amacıyla borçlu hakkında yürütülen takibin 19.09.2003 tarihinde başladığı, suç tarihinin ise 05.05.2007 olduğu, takip talebinde alacaklının birikmiş alacağının yanı sıra aylık nafaka alacağının tahsili talebinde de bulunulmuş olması ile suç ve takip tarihleri itibarıyla 17.03.2003 tarih ve 4949 sayılı Yasa’nın 97.maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'na eklenen fıkra gereğince tedbir nafakasının ödenmemesinin de suç haline gelmesi karşısında bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakasının Artırılması, Kaldırılması- Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "tedbir nafakasının kaldırılması", "karşılıklı boşanma" ve "tedbir nafakasının artırılması" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 19.3.2012 günü temyiz eden davacı-davalı ... ile vekillerinden Av.... ve karşı taraf davalı-davacı ... ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle davacının (nafaka alacaklısının) ihtiyaçları gözetildiğinde; takdir edilen (artırılan) tedbir nafakası miktarı çok az olup, TMK.nun 4. maddesi kapsamında hakkaniyete uygun değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci bendindeki "aylık 200 TL olan yardım nafakasının 10 TL artırılarak aylık 210 TL'ye çıkartılmasına" ifadesinin silinerek yerine "aylık 200 TL olan tedbir nafakasının 100 TL artırılarak aylık 300 TL'ye çıkartılmasına" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 28.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ayrıca, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, tedbir nafakasının niteliğine ve özellikle davalının tespit edilen gelir durumuna göre; mahkemece takdir edilen nafaka miktarı fazla olup Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun değildir....
Aile Mahkemesinin 2018/672 Esas sayılı dosyasından verilen tedbir nafakası alacağının tahsili için 04/09/2019 tarihinde genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, takip talebinde 2018 yılı 8.ayı nafakası ve devam eden ayların nafakasının talep edildiği görülmektedir. Davacı - alacaklı vekilince sunulan İş Bankası Maltepe Şubesine ait hesabın hesap hareketlerinin incelenmesinde; davalı - borçlu tarafından 13/07/2019 tarihinde 300,00 TL nafaka ödemesi altında para yatırıldığı, Bu durumda takip talebinde talep edilen 14.000,00 TL nafaka asıl alacağının 300,00 TL'lik kısmının ödendiği, fazlaya ilişkin nafaka alacağına yönelik davalı - borçlu tarafından ödeme hususunun kanıtlanamadığı dikkate alınarak, davacının itirazının kaldırılması talebinin 13.700,00 TL nafaka alacağı yönünden kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen tutar yönünden alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....
(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Buna göre, davacı dava dilekçesinde; kendisi için 150,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocukların her biri için 150 şer TL iştirak nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde yardım nafakası şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep yardım nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, tedbir nafakasının tahsiline ilişkindir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, yardım nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması kabul şekli bakımından doğru görülmemiştir....
kaldırılmasına, geçici velayet kararı ile birlikte müşterek çocuk için dava devam ederken aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasının dava sonunda iştirak nafakası olarak devamına davalıdan alınarak müvekkile verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günü ekonomik koşullarına göre, özellikle davalının (nafaka yükümlüsünün) tespit edilen gelir durumu nazara alındığında; takdir edilen tedbir nafakası miktarları çok az olup, TMK. nun 4. maddesi kapsamında hakaniyete uygun değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki "...müşterek çocuk ... için aylık 200,00 TL davacı anne Zerten içinde aylık 500.00 TL olmak üzere toplam aylık 700,00 TL tedbir nafakasının" sözlerinin çıkartılarak yerine "müşterek çocuk için aylık 300.00 TL davacı anne Zerten için de aylık 600,00 TL olmak üzere toplam aylık 900,00 TL tedbir nafakasının" sözlerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 58.45 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesi ile; davalının evi ile ilgilenmediğini ileri sürerek, ayrı yaşamakta haklı olan davacı kadın için aylık 500,00 TL, 2002 doğumlu müşterek çocuk için aylık 300,00 TL, 2006 doğumlu müşterek çocuk için aylık 200,00 TL tedbir nafakasının hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiş, mahkemece davacı kadın için aylık 400,00 TL, müşterek çocukların her biri için aylık 250,00’şer TL tedbir nafakasının davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
Boşanma davası açılmakla, eşlerin ayrı yaşama ve nafaka isteme hakkı doğar ve istek olmasa bile davanın devamı süresince gerekli tedbirlerin davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) alınması gereklidir (TMK. md. 169). Lehine tedbir nafakasına hükmedilen veya tedbir nafakası talep eden tarafın yargılama sırasında belirlenen kusuru Türk Medeni Kanununun 169. maddesindeki nafaka tedbirinin alınmasına engel değildir. Davalı (kadın)'ın tedbir nafakası alma ihtiyacının ortadan kalkacağı tarihe kadar devam ettirilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....