aylık 50,00 TL iştirak nafakasının arttırılarak aylık 250,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
kalkması gibi yoksulluk nafakasının azaltılmasını gerektirecek koşullarda bulunmadığı," gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir....
Hakim istem halinde irad biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. 4721 sayılı TMK'nun 328 m.sine göre, ana ve babanın bakım gücü çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. 4721 sayılı TMK'nun 329 ve 330. m.lerine göre de, küçüğe fiilen bakan ana ve baba diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; müvekkillerine ödenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz olduğunu ileri sürerek; davacı için ödenen aylık 70.00.- TL yoksulluk nafakasının 250.00.- TL ye, ortak çocuk ... için ödenen aylık 80.00.- TL ile ortak çocuk ... için ödenen aylık 100.00.- TL iştirak nafakalarının 300.00.- er TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir ....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/428 esas 2000/813 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Doğukan Enes'in velayetinin annesine bırakıldığını, çocuk için 50 TL iştirak nafakasına, müvekkili için 30 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, en son Ankara 1.Aile Mahkemesinin 2011/1554 Esas 2012/889 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 240 TL'ye, iştirak nafakasının 225 TL yükseltildiğini, aradan geçen zaman içinde müvvekili ve çocuğunun ihtiyaçlarının arttığını, müvekkilinin ev hanımı olup,bir gelirinin olmadığını ileri sürerek iştirak nafakasının aylık 600 TL'ye, yoksulluk nafakasının aylık 650 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; yeniden evlendiğini, bir çocuğunun daha olduğunu, giderlerinin arttığını savunarak davanın reddini istemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2015 NUMARASI : 2014/86-2015/212 Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının kaldırılması, karşı davada ise iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
verdiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay kararlarında da açıklandığı üzere anlaşmalı boşanmanın yoksulluk durumunun ortadan kalkması halinde yoksulluk nafakasına ilişkin ödemelerin de kaldırılması gerektiğini, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde hükmedilen yoksulluk nafakasının indirilmesi gerektiğini, buna ilişkin de Yargıtay kararlarının mevcut olduğunu, yerel mahkemece; bu hususlar hiç göz önünde bulundurulmadan, iddialarının neden kabul edilmediği yeterince gerekçelendirilmeden, iddialarına dayanak olan delillerden hiç bahsedilmeden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi gerekçeli karar hakkının da ihlali niteliğinde olduğunu, yoksulluk nafakasının ve yerel mahkeme kararının anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının talepleri doğrultusunda kaldırılması istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
Aile Mahkemesinin 2003/220 Esas- 2004/457 Karar sayılı ve 25.04.2004 tarihli kararı ile yoksulluk nafakasının 150 TL, iştirak nafakasının 200 TL’ye yükseltildiği, aradan 6 yıldan fazla süre geçtiği, ödenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının günümüz şartlarında paranın alım gücünün azamasından dolayı ekonomik bir anlam ifade etmediğini, ihtiyaçlarını hiç bir şekilde karşılayamadığını beyan ederek, müvekkili için bağlanmış olunan 150,00 TL yoksulluk nafakasının 850,00 TL ye, müşterek çocuk için bağlanmış olunan iştirak nafakasının 1.150,00 TL ye çıkarılmasına karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, özetle davacının Meslek Yüksek Okulu mezunu olduğunu, sigortalı bir işte çalıştığını, davacıya anne ve babasından çok miktarda taşınmaz kaldığını, fiilen çalışarak gelir elde etmeleri sebebi ile mali durumlarında bir kötüleşme olmasının söz konusu olmadığını, nafaka miktarının artmasını gerektiren esaslı bir nedenin gerçekleşmediğini beyan ederek davanın...
Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde, eş ve çocuklar için hükmedilen nafakaların ayrı ayrı kabul veya reddedilen yıllık nafaka miktarı değerlendirilir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 25.04.2012 tarih ve 2012/7371 Esas 2012/10992 Karar ve 12.01.2015 tarih 2014/13494 Esas 2015/291 Karar sayılı kararları). Mahkemece kabul edilen iştirak ve yoksulluk nafakasının ayrı ayrı yıllık tutarı (600,00'er x12=7.200'er TL) ile red edilen yoksulluk nafakasının ( 150,00x12= 1.800,00 TL) yıllık tutarı miktar itibariyle karar tarihindeki kesinlik sınırının altındadır ve karar kabul ve reddedilen miktarlar yönünden HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; geriye etkili olarak yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması istenmiş, Mahkemece talep kabul edilerek nafakalar kaldırılmış, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, temyiz itirazları yerinde değildir. HUMK'nın 381. ve 388. maddesi uyarınca hüküm infazda tereddüt yaratmayacak açıklıkta olmalıdır....