Davacı-karşı davalı kadının ziynet eşyası alacağı davasına yönelik istinaf isteklerinin sağlıklı olarak incelenebilmesi için ziynet eşyası alacağı davasının eldeki dosyadan tefrikine, tefrik edilen dosyanın Dairemizin yeni bir esasına kaydına, bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin tefrik edilen dosyada incelenmesine karar verilmiştir....
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline karşı zaten yurt dışında Almanya'da nafaka davası açmış olduğunu, kendisi ve çocuk için, yurt dışında zaten müvekkili aleyhine nafaka kararı verilmiş iken, davacının yurt dışında müvekkilden kendisi ve çocuk için zaten nafaka alıyor iken, yurt dışında yaşayan davacının Türkiye'de aynı hususta ikinci kez açtığı mükerrer nafaka davasının kabul edilmesi tamamen yasa ve usule aykırı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Açılan davanın TMK 197. Maddesine dayalı filen ayrı yaşamaya dayalı önlem nafakası isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Bendindeki müşterek çocuk lehine hükmedilmiş olan tedbir nafakası hükmünün KALDIRILARAK, çocuğun tedbir nafakası yönünden YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 5....
-TL tedbir nafakası (05.10.2005- 14.02.2013 arası), Çocuk için aylık 1.500.-TL iştirak nafakası, davacı(eş)için aylık 500.-TL tedbir nafakası(05.10.2005- 14.02.2013 arası), 25.000.-TL maddi tazminat, 20.000.-TL manevi tazminat şeklinde olduğunu, Azerbaycan’da 2016 yılında Kadıköy 3.Aile Mahkemesi kararı için önce tanıma müracaatında bulunulmuş ardından ilamdaki tüm kalemlerin (çocuk için nafaka, eş için tedbir nafakası, maddi ve manevi tazminat) icraya konulduğunu, İstanbul Anadolu 21.İcra Müdürlüğünde ise sadece çocuk için nafaka (tedbir+iştirak) icra takibine konulduğunu, diğer ilamın alacaklarının ise takibe konu edilmediğini, bunun nedeninin Türkiye’deki icra takibinin açıldığı tarihe kadar borçlunun Azerbaycan’daki icra dosyasına yapmış olduğu toplamda 6.101.-Manat ödemesi olduğunu, bu ödemenin Türk Lirası karşılığı bilirkişi tarafından 19.397,21....
Bu bağlamda, davaya konu nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ve günün ekonomik koşulları birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen aylık 200,00 TL nafakanın çocuğun ihtiyaçlarını karşılamayacağı açıktır. Hal böyle olunca, mahkemece; çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek ve nafaka yükümlüsü babanın geliriyle orantılı olacak şekilde, TMK'nın ....maddesinde hükme bağlanan hakkaniyet ilkesi de gözetilerek, daha ... oranda nafakaya hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, daha ... oranda nafaka takdiri için hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka ve tedbir davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; taraflar evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle, fiilen baktığı müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafaka, tedbir nafakası niteliğindedir.(TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; müşterek çocuk için hükmedilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Nafaka takdirinde, davacının istemin tedbir nafakası olması ve eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesinin ayrı yaşama halinde de korunması gerektiği düşünüldüğünde; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, davalının tesbit edilen mevcut gelir durumuna göre; mahkemece, takdir edilen nafaka miktarı az olup, Türk Medeni Kanunu'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır. Mahkemece, davacının geçimi için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, hakkaniyete uygun bir nafaka takdiri için karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Burada ki sınır bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesinin dikkate alınması zorunluluğudur. Dava konusu somut olayda; herhangi bir geliri bulunmayan ve üniversite eğitimi devam eden davacı davalı babasından nafaka istemektedir. Davacının annesininde nafaka ile geçindiği ve davacıya katkı yapabilecek geliri bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının şehir dışında eğitim görmesi, paranın alım gücü ve davalı yanın dosyaya yansımış gelir durumu dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin takdir ettiği yardım nafakası miktarının yetersiz olduğu değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile davacı yanın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile aylık yardım nafakası miktarının 1.200,00 TL olarak belirlenmesine karar verilmesi gerekmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. TMK.nun 175.maddesi uyarınca lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olan davacı ve nafaka yükümlüsü davacının tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları, nafaka ödedikten sonra geri kalan geliri ile davalının geçimini sağlama imkanı ve hakkaniyet ilkesi, paranın alım gücünün zaman içinde düşmesi, Yargıtay uygulamaları gereği 2018 tarihi ile dava tarihi arasında geçen sürede ÜFE oranlarının artması, birlikte değerlendirildiğinde, yoksulluk nafakasının 2.000,00 TL. olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....