"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Mahkemece, hüküm altına alınan yardım nafakasının katılım nafakası olarak isimlendirilmesi sonuca etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 17,25 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 26.10.2011 günü oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, dava konusu yabancı ülke mahkemesi kararında yer alan nafakalara ilişkin hükmün tenfizini de talep etmiş, mahkemece " çocukların bakımı ve yetiştirilmesi için nafaka belirlenmiş ise de, nafakanın tedbîr nafakası mı katılım ve yoksulluk nafakası mı olduğuna dair herhangi bir açıklama bulunmadığı ve nafakanın mahiyetinin belli olmadığı" gerekçesiyle bu talep yönünden dava reddedilmiştir. Dosyada yer alan .... Mahkemesi kararı incelendiğinde; kararın 11.11.2008 tarihinde kesinleştiği, tarafların ortak çocukları 03.08.1990 doğumlu ...., 30.09.1994 doğuml.... ve 23.07.2000 doğumlu ....'ın anne ile birlikte yaşamalarına ve kararın kesinleşmesinden itibaren bu çocukların bakım ve yetiştirme masraflarına katkı olarak çocuk başına her ay 200,00 Euronun babadan alınarak anneye verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davaya konu yabancı mahkeme kararında yer alan bu ifadeye göre nafakanın niteliğinin iştirak nafakası (TMK m. 182) olduğunda duraksama bulunmamaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vermiş olduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın yerinde olmadığını, davacı ile anlaşmalı olarak 2012 yılında boşandıklarını o tarihten beri çocuğun ihtiyaçları için kendisine sürekli ve düzenli olarak para gönderdiğini, bu zamana kadar nafaka talep etmediğini ancak kendisinin başka biri ile beraberliğini öğrendikten sonra dava açtığını, asgari ücret ile mobilyacılık yaptığını, hükmedilen nafaka miktarının fahiş olduğunu davacının da çalıştığını belirterek verilen kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; iştirak nafakası talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı; davalı taraf; hükmün tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vermiş olduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen kararın yerinde olmadığını, davacı ile anlaşmalı olarak 2012 yılında boşandıklarını o tarihten beri çocuğun ihtiyaçları için kendisine sürekli ve düzenli olarak para gönderdiğini, bu zamana kadar nafaka talep etmediğini ancak kendisinin başka biri ile beraberliğini öğrendikten sonra dava açtığını, asgari ücret ile mobilyacılık yaptığını, hükmedilen nafaka miktarının fahiş olduğunu davacının da çalıştığını belirterek verilen kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; iştirak nafakası talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı; davalı taraf; hükmün tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Davalı karşı davacı tarafından şahsi ilişki tesisine ilişkin açılan karşı dava 25.04.2019 tarihinde dosyadan tefrik edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydı ile dava tarihinden geçerli olmak üzere velayeti annede olan müşterek çocuk Peri Koç için aylık 3.000,00.TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine " karar verilmiştir. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile, davalının eski eşinden olan iki çocuğuna da nafaka ödediğini, tedbir nafakası bile daha makul iken 3.000,00 TL nafakaya hükmedilmesinin yanlış olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, takdir edilen nafaka miktarının düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı kadın vekili istinafa cevap dilekçesi ile, davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dilekçesinde aslı olmayan iddialarda bulunduğunu, öncesinde mobilya mağazasında asgari ücretle çalıştığını, davalı daha önce uzun yol tecrübesi olan usta şoför olmadığını ve yedek şoför olarak asgari ücret ile işe başladığını ve tır ile sebze ve meyve taşıdığını, bu nedenle davacının fahiş olan nafaka talebinin reddini talep ettiklerini, davalının çocuklarına düşkün bir baba olduğunu, davalının davacı ile çocuklar üzerinde ortak velayet hakkına sahip olmak ve davacı anneye makul bir nafaka ödeme kaydıyla anlaşmaya hazır olduğunu belirterek davanın ve talep edilen fahiş nafaka talebinin reddine aksi halde mahkemece her iki müşterek çocuklar üzerinde velayet hakkının Ortak Velayet olarak düzenlenmesi konusunda karar vermesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı tarafından aylık 1500'er TL iştirak nafakası talep edilmiş, mahkeme tarafından aylık 1000'er TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Kabul edilen iştirak nafakası miktarı yıllık 17.830 TL nin altında olduğundan ( 12*1000=12.000) karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. HMK'nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. madde gereğince Bölge Adliye mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir....
Katılım nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ancak, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı Pınar Çıta vekili Av. T2 mahkememize sunmuş olduğu 21/12/2021 tarihli harçlandırılmış dava dilekçesinde özetle;Müvekkili ile davalının 18/06/2005 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten müşterek bir çocuklarının olduğunu, tarafların Samsun 2. Aile Mahkemesi'nin 24/09/2010 tarih 2010/636 Esas 2020/282 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, gerekçeli kararda müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline bırakıldığını, müvekkilinin davalının müşterek çocuğun hiçbir giderine katılmaması nedeniyle Samsun 1....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/10/2020 NUMARASI : 2017/439 ESAS 2020/360 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....