Boşanma sırasında çocuk için nafaka istenmemiş olması, değişen koşullar sebebiyle sonradan istenmesine engel değildir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar, çocuğun yaşı itibariyle ihtiyaçları, tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumları, davalının sahip olduğu pozisyon, aylık sabit gider olarak bildirdiği miktarlar gözetildiğinde gelirinin ekonomik ve sosyal durum araştırmasında belirlenenden daha yüksek olduğunun kabulünü gerektirir. TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetildiğinde mahkemece takdir edilen nafaka miktarı azdır....
Mahkemece; davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine, müşterek çocuk Burcu için talep edilen iştirak nafakası davasının feragat nedeniyle reddine; müşterek çocuk... için açılan davanın kısmen kabulü ile, aylık 400 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından, mahkemece reddedilen talepler yönünden vekalet ücreti verilmemesi nedenine hasren temyiz edilmiştir. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9/2.maddesi uyarınca "Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez". Dolayısıyla, nafaka davalarının kısmen reddi halinde vekalet ücretine hükmedilmez. Ancak, tümden reddi halinde vekalet ücreti verilmeyeceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm müşterek çocuk için taktir edilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı ..., dava dilekçesinde müşterek çocuk ... için nafaka talep etmediğini belirtmiş; 07.10.2009 tarihli celsede ise çocuk için nafaka istediğini beyan etmiştir. O halde, çocuk için takdir edilen tedbir nafakasının başlangıç tarihinin de, talep tarihi olması gerekmektedir. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Somut olayda ise, taraflar evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle, nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafaka, tedbir nafakası niteliğindedir. (TMK m. 197) Buna göre, mahkemece hükmedilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinin ardından yoksulluk nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu durumda, mahkemece; bağımsız açılan nafaka davasında, "kararın kesinleşmesinin ardından yoksulluk nafakası olarak devamına" şeklinde hüküm tesisi ve "tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile" ibaresinin eklenmemesi doğru görülmemiş, ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve hakimin takdir yetkisi kapsamında kalmadığından hükmün HUMK 438/VII, C.2 hükmü ile 6100 sayılı Yasanın 370/2, ek 3/1 maddesi gereği düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisinde olmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. İştirak nafakası sözkonusu olduğunda tarafların daha önce bu yönde bir talepleri olmaması hatta olmayacağını dahi bildirmesi ileri ki dönemler yönünden tarafları bağlamaz....
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; takibe konu edilen nafakanın birikmiş nafaka olup davacının 'birikmiş değil toplu nafaka' şeklinde itirazının teknik anlamda bir farklılığa sebep olmayacağını, zira hacze dayanak 44.000 TL'nin 1 aylık nafaka bedeli olmadığı, birden fazla nafakanın toplamı yani birikmişi olduğunun davacınında kabulünde olduğunu, davacının kötü niyetli ve dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiğini beyanla haksız ve mesnetsiz istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dayandıkları belgelerle, icra takibinin dayanağı ilamda hükmedilen yoksulluk nafakasının birikmiş nafaka niteliğinde olmasına, davacı alacaklı tarafından takip talebinde bu nafakanın birikmiş asıl alacak olarak belirtilmiş olmasına, istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi "nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK m.341/2 maddesine göre karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 5.880,00- TLdır. Buna göre; arttırılan nafaka miktarı aylık 300,00- TL'dan yıllık 3.600,00- TL olup kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Karar tarihi itibarıyla kabul edilen nafaka arttırım miktarı yıllık beşbinsekizyüzseksen -TL'nı geçmemektedir. Hüküm, kabul edilen yıllık nafaka arttırım miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ... tarafından reddedilen tedbir nafakası talebi yönünden; davacı ... tarafından ise kısmen reddedilen nafaka talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Ortak çocuk... yararına kısmen reddolunan nafaka taleplerine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince ortak çocuk... ve davacı ... yararına aylık 1.500’er TL tedbir nafakasına hükmolunmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı, sadece davalı tarafından istinaf edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/04/2021 NUMARASI : 2020/1293 ESAS 2021/458 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....