AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/04/2021 NUMARASI : 2020/1293 ESAS 2021/458 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Tüm dosya kapsamı ile; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 330.maddesine göre "...nafaka miktarı,çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir". Aynı yasanın 331 nci maddesine göre de"...durumun değimesi halinde hakim ,istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır" Somut olayda;Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaç düzeyi,tahsil durumu,hayat şartları,paranın alım gücündeki değişim,tespit edilen gelirler,dairemizce alınan SGK ve TAKBİS raporları,mevcut malvarlıkları,nafaka yükümlüsünün zorda bırakılmaması kuralı,,tanık beyanları,TMK 4 ncü maddesine göre mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarı az olup,istinaf başvurusunun yerinde olduğu,nafaka miktarı aylık 900 TL.olarak belirlenmek suretiyle yeniden hüküm tesisinin uygun olacağı sonuç ve kanaatine varılmış,aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını davacı kadının tedbir - yoksulluk nafakası talep etmesinin yasal koşullarının olmadığını, müşterek çocuk için talep edilen nafaka miktarının da fahiş olduğunu, beyan ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece; TMK 175.maddesine göre boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceğinden davalının bir yıllık zamanaşımı itirazı haklı görülmeyerek davacının bu duruma düşmesinin davalının kusurundan kaynaklandığı, çocukların yaşlarının ilerlediği, masraflarının artabileceği, sağlık masrafları gözönünde bulundurulduğu gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulü ile, davacı lehine 300 TL yardım nafakasına, müşterek çocuklar için aylık 150'şer TL takdir edilen iştirak nafakasının 450'şer TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175.maddesi ve devamı hükümlerine göre nafaka talep edilen tarihte nafaka alacaklısının yasanın öngördüğü şartları taşıması halinde mahkemece, yoksulluk nafakasına hükmedilebilecektir....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Kadın tarafından açılan nafaka davası kabul edilmiş, davacı-davalı erkek bu hükmü temyiz etmemiş, davalı-davacı kadının erkeğin kabul edilen boşanma davası, yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik temyizi üzerine, kadının kabul edilen nafaka davası ve reddedilen manevi tazminat talebi yönünden katılma yoluyla temyiz isteğinde bulunmuştur. Davacı-davalı, nafaka davası hakkında verilen hükmü temyiz etmediğine göre, davalı- davacının boşanma davasına ilişkin temyizi üzerine, temyize cevabında artık nafaka davası hakkında kurulan hükme karşı temyiz itirazlarını ileri sürme hakkını kaybetmiştir....
MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; evlilik birliği dışında doğan çocuk için davalı babadan aylık 600,00 TL nafaka talep edilmiş; mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; aylık 300,00 TL nafakanın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Talep edilen nafaka niteliği itibari ile iştirak nafakası olup, mahkemece hükmedilen nafakanın kararın kesinleşmesine kadar tedbir nafakası; kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiş ancak bu husus sonuca etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır....
Dava, davacı tarafından davalı eşten tedbir nafakası istemine ilişkindir. Nafaka, Yargıtay kararlarında kabul edildiği üzere tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve yardım nafakası olmak üzere dörde ayrılır. Evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin kendisi için ve müşterek çocuklar için talep ettiği nafakaya tedbir nafakası denir. TMK.nun 197.maddesine göre evlilik birliği devam etmektele beraber, ayrı yaşamakta haklı olan eşin diğer eşten talep ettiği nafaka tedbir nafakasıdır....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 04/01/2023 NUMARASI : 2022/93 ESAS-2023/7 KARAR DAVA KONUSU : Katılım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; tarafların Ödemir Aile Mahkemesinin 2020/517 E. 2021/236 K. Sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Züleyha İlkem'in velayetinin davalı anneye, diğer kızı Hülya Nur'un velayetinin ise tarafına verildiğini, velayeti tarafına bırakılan Hülya Nur için iştirak nafakası öngörülmediğini, Züleyha İlkem'in velayetinin değiştirilmesi amacıyla dava açtığını ve mahkemenin 03/02/2022 tarih, 2021/319 E. 2022/41 K....
Davalı erkeğin kaldırılmasını talep ettiği yoksulluk nafakasının kabul edilen miktarının yıllık tutarı (550,00- TLx12=6.600,00- TL) Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesi uyarınca belirlenen parasal sınırın altında kalmakta olup, karar kesin niteliktedir....