Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından, tarafların 14.03.2011 tarihinde boşandıkları, boşanma ilamı ile davacı lehine aylık 150 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği,......
Anılan bu karar ile boşanma kararı ile birlikte 1.000 TL olarak belirlenen iştirak nafakalarının 750'şer TL'ye, boşanma kararı ile birlikte 1.000 TL olarak belirlenen yoksulluk nafakasının 1.000 TL'ye indirildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece yoksulluk nafakasının indirilmesi talebi kısmen kabul edildiğinden; yoksulluk nafakasının 1.000 TL'den 1.000 TL'ye indirilmesine karar verilmesinin maddi hata içerip içermediği anlaşılamamış; bu talep kabul edildiğinden yeni yoksulluk nafakasının 1.000 TL'den az takdir edilmesi gerektiği, aksi takdirde bu talep reddedilecek ise mahkeme kararındaki gerekçe ile hüküm fıkrasının çelişeceği, bu karışıklığın çözülmesi gerektiği anlaşılmıştır. İlk takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı ile bu dava ile indirilen yoksulluk nafakası miktarı aynı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.Mahkemece; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....
Mahkemece; tarafların sosyal ekonomik durumu, aradan geçen sürede paranın alım gücündeki düşüşe göre mevcut nafakanın düşük kaldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 900TL'ye artırımına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının artırımına ilişkindir. TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.'' TMK.nun 176/4.maddesine göre de; tarafların, mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre; iradın arttırılması veya azaltılması için, ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması veya Azaltılması - Anlaşmalı Boşanma Davasında Protokol Hükmünün Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından her iki davaya yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı; davalı ile Karaman Aile Mahkemesinin 22.08.2013 tarihli ve 2013/693 esas sayılı ilamı ile boşandıklarını, protokol uyarınca mahkemece davalıya aylık 250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, ancak boşanma davasından sonra kendisinin ekonomik durumunda meydana gelen olumsuz değişiklikler sonucu nafakayı ödeyemeyecek duruma geldiğini, şu anda evli olduğunu ve bakmakla yükümlü çocuklarının bulunduğunu, davalı kadının ekonomik durumunun kendisinden daha iyi olduğunu ileri sürerek daha evvel hükmedilen aylık 250 TL yoksulluk nafakanın kaldırılmasını, yine...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/05/2015 NUMARASI : 2014/386-2015/335 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; taraflar arasında görülen Kozan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/... Esas-2011/... Karar boşanma ilamı ile davacı eş lehine hükmedilen 400,00 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk için hükmedilen 300,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, çocuğun eğitim giderlerinin arttığını, davalının ekonomik destek vermediğini, kendisinin ev hanımı olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının aylık 650,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu doğrultuda, yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası, TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların, 2002 yılında kesinleşen karar ile boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 50,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, eldeki davanın 26/04/2013 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olduğu, geçimini kızının sağladığı, 500.00 TL kira ödediği; davalının ise, Almanya'da yaşadığı, aylık 1.807.40 Euro net ücret ile çalıştığı, 87.000.00 Euro değerinde evi olduğu anlaşılmaktadır....
Somut olayda, tarafların boşanmalarına ilişkin ilamı ile birlikte davalı kadın lehine aylık 800 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının, 2012 yılında açılan nafaka artırım davası sonucunda, davalının da davayı kabul ettiği ve 31/12/2012 tarihinde kesinleşen ilam ile, yoksulluk nafakasının aylık 1.300 TL'ye çıkartıldığı, kadının bu nafaka dışında babasından yetim maaşı aldığı belirtilmiş ise de; boşanma kararının kesinleşme tarihi dikkate alındığında, daha önce açılıp, davacı eş tarafından kabul edilen nafaka artırım davası tarihinde de, kadının babasından dolayı yetim maaşı aldığının davacı erkek tarafından bilindiği, bu hususun davalının mali durumunda yeni bir değişiklik olmadığı, kadının nafaka ve yetim maaşı dışında başkaca bir geliri bulunmadığı, bu gelir miktarları toplamının kendisini yoksulluktan kurtarmayacağı, yoksulluk halinin devam ettiği, yoksulluk nafakasının azaltılması koşullarının bulunmadığı, mahkemece kararda yazılı nedenlerle davanın tümden reddine karar verilmesinde...
Davalı cevap dilekçesinde; davacı kadının, emekli maaşı ile hayatını idame ettirebileceğini savunarak davanın reddini; karşı dava dilekçesinde, davacı kadın lehine 16.11.2011 tarihli boşanma kararı ile 30.000 TL manevi tazminata, 02.06.2013 tarihli karar ile 200.000 TL maddi tazminata hükmedildiğini, söz konusu meblağ ile davacı kadının eczacılık mesleğine yeniden başlama olanağının bulunduğunu belirterek mevcut yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacı -karşı davalının boşanma davasının fer'i niteliğindeki tazminatla, haksız zenginleştiğinin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle karşı davanın reddine, hakkaniyet ilkesi nazara alınarak asıl davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 900 TL'ye artırımına karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Hakim, yoksulluk nafakasının takdirinde, nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile, nafaka yükümlüsü kocanın gelir durumu arasında bir oranlama yaparak, taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyarak bir karar vermelidir. Bu verilecek karar da TMK.nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun olmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde, yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek nafakanın TÜİK'in yayınlandığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekmektedir....