WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

aleyhine 20/01/2015 gününde verilen dilekçe ile evlenme vaadi nedeniyle manevi tazminat, ziynet eşyalarının iadesi, yoksulluk ve iştirak nafakası istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat davasının kabulüne, ziynet eşyası alacağı talebinin reddine, yoksulluk ve iştirak nafakası talepleri yönünden dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine dair verilen 09/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat, ziynet eşyalarının iadesi, yoksulluk ve iştirak nafakası istemlerine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tedbir nafakası ve alacak davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tefrik kararının sonucu itibariyle doğru olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.04.2010 (Pzt.)...

      Katılım nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.Ancak, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

      Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK m.330/1) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tarafların tespit edilen ve gerçekleşen ekonomik sosyal durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları ile özellikle müşterek çocuk lehine nafakaya hükmedildiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen süre de nazara alındığında; hükmedilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, iştirak nafakası talebine ilişkindir. Davacı kadının istinaf başvurusu incelendiğinde; Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK md.182/2). Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır (TMK md.331). İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.07.2009 gün, 3- 352 esas ve 348 karar sayılı ilamında da belirttiği üzere, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflarca her zaman nafaka artırım davası açılabilir....

      Somut olayda; davalı erkeğin kaldırılmasını talep ettiği müşterek çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakasının kabul edilen miktarının yıllık tutarı (600,00- TLx12=7.200,00- TL); kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakasının kabul edilen miktarının yıllık tutarı (250,00- TLx12=3000,00- TL) Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesi uyarınca belirlenen parasal sınırın altında kalmakta olup, her bir nafaka yönünden ayrı ayrı karar kesin niteliktedir. Bu sebeple, 01/06/1990 gün,1989/3 Esas ve 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurul Kararı kıyasen uygulanmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 346 ve 352. maddeleri gereğince davalı erkeğin istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi "nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK m.341/2 maddesine göre karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 8.000,00- TLdır. Buna göre; kabul edilen nafaka arttırım miktarı aylık 600,00- TL'dan yıllık 7.200,00- TL olup kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla kabul edilen nafaka arttırım miktarı yıllık sekizbin-TL'nı geçmemektedir. Hüküm, kabul edilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

      Her ne kadar davacı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı takdir olunan nafaka miktarlarının yeterli olmadığı yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, yerel mahkemece toplanan deliller neticesinde; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, çocukların yaşları ve ihtiyaçları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında müşterek çocuklar için takdir edilen iştirak nafakası miktarında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Davacı vekili, 20/10/2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; babalık davasında nafaka taleplerinin tefrik edilerek, baba T12 dava tarihi öncesinde ölmüş olması nedeniyle usulden reddine karar verildiği, bu itibarla iş bu nafaka arttırım davasının "nafaka istemli dava" olarak ıslahının gerektiğini beyanla, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı lehine aylık 4.000,00 TL yardım nafakasının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar T4 T5, T3, T8 T8 Nuray Miran vekili, cevap dilekçesinde özetle; Ankara 4. Aile Mahkemesi'nin 2019/1 E sayılı dosyası ile verilen hükmün kesinleşmediğini, istinaf aşamasında olduğunu, dava tarihi itibariyle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı verilmesi gerektiğini, nafaka talebinin haksız ve talep edilen miktarın fahiş nitelikte olduğunu beyanla, davanın öncelikle usulden, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Tarafların diğer istinaf itirazlarının incelenmesine gelince; 3- Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği Dairemiz kaldırma kararı gereğince mahkemece maddi tazminat isteminin tefrikinin usulüne uygun şekilde yapıldığı, davacı Emine lehine mükerrir olmamak üzere nafaka ve manevi tazminata hükmedildiğinin tabii olduğu, maddi tazminat istemi yönünden yatırılan tamamlama harcının dosyadan tefrik edilen maddi tazminat istemine yönelik davada değerlendirileceği bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddi gerektiği; 4- Mahkemece kadın yararına yoksulluk nafakası ve üfe oranında...

      UYAP Entegrasyonu