Mahkemece, davacı ... ......... tarafından açılan nafakanın artırılması davasının reddine, davalı karşı davacı ... tarafından açılan nafakanın kaldırılması davasının reddine, davalı-karşı davacının nafaka miktarının azaltılması talebinin kabulü ile davacı ... .........'a ödenen aylık 175,00 TL yoksulluk nafakasının karşı dava tarihi olan 09.01.2013 gününden itibaren 50,00 TL indirimle aylık 125,00 TL olarak ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK'nın 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren ....820,00 TL'ye çıkarılmıştır. ... ... Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/...-169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
Dava, çocuk tarafından baba olduğu iddia edilen aleyhine açılan TMK'nin 301.madde kapsamında babalığın hükmen tespiti ile TMK'nin 327 ve devamı maddelerde düzenlenen nafaka istemine ilişkindir. 1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2.4721 sayılı Türk Medeni Kanunun "Çocukların bakım ve eğitim giderlerini karşılama" başlıklı 327.maddesinde çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin ana ve baba tarafından karşılanacağı, 328.maddesinde ise ana ve babanın bakım borcunun, çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği, çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlü oldukları, yani ergin çocuğun kural olarak nafaka...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İlk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle uygulanması gerekli HMK'nın 341.maddesi uyarınca miktar veya değeri 8.000,00 TL'sini geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Somut olayda, davalı taraf aleyhine karar verilen nafakanın yıllık arttırım miktarının toplamı (200x12=2.400 TL), 8.000,00 TL kesinlik sınırı altında olduğundan, hüküm kesin niteliktedir. Bu nedenle, davalının istinaf kanun yoluna başvurma talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, taraflar arasında görülen boşanma davasında davacı kadın lehine tedbir nafakasına hükmedildiğini, eldeki dava ile mükerrer nafaka durumunun oluşacağını iddia ederek davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 900 TL tedbir nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı vekili tarafından davanın kabulüne yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava önlem nafakası istemine ilişkindir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyalarından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2014 NUMARASI : 2014/620-2014/1038 Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; İstanbul Anadolu 12. Aile Mahkemesi'nin 2012/579 esas, 2013/394 karar sayılı ilamı ile kendisi lehine hükmedilen 500 TL tedbir nafakasının, aradan geçen zaman içerisinde yetersiz kaldığını belirterek, tedbir nafakasının aylık 2.500 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacı lehine hükmedilen tedbir nafakasının 100 TL artırılarak 600 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/8580 Esas sayılı dosyasında alacaklının 08/11/2012 ile 08/03/2020 tarihleri arasındaki nafaka alacaklarına yönelik takip başlattığını, İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü'nün 2020/3315 Esas sayılı dosyasında 08/07/2009- 07/02/2013 tarihleri arasındaki nafaka alacağına ilişkin talep yapılmışsa da dosya yenilendikten sonra tüm birikmiş nafaka alacaklarına dair talep açıldığını, icra müdürlüğünün de dosya hesabında 01/10/2010 ile 01/02/2020 tarihleri arasındaki nafaka alacağını hesap etiğini, her iki icra dosyasında da 08/11/2012- 01/02/2020 tarihleri arası nafaka alacağına ilişkin olduğunu, davalı tarafın cevap dilekçesinde İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü'nün 2020/3315 Esas sayılı dosyasında devam eden aylara ilişkin talebinin olmadığını beyan ettiğini, ancak devam eden aylara ilişkin nafaka hesabı yaptırdığını ve haciz işlemi uygulandığını, ayrıca aynı dönemin İstanbul Anadolu 20....
müştekinin 11/01/2022 tarihli dilekçesinde 2021 yılının Eylül, Ekim ve Kasım aylarına ait nafaka alacağına ilişkin şikayette bulunduğu, ... 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı-karşı davalı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen boşanma davası sırasında davacı-karşı davalı vekili tarafından 31.12.2014 tarihli dilekçe ile özetle "...davalı-karşı davacının 26.12.2014 tarihli dilekçesi ile istenen konut kredisi de eklenerek nafaka miktarının arttırılması isteminin kabul edileceğinin beyan edilmesinden, hakimin tarafsızlığından şüphe duyulduğu..." gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur....
Mahkemece; nafakaya hükmedildiği tarih ile bu dava tarihi arasında davalının ekonomik ve sosyal durumunda fazla bir değişikliğin olmadığı, davalının aylık 100 TL nafakayı dahi ödemekte zorluk çektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Türk Medeni Kanununun 176.maddesi uyarınca irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği durumlarda arttırılıp, azaltılabilir.Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe ile nafaka artırım talebinin reddine karar verilmiş ise de, bu tür davalarda tarafların ekonomik ve sosyal durumları yanında günün ekonomik koşulları ve özellikle önceki nafaka takdiri üzerinden geçen sürenin dikkate alınması gerekmektedir.Somut olayda, önceki nafaka takdirinden itibaren üç yıl gibi bir sürenin geçtiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
Türk Medeni Kanununun 330.maddesinde “Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.” 331.maddesinde de “Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” hükmü düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeler uyarınca nafaka miktarı tayin edilirken çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile küçüğün genel ihtiyaçları ve ana – babanın mali durumunun dikkate alınması gerekmektedir....