Somut olayda; davalı taraf kabul edilen nafaka yönünden istinaf isteminde bulunmuş olup, istinaf konusu edilen nafaka miktarı hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Dava dilekçesinde aylık 500,00- TL tedbir nafakası talebinde bulunulduğu, ilk derece Mahkemesi tarafından ise 300,00.-TL nafaka yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda; davalı taraf kabul edilen tedbir nafakası (300,00.-TLx12=3.600,00.-TL yıllık) yönünden istinaf isteminde bulunmuş olup, istinaf konusu edilen miktar hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen bu karara karşı istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, talep edilen yoksulluk nafakası yönünden; taraflar arasında görülen boşanma davacında davacı(Kadın) dava dilekçesinde kendisi için ayda 10.000.000 TL yoksulluk nafakası talep etmesine rağmen, 09/02/2002 tarihli duruşmada "...ayrıca nafaka talebim de yoktur" şeklinde açıklama yapmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; taraflar evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle kendisi ve fiilen baktığı müşterek çocuklar için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafakalar, tedbir nafakası niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; taraflar evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle kendisi ve fiilen baktığı müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafakalar, tedbir nafakası niteliğindedir.(TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; hüküm altına alınan nafakaların kararın kesinleşmesinden itibaren “yardım” ve “iştirak” nafakası olarak nitelendirilmesi, usul ve yasaya aykırıdır....
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 2.200,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 20/04/2022 tarihli oturumun 4 no.lu ara kararıyla takdir olunan aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar ve dava tarihi olan 24/01/2022 tarihinden başlamak üzere aylık 2.200,00 TL'ye çıkarılmasına, fazlaya ilişkin tedbir nafakası talebinin reddine, karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, nafaka miktarının düşük olduğu, talep edilen miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiği, nafaka artışı konusunda karar verilmemiş olmasının da doğru olmadığı gerekçesiyle kararı istinaf etmiş, talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde, belirlenen miktarın hakkaniyete uygun olduğunu, artış koşulunun da TÜFE oranında belirlenmesi gerektiğini belirterek başvurunun reddini istemiştir. GEREKÇE: Dava, iştirak nafakası istemine ilişkindir....
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı, hükmedilen nafaka tarihi üzerinden geçen süre ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; artırılan iştirak nafakası miktarı TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine göre, mahkemenin kararında yazılı olduğu şekilde verilen karar usul ve yasa ve dosya kapsamına uygun bulunmuştur. Her ne kadar davacı isteminde nafakanın ÜFE oranında artışı isteminde bulunmuş ancak mahkemece bu hususta karar verilmemiş ise de bu konuda istinaf kanun yoluna başvurulmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir. Bu nedenlerle, davalının istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK 353/1- b-1 md.gereğince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple davacı-davalı kadının temyiz dilekçesinin erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve velayet yönünden REDDİNE, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davalı-davacı erkeğin temyiz dilekçesinin kusur belirlemesi yönünden REDDİNE, temyize konu hükmün yukarıda 3. bentte gösterilen sebeple kadın için talep edilen tedbir-yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat yönünden yukarıda 4. bentte gösterilen sebeple erkek için talep edilen maddi-manevi tazminat, çocuk için talep edilen nafakalar ve vekalet ücreti yönünden BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.05.2016(Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davalının evi terk etmesi nedeniyle davacı kadın ve müşterek çocuk için tedbir nafakası talep edilmiş, mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. HUMK'nun 176/3.maddesinde "Herçeşit nafaka davaları adli ara vermede bakılır" hükmü gereğince, tedbir nafakası talebine ilişkin davanın adli tatilde görülen dava ve işlerden olduğu açıktır. Bu nedenle nafaka davalarında HUMK'nun 177.maddesi hükmü uygulanmaz. Davacı vekili 09.08.2010 tarihinde tebliğ edilen hükmü HUMK'nun 432.maddesinde belirlenen 15 günlük süre geçtikten sonra 13.09.2010 tarihinde temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; davacı, davalı babasının evi terk ederek gittiğini, eğitimine devam ettiğini, belirterek davalıdan nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafaka yardım nafakası niteliğindedir. (TMK. md.364) Buna göre, mahkemece; davacı için hükmedilen nafakanın yoksulluk nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Davalı cevap dilekçesinde; boşanma davasında davacının müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunmadığını ve bu kararın kesinleştiğini, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu, kendisinin emekli olup bir çok kuruma borcu bulunduğunu, ailesinin yanında ikamet ettiğini, talep edilen nafakayı ödeyecek maddi gücü bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; davacının dava tarihinden sonra reşit olduğu gösterilerek dava tarihinden itibaren davacı lehine takdir edilen aylık 100 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 364/1. maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür....