira, işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun, yukarıda izah edilen şekilde yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Bunun dışında, ödemenin gıda ev eşyası gibi açıklamalar ile yapılması halinde ise, bu ödemeler ahlaki vazifenin yerine getirilmesi kapsamında olup nafakaya mahsup edilemeyeceğinden davacının bu yöndeki istinafında isabet bulunmamaktadır....
TMK.nun 327.maddesinin 1.fıkrasında "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler anne ve baba tarafından karşılanır" aynı kanunun 328/1. maddesinde " ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder" 329/1 maddesinde de " küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir" hükmü yer almaktadır. İştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır. Velayetin kendisine bırakıldığı eş çocuğa bakmayıp karşı taraf çocuğa bakıyorsa çocuğa bakan, velayetin değiştirilmesi davası açmak zorunda olmadan doğrudan iştirak nafakası talebinde bulunabilir. Velayet değiştirilmeden çocuğa bakan iştirak nafakası davası açıp iştirak nafakasına hükmolunduktan sonra çocuk velayetinde bulunduğu tarafın yanına giderse bu taraf nafakanın kaldırılmasını her zaman isteyebilir ve nafaka kaldırılır....
Dava, iştirak nafakası talebine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nun 182/2 maddesine göre, velayet kendisine verilmeyen eş, müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Hakim istem halinde irad biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. 4721 sayılı TMK'nun 328 m.sine göre, ana ve babanın bakım gücü çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. 4721 sayılı TMK'nun 329 ve 330. m.lerine göre de, küçüğe fiilen bakan ana ve baba diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur....
Aile Mahkemesinin 13.07.2015 tarih ve 2015/306 Esas 2015/369 Karar sayılı ve 14.07.2015 kesinleşme tarihli ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, müşterek çocukların velayetlerinin davacıya verildiği, davalı tarafça açılan velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası davasının istinaf bozması neticesinde Zonguldak 1. Aile Mahkemesinin 10.07.2020 tarih ve 2019/191 Esas 2020/266 Karar sayılı kararı ile davacı birleşen davacının velayetin değiştirilmesi davasının reddine, iştirak nafakası davasının reddine karar verildiği, boşanma kararı ile talep edilmediğinden müşterek çocuklar lehine nafaka bağlanmadığı, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocukların bakım ve eğitim giderlerine “gücü” oranında katkıda bulunması gerektiği anlaşıldığından..."gerekçesi ile; "DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, tarafların müşterek çocukları BİRGE TEGİN ile ÇAĞIN İHYA'nın her biri lehine ayrı ayrı aylık 500,00.-TL'den toplam aylık 1.000,00....
Ancak nafaka takdir edilirken; velayet kendisine tevdi edilmeyen tarafın ekonomik imkanları yanında; çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları da dikkate alınmalı, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeği ve yüklendiği sorumluluklar da gözönünde bulundurulmalıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1.maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile, HTS kayıtlarının getirtilmemesini, velayeti, çocuk için iştirak nafakası verilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl dava yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının artırılması, birleşen dava yoksulluk nafakasının kaldırılması ve velayetin değiştirilmesi ile birlikte iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin olup basit yargılama usulüne tabidir....