WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bendi ile müvekkilinin davalı T3 aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ödemesi hususunda anlaştıklarını, yine protokol doğrultusunda nafaka bedelini her yıl dolardaki artış oranında arttırma doğrultusunda anlaştıklarını, müvekkili ile davalının 22/06/2020 tarihinde yeniden bir anlaşma yaptıklarını ve bu doğrultuda anlaşma tarihinden itibaren T3'nın nafaka haklarından feragat ettiğini, tarafların ekonomik durumları ve kendi aralarında yapmış oldukları anlaşma nedeni ile nafakanın 26.06.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kaldırılmasına, nafakanın kaldırılması hususunda Hakimliğinizce aksi kanaat olması halinde nafaka bedelinin müvekkilinin geliri ile orantılı makul bir seviyeye indirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların anlaşmayı boşanma ile boşandıklarını, protokolün 5....

Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakım yükümlülüğü (TMK m. 328/2), ergin olan çocuk tarafından açılmış bir nafaka davası varsa dikkate alınır. Ergin olan çocuk tarafından, ana ve babanın açıklanan yükümlülüğüne dayanılarak açılmış bir nafaka davası bulunmamaktadır. Müşterek çocuk .... dava tarihinde reşit olduğundan iştirak nafakası ayrıca bir mahkeme kararına gerek olmaksızın kendiliğinden ortadan kalkmıştır. Bu sonucun ayrıca dava konusu yapılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin karar sonucu itibariyle doğru olup, buna karşılık müşterek çocuğun halen eğitimine devam ettiği gerekçe gösterilmek suretiyle "iştirak nafakası olarak verilmekte olan 300 TL nafakanın dava tarihinden itibaren davacıdan alınıp davalı ...'e verilmesine" şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    O halde, yoksulluk nafakasının kaldırılması koşullarının oluşmadığı dikkate alınmaksızın nafakanın kaldırılması doğru görülmemiştir. Mahkemece davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Bu doküman 5070 Sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, tarafların boşandıklarını, davalı lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin nafaka bedelini ve bazen de nafaka bedelinden fazla miktarda parayı davalı hesabına yatırdığını, nafaka bedelleri ödenmesine rağmen davalının 7 aylık nafaka bedeli olarak 10.500,00 TL nafaka bedelinin tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, 2012 yılı 1 ve 8. aya kadar 7.000,00 TL nafakanın yatırıldığını, haksız yere icra takibi yapıldığı, davalının sadece 3.500,00 TL nafaka alacağı kaldığını, fazla yatırılan nafaka bedelinin tespiti ile davalının alacağı olan 3.500,00 TL nafaka bedelinden mahsubunu, asıl alacak miktarı olan 7.000,00 TL üzerinden %20 inkar tazminatına hükmedilmesini ve icra takibinin durdurulmasını, icra takibinin 10.500,00 TL asıl alacağı ve faizi yönünden iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş,...

        , tarafların müşterek çocuğunun doktor olduğunu annesine destek olabilecek konumda olduğunu, müvekkilinin yeni bir evlilik yaptığını, bu evlilikten bir çocuğunun bulunduğunu, nafakanın devamı halinde müvekkilinin yoksulluğa düşeceğini, süresiz nafakanın insan haklarına aykırı olduğunu belirterek davacı karşı davalı kadının kötü niyetli ve mesnetsiz olarak yapmış olduğu nafakanın artırılması yönündeki talebinin reddi ile nafakanın kaldırılması yönünde açılan davasının kabulüne, taleplerinin kabul olmaması halinde davacı kadın lehine süreli olarak nafakaya hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Sayılı ilamında belirtildiği üzere, nafaka yükümlüsüne göre ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklısı tarafından açılan nafaka bağlanması veya bağlanan nafakanın değişen şartlar nedeniyle artırılması istemli davaların kısmen kabul edilmesi halinde, yargılama giderlerinin (ve bu giderlere dahil olan vekalet ücretinin) davalı tarafa yükletileceği, ayrıca davanın reddedilen kısmı nedeniyle davalı lehine yargılama giderine (ve vekalet ücretine ) hükmedilmeyeceği kabul edilmiştir. Ancak, ekonomik yönden daha güçlü olan nafaka yükümlüsü tarafından nafaka alacaklısı aleyhine açılan nafakanın kaldırılması veya indirilmesi istemli davalarda ise, HMK’nun 326. maddesinin uygulanması gerekmektedir....

        ödeyebilecek durumda olduğu, nafaka ödediği halde ekonomik durumunda kayıp olmadığı anlaşılmakla, nafakanın kaldırılması talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        ödeyebilecek durumda olduğu, nafaka ödediği halde ekonomik durumunda kayıp olmadığı anlaşılmakla, nafakanın kaldırılması talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        O halde, mahkemece yapılacak iş; davacının ekonomik ve sosyal durumu ayrıntılı olarak araştırıldıktan sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı kabul edilerek, nafakanın (çoğun içinde azı da vardır ilkesi gereğince) TMK'nın 4.maddesinde vurgulan hakkaniyet ilkesi gereğince, nafakanın uygun bir miktarda indirilmesine karar vermek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının ......

            UYAP Entegrasyonu