Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı tarafından aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 5.000,00 TL ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından talep kısmen kabul edilerek yoksulluk nafakası aylık 800,00 TL'ye yükseltilmiş, karar taraflar tarafından istinaf edilmiştir. Kabul edilen nafaka artırım miktarı yıllık 8.000,00 TL nin altında olduğundan (300x12=3.600 TL) karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. Tüm dosya kapsamından tarafların Konya 1. Aile Mahkemesinin 2019/296 Esas ve 2021/77 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, boşanmanın 19/04/2022 tarihinde kesinleştiği, cari yoksulluk nafakasının boşanma ilamı ile 500,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre, olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından, Siirt Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2010/601 Esas, 2010/1206 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine aylık 130,00 TL yoksulluk nafakası takdir edildiği ve yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda; davacı dava dilekçesinde; Siirt Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2010/601 Esas, 2010/1206 Karar sayılı ilamı ile kendisi lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının artırılmasını talep etmiştir....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 2001 yılında evlendikleri, davalının 10.10.2003 tarihinde boşanma davası açtığı, davacı kadının da nafaka davası açtığı, nafaka dosyasının boşanma dosyasıyla birleştirildiği, 13.04.2006 tarihli ilamla boşanma davasının reddine, nafaka davasının kısmen kabulüne, 210,00 TL nafakanın davalıdan tahsiline karar verildiği, davalı kocanın, 01.06.2011 tarihinde davacı kadın aleyhine yeniden boşanma davası açtığı, 30.03.2012 tarihli ilamla tarafların boşanmalarına ve davacı kadın için aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, eldeki artırım davasının ise 1 yıl 5 ay sonra 26.08.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanmadan sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmememiştir....
(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; aylık 200,00 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının aylık 150,00 TL artırımla 350,00 TL olarak tespitine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece; boşanma kararının kesinleşme tarihi ile nafaka artırım davasının açılma tarihi arasında davalının ekonomik durumunda artış olmadığı, davalının halen aynı işi yaptığı gerekçesi ile davanın reddi cihetine gidilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/... maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir....
TMK'nun 331.md.gereğince; durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır. Somut olayda; tarafların 08.03.2012 tarihinde boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte müşterek çocuk için 175,00 TL iştirak nafakası, davacı için 250,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olduğu anlaşılmıştır. Davalının ev hanımı olduğu, 7 aylık süreyi kapsayan T.İş Kurumu bünyesinde toplum yararına çalışma proğramında çalıştığı, gelirinin olmadığı, 2003 doğumlu bir çocuğu olduğu, iştirak nafakasının indirilmesini, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya indirilmesini gerektirecek nitelikte sosyal ve ekonomik durumunda değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ...’in yayınladığı... oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece takdir edilen nafaka miktarının az olması yönünden, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1500 TL'ye çıkarılmasını ve her yıl ÜFE-TÜFE endeksi oranında arttırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuşur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355.maddeye göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen hallerle sınırlı olarak yapılır. Dava; yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. TMK'nun 175.maddesine göre "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Mahkemece; tarafların 23/03/2011 tarihli karar ile boşanmalarına karar verildiği, bu boşanmayla birlikte müşterek çocuklar... ve ... velayetlerinin davacı anneleri üzerine bırakılarak müşterek çocukların her biri için aylık 75,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, davacı için de aylık 125,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedildiği, kararın henüz kesinleşmediği, boşanma davasıyla takdir edilen iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının az bulunması durumunda temyizen nafakanın az olduğu gerekçesiyle bozma talep edilebilecek iken bu yola başvurulmayıp kararın kesinleşmesi de beklenmeden yeniden nafaka arttırım davası açılması ve yine her ne kadar nafakanın arttırılması talep edilmiş ise de davacının nafaka arttırım ihtiyacı duyduğuna dair dosyaya davayı ispata yeterli delil ya da tanık listesi sunulmadığı dolayısıyla davacının davasını ispat edemediğinin anlaşıldığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, davalının boşanma kararından sonra çalıştığı ve yoksulluktan kurtulduğu ileri sürülerek, davalı lehine hükmedilen 200 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da 100 TL'ye indirilmesi istenilmiştir. Mahkemece, davalının düzenli işi olduğu ve yoksulluk durumunun ortadan kalktığı gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....