Maddeden alan tedbir nafakası aynı yasanın 197. Maddesine göre talep edilebilecek ayrı yaşama hakkından kaynaklı nafakadan farklıdır. TMK 197. Madde uyarınca nafakaya hükmedilebilmesi için eşlerin ayrı yaşaması zorunlu ise de TMK 169. Maddede gereği hükmedilen nafaka boşanma davası süresince geçici nitelikte bir önlem niteliğindedir. Türk Medeni Kanunun 169.maddesi uyarınca takdir edilen tedbir nafakası açılan boşanma davası kapsamında alınan geçici nitelikteki bir önlem olarak hakim tarafından yargılama sırasında kaldırılmadığı takdirde boşanma davasından verilen kararın kesinleşmesi ile sona erer. Oysa Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca talep edilen nafaka bağımsız bir talep ve davanın konusu olarak, eşlerin ayrı yaşama durumunun devamı süresince geçerli olur. Takibe dayanak tedbir nafakasının TMK 169. Madde kapsamında verilen nafaka olduğundan, tarafların birlikte yaşıyor olması nafakanın talep edilememesine neden olmaz....
DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuğun giderlerinin karşılanması amacıyla 5.500- TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, iş bu nafakanın dava neticesinde iştirak nafakası olarak devamı ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, nafaka miktarına karar tarihini takip eden yıllarda Üfe oranından az olmamak kaydıyla artış uygulanmasına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, davalı taraf süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır. DELİLLER: Dava dosyası....
Zira, nafaka takdir edilirken, (nafaka alacaklısı) davacının ihtiyaçları ile, davalının (nafaka yükümlüsünün) gelirleri arasında bir denge kurulmalı; davalıyı nafaka ödemede zorlamayacak, ancak davacının da geçimini sağlayacak bir miktarın nafaka olarak takdiri gerekir. Mahkemece hükmedilen aylık 200 TL tedbir nafakası miktarı nafakanın niteliği de gözetildiğinde davalının geliri ile orantılı olmayacak şekilde çok düşük olup, hakkaniyetli değildir. Daha uygun bir nafakaya hükmedilmek üzere, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlaki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir. Dolayısıyla boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacını taşıyan yoksulluk nafakası, hiçbir surette nafaka yükümlüsüne yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmamalıdır. 16. Uyuşmazlığa konu iştirak nafakası kavramını açıklamadan önce belirtmek gerekir ki; TMK'nın 185. maddesinin 2. fıkrası uyarınca eşler; birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler....
Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlaki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir. Dolayısıyla boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacını taşıyan yoksulluk nafakası, hiçbir surette nafaka yükümlüsüne yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde olmamalıdır. 18....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalığın tespiti, nafaka ve Türk Medeni Kanununun 304. maddesi gereğince tazminat istenilmiştir. Mahkemece babalığın tespiti yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer talepler yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm çocuk için hükmedilen nafaka yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece müşterek çocuk için dava tarihinden geçerli olmak üzere 200 TL tedbir nafakası takdir edilmiş, fazlaya ilişkin istem reddedilmiştir. Talep edilen nafaka evlilik dışında dünyaya gelen çocukla ilgilidir....
(Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı kadın kendisi için yoksulluk nafakası isteminde bulunmuş ise de miktarını açıklamamıştır. Davacının kendisi ve çocuğu için 250 YTL. nafaka istediği görülmekle davacıdan kendisi ve çocuk için istemiş olduğu nafaka miktarları ayrı ayrı açıklattırılmadan (HUMK.m.74) yoksulluk nafakası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2-Davacı kadının 15.1.2004-4.5.2006 arasında kendisi için tedbir nafakası talebinin bulunmadığı 15.1.2004 ve 4.5.2006 günlü oturumlardaki beyanlarından anlaşılmaktadır. Bu yön gözetilmeden tedbir nafakası konusunda yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davada; davacı için talep edilen nafaka niteliği itibari ile yardım nafakası olup, mahkemece hükmedilen nafakanın iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi, usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; davacı ... ile küçük çocuk .... için tedbir nafakası; 27.02.1993 doğumlu ... için yardım nafakası talep edilmiş; mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ... için talep edilen nafaka niteliği itibari ile yardım nafakası olup, mahkemece hükmedilen nafakanın iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiş ancak bu husus sonuca etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları , reddedilen yoksulluk nafakası talebi ile kişisel ilişki süresi yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakası, kendisinin reddedilen tazminat ve nafaka talepleri, kişisel ilişki süresi ve velâyet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı- davacı kadının; ortak çocuk yararına hükmolunan bağımsız tedbir nafakası miktarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 Sayılı HMK'nın 362 nci maddesinin 1 inci fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez....