Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için, açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının belgede yazılı olması gerektiğine ilişkin koşul, yeni uygulamalarla yumuşatılmış olup; Dairemizin son içtihatlarında; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin, nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira, işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun, yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Bunun dışında, ödemenin okul ücreti vs gibi açıklamalar ile yapılması halinde ise, ödeme, nafakaya mahsup edilemez....
Bu kez ek karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; Müvekkili aleyhine nafaka alacağına ilişkin başlatılan Kayseri İcra Dairesi'nin 2019/103479 E. sayılı icra dosyası ile müvekkilinin emeklinin maaşına ilişkin haciz konulduğunu, güncel nafaka bedeli ve takipte kesinleşmiş olan birikmiş nafaka bedelinin müvekkilinin maaşından tahsil edilmeye başlandığını, müvekkilinin birikmiş nafaka borcunun bulunmadığını, takibe geçildiği tarihten itibaren takip öncesindeki birikmiş nafaka haricindeki güncel nafaka tutarlarının tamamının müvekkilinin emekli maaşından her ay düzenli olarak kesildiğini, aynı şekilde birikmiş nafaka bedeli içinde müvekkilinin emekli maaşında haciz bulunmakta olup maaşının 1/4 ü kesilerek öncelikle güncel nafaka kesimi yapılıp ,kalan tutar birikmiş nafaka için kesilmekte olduğunu, mahkemece alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamada 31.08.2005- 03.02.2022 tarihleri arasındaki nafaka tutarlarına ilişkin olarak aylık nafaka bedellerine muaccel hale...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nafaka alacaklarının kim olduğu ve ne miktarda tahsil edileceğine ilişkin tavzih kararı verilmesi masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada nafaka talebinde bulunulmuş, mahkemece verilen karar 26.7.2002 tarihinde kesinleşmiş, kesinleşen bu karar üzerine davacı tarafından “nafaka alacaklılarının kimler olduğu ve söz konusu nafaka alacaklılarına kişi başına ne kadar nafaka takdir edileceği hususunda davacı tarafça tavzih talebinde bulunulmuştur. Mahkemece, tavzih dilekçesinin reddine ve karar kesinleştiğinde dosyanın görevli aile mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş,karar davacı tarafça temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde nafaka alacaklarının kim olduğu ve ne miktarda tahsil edileceğine ilişkin tavzih kararı verilmesi masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada nafaka talebinde bulunulmuş, mahkemece verilen karar 26.7.2002 tarihinde kesinleşmiş, kesinleşen bu karar üzerine davacı tarafından “nafaka alacaklılarının kimler olduğu ve söz konusu nafaka alacaklılarına kişi başına ne kadar nafaka takdir edileceği hususunda davacı tarafça tavzih talebinde bulunulmuştur. Mahkemece, tavzih dilekçesinin reddine ve karar kesinleştiğinde dosyanın görevli aile mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş,karar davacı tarafça temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesinin son içtihatlarında, nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira, işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Aksi düşünce, aşırı şekilcilik olup, hak zayiine ve mükerrer ödemelere neden olacağından kabulü mümkün değildir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkilinin davalı taraf ile anlaşarak davalının ev kirasının nafaka borcuna mahsuben ödediğini, başka harcamalar da yaptığını, bu miktarların da nafaka borcundan indirilmesi gerektiğini, müvekkilinin borcunun bulunmadığını belirtmiştir....
tarafından alacaklının ilamda belirlenen hesabına yapılan ödemelerden işlemiş faiz borcu da mahsup edildiğinde, talep edilebilecek nafaka alacağının 204.034,01 TL, geciken nafakalar işlemiş faizinin 7,24 TL olmak üzere toplam 204.041,25 TL olduğunu, borçlunun ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 10.05.2016 gün ve 17792 - 9545 sayılı ilamıyla ilgili davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadının manevi tazminat istemi, vekalet ücreti ve barınma önlemine ilişkin talepleri, kadın yararına takdir edilen maddi tazminat ve nafaka yönünden karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. 1-Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle tarafların kusur durumuna ilişkin belirlemenin temyiz edilmeden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Borçlu, itfa itirazına dayanak olarak, yaptığı ödemelere ilişkin banka dekontlarını, posta havale fişlerini delil olarak sunmuş ise de, ödeme belgelerinin incelenmesinde, ödemelerin bir kısmının nafaka borcu için yapıldığına ilişkin herhangi bir açıklama içermediği görülmüştür. Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak (somut olayda nafaka alacağı) için yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur. Her ne kadar Dairemizin son içtihatlarında; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına, bu miktara yakın ve düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmekte ise de; somut olayda borçlu tarafından sunulan ve alacaklı adına gönderilen ödeme belgelerinin bir kısmında birbirini takip eden, düzenli ödemeler olmadığı anlaşılmaktadır....
Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı", 328/1. maddesinde "ana ve babanın bakım borcunun, çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği", 329/1. maddesinde "küçüğe fiilen bakan ana veya babanın diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabileceği", 330/1. maddesinde "nafaka miktarının, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirleneceği, nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderlerinin de göz önünde bulundurulacağı" ve 331. maddesinde "durumun değişmesi halinde hakimin istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyeceği" hükme bağlanmıştır. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....