çok düşük olduğunu belirterek nafakanın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden işleyecek faiziyle birlikte şimdilik aylık 2.500,00 TL'ye yükseltilmesine, bir önceki yılın en az %10 fazlası olarak nafaka artış oranının belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/10/2020 NUMARASI : 2020/107 ESAS, 2020/479 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Aydın 1....
Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2021/121 ESAS 2021/369 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların iki müşterek çocuklarının bulunduğunu, tarafların Ereğli(Konya) Aile Mahkemesi'nin 25/03/2019 tarih 2019/221E. ve 2019/341 K....
TMK'nın 331. maddesi gereğince durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından, tarafların anlaşmalı boşandıkları, boşanma kararının 17/04/2002 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 16/11/2012 tarihinde açıldığı,davacının turizm şirketinde yönetici iken işten ayrıldığı,tercümanlık yaptığı,davalının ise çanta sattığı, 1.000.00.- TL geliri olduğu, kendi evinde kaldığı, 5 katlı binası ve aracı olduğu,yeniden evlendiği anlaşılmaktadır. ./.. -2- Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası .........’in yayınladığı ..... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının ev hanımı olduğu, kendi evinde kaldığı, davalının ise orman işletme müdürlüğünden emekli olduğu, ....500.00 TL emekli maaşı aldığı, ayrıca çiftçilik yaptığı, kendi evinde kaldığı, tarlası olduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece yapılacak iş; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile .........’in yayınladığı ..... oranı nazara alınmak suretiyle, TMK’nun ....maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktara hükmetmekten ibarettir....
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, en son artırımdan itibaren geçen süre dikkate alındığında; nafakanın en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunması gerekirken, yasal olmayan gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/10/2020 NUMARASI : 2018/1047 ESAS - 2020/456 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKA (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraf ile müvekkilinin Eynesil Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/65- 49 Esas-Karar sayılı ilamı ile boşandığını, kesinleşen davada müvekkilinin lehine aylık 200,00.-TL nafakaya hükmedildiğini, yaklaşık 14 yıl önce karara çıkan bu dosyada verilen nafaka miktarları müvekkilinin çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiğini, müvekkilinin bu süreç içerisinde boşanmış olduğu eşi ile aile yaşantısına yansımasından dolayı yıprandığını, evlilik birliği devam ederken davalının müvekkilini aldattığını, 14 senedir 200,00.-TL nafaka ödediğini, sağlık güvencesine müvekkilinini her ay 490,00....