WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; aylık 300,00 TL olarak ödenmekte olan yoksulluk nafakasının 100,00 TL artırılarak aylık 400.00 TL'ye çıkartılması, karşı davada ise; yoksulluk nafakasının kaldırılması istenilmiştir.Mahkemece, davalı erkeğin asgari ücretle çalıştığı, davalı baba yanında kalan müşterek çocuğun üniversite öğrencisi olduğu gerekçeleri ile davacı (karşı davalı) kadının yoksulluk nafakasının yükseltilmesine ilişkin talebinin reddine, davalının (karşı davacı) yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebinin kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı (k. davalı) kadın vekili tarafından temyiz edilmiştir.Yoksulluk nafakasına hükmedildikten sonra nafakanın kaldırılmasına ancak Türk Medeni Kanununun 176....

    Genel Kurulu'nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediği gibi asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunması da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir. (HGK.07.....1998 gün, 1998/...–656 E, 1998/688 K. 26.....2001 gün 2001/...–1158–1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/...–397–339 sayılı kararları). Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; her ne kadar davalı kadının 01.04.2011 tarihinden sonra sigortalı bir işe girip çalıştığı tespit edilmiş ise de; aldığı maaş ile aldığı nafaka miktarı toplamı, onu, yoksulluktan kurtaracak miktarda değildir. Davacının ise, aldığı maaş miktarı gözetildiğinde nafaka ödeme gücüne sahip olduğu anlaşılmaktadır....

      Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Artırımı talep edilen yoksulluk nafakası, 30/06/2010 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile 150 TL olarak belirlenmiş, bu dava ise 14.05.2014 tarihinde açılmıştır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde, mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

        Bu doğrultuda, yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası, TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların, 2002 yılında kesinleşen karar ile boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 50,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, eldeki davanın 26/04/2013 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olduğu, geçimini kızının sağladığı, 500.00 TL kira ödediği; davalının ise, Almanya'da yaşadığı, aylık 1.807.40 Euro net ücret ile çalıştığı, 87.000.00 Euro değerinde evi olduğu anlaşılmaktadır....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.10.2004 tarih ve 2004/203-337 sayılı kararı ile kaldırıldığı, takibe konu edilen aylara ilişkin talep edilebilecek nafaka alacağının bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayın incelenmesinde, bahse konu yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin kararın kesinl...diği, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/546 muh. sayılı 23.12.2015 tarihli yazısından anlaşılmaktadır. Yoksulluk nafakası, boşanmadan sonraki dönem için hüküm altına alınan nafaka türü olduğundan, boşanma kararı kesinl...den icraya konulamayacağı gibi, anılan nafakanın kaldırılmasına dair mahkeme kararı da aynı şekilde kesinl...den infaz edilemez. O halde mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin hükmün kesinl...diği gözetilerek, şikayetin reddine karar vermek gerekirken,yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; yoksulluk nafakasının indirilmesi talep edilmiş; mahkemece; yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektiren delillerin dosyaya sunulmadığı,davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü temyiz eden davacı; nafakanın indirilmesini talep etmesine rağmen mahkemece talebinin nafakanın kaldırılması olarak değerlendirildiğini, eksik inceleme ile talebinin yersiz reddedildiğini iddia ederek hükmün bozulmasını talep etmiştir. Dava; protokol ile belirlenen yoksulluk nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir....

              Takip dayanağı ayrı yaşama hakkına dayanılarak açılan nafaka davasında dava tarihinden itibaren davacı ve çocuk için ayrı ayrı nafakaya hükmedildiği, takibe kadın ve çocuk için hükmedilen birikmiş ve işleyecek nafaların konulduğu, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/70 E. - 154 K. sayılı kararı ile nafaka miktarlarının arttırıldığı, arttırlmış nafaka miktarları üzerinden takibin devam ettiği, ......

                Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında mahkemece hükmedilen nafaka miktarı azdır....

                Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar ... 2.Aile Mahkemesinin 2010/280 Esas 2011/992 Karar sayılı 19.11.2013 tarihinde kesinleşen ilamı ile boşanmışlar, eldeki artırım davası 05.05.2014 tarihinde açılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, önceki nafaka tarihinden itibaren geçen süre, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı fazladır....

                  Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacı kadının ev hanımı olduğu, gelirinin olmadığı davalı erkeğin ise elektrikçi olarak çalıştığı aylık 3000 TL gelirinin olduğu, davalı erkeğin ekonomik ve sosyal durumunda olağanüstü bir değişiklik olduğunun kabulüne imkan bulunmadığı, aynı şekilde kadının ihtiyaçlarının da olağanüstü bir biçimde yükseldiğine, nafakaya hükmedildikten sonra farklı ve beklenmeyen olağanüstü ihtiyaçlarının ortaya çıktığına dair bir ispat bulunmadığı sabittir. Bu nedenle davacı kadına takdir edilen yoksulluk nafakasının TÜİK tarafından belirlenen yıllık Üfe oranı üzerinden artışı gerekli ve yeterlidir....

                  UYAP Entegrasyonu