Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi ,davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik yok ise de, artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre düşük belirlendiği, aylık nafakanın 2.000,00 TL'ye yükseltilmesinin ve her yıl ÜFE oranında artırılmasının dosya kapsamına, hakkaniyete ve nafaka alacaklısının yaşına ve ihtiyaçlarına uygun olacağı değerlendirilerek, davalı vekilinin istinaf talebinin reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile nafakanın aylık 2.000,00 TL olarak belirlenmesine...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/193 KARAR NO : 2021/320 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2020 NUMARASI : 2019/505 ESAS 2020/709 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2022 NUMARASI : 2022/4 ESAS 2022/989 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya 2. Aile Mahkemesinin kararı ile tesis edilen 300,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren her yıl üfe-tüfe oranında arttırılmak üzere 3.000,00 TL'ye yükseltilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak nafakanın makul seviyeye indirilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu bağlamda; iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
YHGK nun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 E 235 K sayılı kararıyla nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde hükmedilen nafakanın yıllık nafaka miktarı değerlendirilir. Bu değerlendirme talep edilen her bir nafaka artırımı için ayrı ayrı yapılır. Müşterek çocuk 2009 d.lu Nisa Nur için önceden hükmedilen aylık 150,00.TL iştirak nafakasının aylık 350,00.TL artırılarak aylık 500,00.TL'ye yükseltilmesine hükmedilmiştir. Somut olayda nafakanın yıllık artırım miktarı 350x12=4.200,00.TL olup dolayısıyla bu rakam karar tarihindeki 5.880,00.TL lik kesinlik sınırının altında olduğu için karar istinaf talebinde bulunan davalı yönünden HMK nun 341/4 maddesi gereği kesin niteliktedir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 17.01.2003 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine yoksulluk nafakasına karar verildiği, 30.07.2010 tarihinde açılan nafaka artırım davası sonucu davacı lehine aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, son nafaka artırım kararından bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık beş yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olduğu; davalının ise emekli olup, aylık 744,99 Euro maaş aldığı, 2003 yılında yeniden evlendiği, anlaşılmaktadır....
Tüm dosya kapsamı ile; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 327/1 nci maddesine göre"Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.", Yine aynı yasanın 330/1 nci maddesine göre de"...Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.". Velayet kendisinde olmayan taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası artırımı belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisinde olan tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının ev hanımı olup gelirinin olmadığı, davalının ise halen cezaevinde hükümlü olup, aylık 800TL gazilik maaşı aldığı, boşanma davasından sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece yapılacak iş; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranı nazara alınmak suretiyle, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktara hükmetmekten ibarettir....