, ancak müvekkilemin alacağı nafaka alacağı olduğunu, alacakların nitelikleri aynı olmayıp, nafaka alacağı adi alacaktan mahsup edilemeyeceğini, bu sebeple davacı yanın mahsup talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Hakim, nafaka takdirinde; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalı babanın gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. Yoksulluk nafakasının artırım davasında ise; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm nafaka tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....
3300 TL fark nafaka alacağı talep edildiğini ileri sürerek, 1800 TL'nin istirdatı ile icra müdürlüğünün 2012/630 E sayılı dosyasında 3300 TL nafaka alacağı yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir....
Hukuk Dairesinin 2014/26697 Esas ve 2015/12628 Karar sayılı ilamına göre de yabancı ülkede nafakaya hükmedilmiş olan kararın Türkiye'de tanıma ve tenfizine karar verilmemiş ise nafakaya hükmedilmesine engel olmayacağının belirtildiği, ayrıca kadının yurtdışında sosyal yardımdan para alıyor olmasının erkeği nafaka yükümlülüğünden kurtarmayacağı, bu hususun ancak nafaka miktarını etkileyebilecek bir durum olduğunu, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde kadın ve müşterek çocuk lehine nafaka taktirinin doğru olduğu, ancak hükmedilen nafaka miktarlarının tarafların ekonomik ve sosyal durumuna nafaka alacaklılarının ihtiyaçlarına ve tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre düşük olduğu anlaşılmış, davacı vekilinin nafaka miktarına yönelen istinafı kabul edilerek nafaka miktarları davacı için aylık 700,00 TL, müşterek çocuk için aylık 700,00 TL olarak belirlenmiştir....
a yönelik takibe ilişkin ...İcra Müdürlüğünün 2011/136 Esas sayılı dosyası yönünden nafaka ve artış kararlarının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. ./.. -2- Birleşen davalarda davacılar .... ve ... da; davalı ...'tan alacaklı olduklarını, ancak hükmolunan 800 TL nafakanın akabinde davalının kabulüyle 2000 TL'ye çıkarılan muvazalı nafaka alacağı nedeniyle alacaklarını tahsil edemediklerini, davalının yıllardır eşi ile aynı evi paylaştığını, davalının maaşını nafaka yoluyla eşine aktardığını ileri sürerek nafaka ve artırımı kararlarına yönelik yargılamanın yenilenmesi taleplerinin kabulüyle; nafaka ve nafaka artırım dosyalarında verilen kararların alacaklısı oldukları takip dosyaları yönünden kaldırılmasını talep ve dava etmişlerdir....
Somut olayda davacı, dava dilekçesi ile; birikmiş nafaka borcunun tahsili amacıyla davalı tarafından kendisi aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olup dava; menfi tespit istemine ilişkindir. Menfi tespit davalarında görevli mahkeme HMK'nın 1 vd. Maddelerine göre tespit edilecektir. Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlık, nafaka alacağına ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 175 vd. maddelerinden kaynaklanmakta, dolayısıyla Aile Hukukuna ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu, Aile Hukukundan doğduğuna göre açılan bu davanın 4787 sayılı yasanın 4.maddesi gereğince Aile Mahkemesince bakılması gerekir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka( farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2).Nafaka artış oranının belirlenmesi isteği, nafaka davasına bağlı fer'i nitelikte bir istemdir.(Yargıtay 3. HD'nin 2007/18654- 2008/17 esas ve karar sayılı ve 14.01.2008 tarihli kararı) Davada, davalı yönünden indirilmesine karar verilen aylık nafaka(farkı) miktarı 220 TL olup, toplam yıllık nafaka(farkı) miktarı üçbin Türk Lirasını geçmemektedir. Hüküm, davalı yönünden indirilmesine karar verilen nafaka(farkı) miktarı ve fer'ileri itibariyle kesin niteliktedir....
Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı", 328/1. maddesinde "ana ve babanın bakım borcunun, çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği", 329/1. maddesinde "küçüğe fiilen bakan ana veya babanın diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabileceği", 330/1. maddesinde "nafaka miktarının, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirleneceği, nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderlerinin de göz önünde bulundurulacağı" ve 331. maddesinde "durumun değişmesi halinde hakimin istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyeceği" hükme bağlanmıştır. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Babalık Tespiti ve Nafaka Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın asıl dava yönünden davanın kabulüne, birleşen dava yönünden kısmen kabulüne dair kararın davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine kapatılan 18. Hukuk Dairesi'nin 12.01.201 gün ve 2015/5695 Esas, 2016/237 Karar sayılı ilamı ile davacının temyiz isteminin reddine, davalının vekilinin istemine yönelik yapılan incelemede ise bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: ... A R A R Davacı ... vekilinin karar düzeltme istemi üzerine dosya ve eklerinin yeniden incelenmesi sonucunda; davacı vekilinin temyizinin süresinde olduğu, ve yargılama sırasında ... 2....