DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılık Boşanma, Önlem Nafakası davasında (TMK m.166/1)davacı-karşı davalı taraf, kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, velayet ve reddedilen tazminat talepleri yönünden, davalı-karşı davacı taraf, erkeğin kabul edilen davası, kusur tespiti, reddedilen tazminat talepleri ile nafaka miktarları yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası yönünden davanın reddine, iştirak nafakası isteminin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların ... ....Aile Mahkemesi'nin .../06/2015 tarih 2015/408 Esas-2015/468 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kararın .../06/2015 tarihinde kesinleştiğini, müvekkili ile müşterek çocuk lehine boşanma ilamında iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmediğini belirterek davacı müvekkili için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 250.00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 500.00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....
Somut olayda; boşanma davasında davalı lehine 1.500,00 TL tedbir nafakası ve 8.000,00 TL barınma yardımı ödenmesine karar verildiği, yargılama sonunda davalı için 8.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, nafakanın yüksek belirlendiği gerekçesi ile kararın bozulması üzerine yerel mahkemece yoksulluk nafakasının 4.000,00 TL'ye düşürülmesine karar verildiği, boşanma yönünden kararın 24.09.2012 tarihinde, nafaka yönünden 08.09.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Temyize konu olayda ise; davalı tarafından 27/04/2014 - 06/04/2015 tarihleri arası aylık 4.000,00 TL'den 12 aylık yoksulluk nafakası 48.000,00 TL ve 2.086,01 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 50.086,01 TL'nin tahsili için davacı hakkında takip yapılmıştır. .......
Dava konusu diğer uyuşmazlık, davacı kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. .... Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası .... yayınladığı .... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların 01/11/2005 tarihinde keşinleşen karar ile boşandıkları, çocuğun 30/04/2003 doğumlu olduğu, kadının ev hanımı olduğu, annesi ile yaşadığı, erkeğin satış sorumlusu olarak çalıştığı, kira ödediği anlaşılmaktadır....
TMK 330/1. maddesinde ise "Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" denilmektedir.. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. ./.....
davalının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde bulunan yoksulluk nafakasına ilişkin 1.bendinin kaldırılmasına ve bu konuda yeniden hüküm kurularak, davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanısına ulaşılmıştır....
Ayrıca madde metninden de anlaşıldığı üzere yoksulluk nafakası isteminde bulunan tarafın kusurunun daha ağır olmaması gerekmektedir. Ancak yoksulluk nafakası, boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacına yönelik olduğu içindir ki, boşanmış olan yoksul tarafa verilecek olan yoksulluk nafakası, hiçbir surette diğer tarafa yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde değildir. Şayet böyle olsaydı, sadece boşanmada kusuru olan eşten istenebilmesi gerekirdi. Oysa ki, maddede açıkça belirtildiği gibi, kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk T.: Aile Hukuku, C. 2, 15. Bası, İstanbul 2013, s. 302). Bunun yanında, yoksulluk nafakası istenebilmesi için istemde bulunan tarafın boşanma yüzünden yoksulluğa düşme tehlikesiyle karşılaşmış bulunması şarttır....
Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının attırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yoksulluk nafakasının reddi ile iştirak nafakasının arttırılmasının kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; ... 2....
Davalı vekili kesin hüküm itirazında bulunmuş ise de boşanma kararındaki velayet, kişisel ilişki ve iştirak nafakasına ilişkin hükümler kesin hüküm oluşturmayacağından bu itiraz yerinde görülmemiştir. 4721 sayılı TMK'nın 175. maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez....