Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, davacının ev hanımı olduğu, 406.00.-TL yetim maaşı aldığı, 400.00.- TL kira ödediği, davalının mühendis olduğu, 3.711.00.-TL maaş aldığı, 750.00.- TL kira geliri olduğu, 500.00.-TL kira ödediği anlaşılmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı fazladır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından nafaka ara kararına dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, alacaklının Elazığ 1.Aile Mahkemesi'nin 04/11/2014 tarih ve 2014/141 Esas-2014/740 Karar sayılı ilamını sunarak, icra emri tebliğini talep etmesi üzerine, icra müdürlüğünce örnek 4-5 icra emri düzenlendiği, icra emrinde aylık nafaka borcunun 365,92 TL olarak gösterildiği, borçlunun ise icra mahkemesine yaptığı başvuruda, hükmedilen 350,00 TL nafakanın tahsili için icra takibi yapıldığı halde, ödeme emrinde 365,92 TL aylık nafakanın talep edildiğini ileri sürerek icra emrinin...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2022 NUMARASI : 2022/60 ESAS 2022/334 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Velayeti müvekkiline verilen müşterek çocuk Ilgın Nehir'e bağlanan iştirak nafakasının Aksaray 1....
-TL nafakaya hükmedildiği, Mahkememizin 2005/203 Esas, 2006/115 Karar sayılı kararı ile davacı lehine hükmedilen nafakanın artırılmasına karar verildiği anlaşılmış, sonuç olarak boşanma kararından bu yana yaklaşık 15 yıllık sürenin, nafaka artırımı davası kararından bu yana ise yaklaşık 13 yıllık bir sürenin geçmiş olması, zaman içerisinde paranın alım gücündeki düşüş, davacının yaşadığı coğrafyada ki ekonomik koşullar, davacının nafaka ve devlet tarafından yapılan maddi yardım harici gelirinin bulunmaması, davalı ile davacının sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak TMK'nın 176/4. maddesi uyarınca hakkaniyet gereği davacı lehine davalı tarafından ödenen nafakanın 160,00.-TL artırılarak aylık 300,00....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmalarına göre, davacının emekli olup oğlu aylık 700 TL geliri olduğu, oğlunun evinde kaldığı; davalının ise başka bir kadınla yaşadığı ve bu kadından bir çocuğu olduğu, emekli olup aylık 1.100 TL maaş aldığı anlaşılmış; davalı tarafından, nafaka kararından sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası....n yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. .../... -2- Somut olayda; taraflar 14.09.2009 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlar, yoksulluk ve iştirak nafakası bu karar ile takdir edilmiş, temyiz incelemesine konu nafaka artırım davası ise 12.03.2015 tarihinde açılmıştır. Ekonomik ve sosyal durum araştırma sonucuna göre davacı ev hanımı olup 500TL kira gideri olduğu; nafaka yükümlüsü davalının ise, asgari ücret karşılığı fırında çalıştığı anlaşılmaktadır. Boşanmadan sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat da edilmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda;taraflar ........2011 kesinleşme tarihli karar ile boşandıkları,davacının 01.01.2012 tarihinden itibaren ölüm aylığı aldığı aldığı anlaşılmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına, nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı, davacının ölüm aylığı aldığı nazara alındığında mahkemece takdir edilen nafaka miktarı yüksektir....
İcra ve İflas Yasasının 344. maddesinde düzenlenen ve şikayete tâbi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerekmektedir. Uyuşmazlık konusu somut olayda; Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.07.1999 tarihinde kesinleşen 01.07.1999 gün ve 598-507 sayılı ilamına dayalı olarak, borçlu-sanık aleyhine, Şişli 2....
Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda; bir aylık nafaka alacağı olan 200 TL’ye 23.3.2005-26.7.2007 tarihleri arasında işleyen yasal faiz miktarının 52,39 TL olduğu mütalaa edilmiş ise de; nafakanın her ay için ve doğduğu ay nazara alınarak nafaka miktarı bakımından faiz hesabı yapılması gerektiğinden bilirkişi tarafından yapılan faiz hesaplaması hatalı olmuştur. O halde Mahkemece, nafaka başlangıç tarihinin borçlunun dava dilekçesinde kabul ettiği 22.03.2005 tarihi olduğu da nazara alınarak 22.3.2005- 26.7.2007 tarihleri arasında işleyen nafakanın her ay için ve doğduğu ay nazara alınarak nafaka miktarı bakımından faiz hesabı yapılması, gerektiğinde ek rapor tanzimi suretiyle sonuca gidilmesi için mahkeme kararının bozulması yoluna gidilmiştir....