Evlilik birliğinin bir yıl sürmediği ve boşanmanın eki konusundaki istekler hakkında taraflar anlaşmadıkları halde anlaşmalı boşanmaya karar verilmesi ve üstelik nafaka istemediğini açıklayan davalı-davacı kadına tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan sebeplerle değerli çoğunluğun farklı düşüncesine katılma olanağım yoktur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları ve tedbir nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası talebinin reddi ve tedbir nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince; davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-karşı davalı erkek yararına maddi ve manevi tazminata, davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının ise reddine karar verilmiş, karar davalı-karşı davacı kadın tarafından kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafaka taleplerinin reddi yönünden istinaf edilmiştir....
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde "davacı müvekkilim için şimdilik tedbir nafakası olarak 1000 TL ödenmesine ilk duruşmada karar verilmesini talep ediyorum" şeklinde beyanda bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca yoksulluk Nafakasına hükmedebilmek için nafaka talep edenin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması yanında bu konuda açık talebinin de bulunması gerekmektedir. Dava dilekçesinde "başka türlü geçinmelerini sağlaması ve iş bulup çalışmasının olanaksız" olması şeklinde açıklamalar, yoksulluk nafakası isteği olarak değerlendirilemez. Açıkça tedbir nafakası talebinde bulunulup, yoksulluk nafakası isteği bulunmadığından, davacı-davalı kadına yoksulluk nafakası verilmesi yönündeki bozma doğru bulunmamıştır....
Ayrıca madde metninden de anlaşılacağı üzere yoksulluk nafakası isteminde bulunan tarafın kusurunun daha ağır olmaması gerekmektedir. Ancak yoksulluk nafakası, boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacına yönelik olduğu içindir ki, boşanmış olan yoksul tarafa verilecek olan yoksulluk nafakası, hiçbir surette diğer tarafa yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde değildir. Şayet böyle olsaydı, sadece boşanmada kusuru olan eşten istenebilmesi gerekirdi. Oysa ki, maddede açıkça belirtildiği gibi kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk, T./Ateş, D.:Türk Medeni Hukuku, Aile Hukuku, İkinci Cilt, Ocak 2019, s. 302). Bunun yanında, yoksulluk nafakası istenebilmesi için istemde bulunan tarafın boşanma yüzünden yoksulluğa düşme tehlikesiyle karşılaşmış bulunması şarttır....
Hukuk Genel Kurulunun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında da temyizde bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceğini açıklamıştır. Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmeler de üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. ... olayda hükmedilen yıllık nafaka miktarı (1090,00 YTL) aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka takdirine ilişkin karar kesindir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün 1. bentte açıklanan nedenlerle maddi tazminat yönünden ONANMASINA, yoksulluk nafakası yönünden ise 2. bentte açıklanan nedenle REDDİNE, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.30.04.2007...
Davacı eşinden boşanmış olup, öncelikle eşinden yoksulluk nafakası talep etmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece öncelikle davacının eşinden yoksulluk nafakası isteme hakkına sahip olup olmadığı, eşin mali ve içtimai durumu araştırılarak, boşanma dava dosyası celbedilerek incelenmeli, eşinden yoksulluk nafakası isteme hakkına sahip olduğunun anlaşılması halinde davanın reddine karar verilmelidir. Aksinin anlaşılması halinde ise; davacının resmi kurumlardan mal varlığı, öğrenim kredisi alıp almadığı araştırılarak, ayrıca davalının gelir durumu ve yükümlülükleri de gözönünde bulundurularak uygun bir miktara hükmedilmelidir. Bu nedenle salt öğrenimine dönmesi nedeniyle, davacı yararına eksik inceleme ile yardım nafakası takdiri, kanunun lafzına ve amacına uygun olmadığı gibi, hükmedilen miktar hakkaniyete de uygun görülmemiştir....
Sınıfa devam ettiğini, eğitim masrafları ve sosyal ihtiyaçları ETÜT alması, gitar kursuna devam etmesi, karşısında ihtiyaçlarının nafaka miktarının üzerinde olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının 750,00 TL'ye, iştirak nafakasının 800,00 TL'ye yükseltilmesini ve her yıl TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında arttırılmasını talep ve dava etmiştir....
tarafın yoksulluk nafakası talebinin mevcut olmadığının ve mahkemece müşterek çocuk için hükmedilen 300 TL iştirak nafakasının dava tarihinden kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası; kesinleşmeden sonra ise iştirak nafakası olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.03.2015 (Pzt.)...
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile düşük nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...in yayınladığı .. oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/67 Esas ve 2006/117 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine aylık 50,00 TL yoksulluk,müşterek çocuk ...için ise 50 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; davacı tarafından... Mahkemesi'nin 2010/85 Esas sayılı dosyası ile artırım talepli dava açıldığını ,bu karar ile davacı lehine aylık 50,00 TL yoksulluk nafakasının 100 TL'ye, müşterek çocuk ...için 50 TL iştirak nafakasının 100.00 TL ye yükseltildiği, söz konusu kararın 24.01.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....