Tarafların sosyal ekonomik durumları, davacının ihtiyaçları, giderleri, annesinin ekonomik gücü ve katkısı da nazara alındığında hükmedilen yardım nafakası miktarı düşük olup aylık 700,00 TL nafakanın makul olduğu değerlendirilerek mezkur miktar yardım nafakası olarak belirlenmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Yardım nafakasını düzenleyen TMK'nın 364/son maddesinin yollamasıyla 328. maddesinde çocuk ergin olmasına rağmen eğitimi devam ediyorsa ana ve babanın bakım görevinin çocuğun eğitimi sona erinceye kadar devam edeceği hükme bağlanmıştır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Bu bağlamda; mahkemece yardım nafakası miktarı belirlenirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
B.. için 200 TL olmak üzere toplam 350 TL nafaka alacağının istendiğini, ancak oğlunun 26 Nisanda 18 yaşını doldurmuş olması nedeni ile nafakanın kaldırılmasını talep ettiğini, bu talebin İcra Müdürlüğü'nce reddine karar verildiğini, aynı zamanda 18 yaşını bitiren B.. B.. tarafından aleyhine yardım nafakası istemli açılan davada 6. Aile Mahkemesi'nce 2014/572-745 sayılı Karar ile talebin kabul edildiğini, yardım nafaka alacağının 18. İcra Müdürlüğü'nün 2014/14999 sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, 400 TL nafakayı ödediğini, oğlunun reşit olması nedeniyle 22. İcra Müdürlüğü'nün 2010/11480 sayılı dosyasına ilişkin maaşından yapılan nafaka kesintisinin sonlandırılmasına, yapılan fazla kesintinin 18. İcra Müdürlüğü dosyasına ait borçtan mahsubuna karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; en son nafakanın 22/04/2013 tarihinde yatırıldığı, mahsup edilecek bir nafaka ödemesi bulunmadığı belirtilerek, 22. İcra Müdürlüğü'nün 2010/11480 sayılı dosyası ile yapılan takibin B.....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile, davacı yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 200 TL yardım nafakası takdirine, nafakaya her yıl tahakkuk tarihinden itibaren yıllık ÜFE oranının uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmolunmuştur. Davacı vekili verilen kararı; takdir edilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olmadığı, mevcut ihtiyaçları karşılamaya yetmeyeceği gerekçesiyle istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, talep gibi karar verilmesini istemiştir. Davalı istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; eğitimine devam eden ergin birey yararına yardım nafakası istemine ilişkindir....
yüksek olduğu, çocukların alışmış oldukları bir hayat tarzı ve standartları olduğu, müvekkili lehine fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla reşit olma tarihi olan 11/10/2022'den başlamak üzere aylık 10.000 TL tedbir-yardım nafakası verilmesini ve bu nafaka miktarının yıllık üfe oranında artırılmasına karar verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu nedenlerle kanun koyucu yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanunî bir ödev olarak düzenlemiştir. Buna göre belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle de orantılı olması gerekir. Mahkemece nafaka miktarı tayin edilirken, davacının ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir....
Bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; Davacının lise öğrencisi olduğu, annesi ile birlikte yaşadığı, davacının annesinin asgari ücretle çalıştığı, babasına ait evde 1.200,00 TL kira ile ikamet ettiği, yoksulluk nafakası aldığı, davalının ise güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, 1.200,00 TL kira ödediği, müşterek diğer çocuk için iştirak nafakası ve eski eşi için yoksulluk nafakası ödediği, gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu nazara alınarak TMK'nın 4. Maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olarak davacı lehine hükmedilen nafaka miktarının yetersiz olduğu, 800,00 TL yardım nafakasının hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca; somut olayda,davalının Uludağ Üniversitesi ..... Fakültesinde kat görevlisi olarak çalıştığı 1.152,36 TL maaş aldığı,davacının ise meslek lisesinden mezun olduğu, Selçuk Üniverstesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu .... bölümünü kazandığı, davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek, bir miktar yardım nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin tümden reddi doğru görülmemiştir....