WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; nafaka arttırım davasının açıldığı 31.08.2012 tarihine kadar 19 aylık katılım ve yoksulluk nafakasının talep olunduğunu, bu durumda da 4.750TL birikmiş nafaka ve 1.537,74 TL %9 kanuni faiz alacağının tahsiline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, ..... sayılı icra takibinde davacının toplamda 7.462,48 TL borcunun olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Dava; nafaka alacağının tahsili amacıyla başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır. Somut olayda;.......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı yararına ara kararı ile tedbir nafakası tayin edilmiştir. Tayin edilen bu nafaka Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesi gereğince dava süresince geçerli olacaktır. Boşanma kararıyla birlikte hükmedilen yoksulluk nafakası, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren geçerli olur....

      Aile Mahkemesinin 2011/405 Esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle, nafaka dosyasının boşanma dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. ... 2.Aile Mahkemesinin 22.12.2011 tarih ve 2011/405E.-1331 K. sayılı kararı ile o dosya davacısının kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan boşanma davasının reddine karar verilmiş, davalı tarafça ... Aile Mahkemesinin 2001/450 Esas sayılı dosyasında birleştirme kararı verildiği beyan edilmiş ise de, dosyanın mahkemeye intikal etmediği, devam eden boşanma dosyasında davalı yararına ayrıca tedbir nafakası talep edilmediği anlaşılmakla, davalı lehine tedbir nafakası konusunda karar oluşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Yerel mahkemece; yukarıdaki aşamalardan sonra; boşanma dosyasında hüküm kurulması nedeniyle birleştirilmesine karar verilen temyize konu nafaka dosyası tefrik edilerek 2012/41 Esasına kaydı yapılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda da; davacı ...'...

        sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı babanın işbu davası ile, müşterek çocuk Hanım Sultan Uğurlu için aylık 300 TL iştirak nafakası, müşterek çocuk T1 için 200,00 TL iştirak nafakası talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, çocuk Hanım Sultan Uğurlu yönünden reddedilen nafakanın bir yıllık tutarının 3.600,00 TL'ye tekabül ettiği, çocuk T1 yönünden reddedilen nafakanın bir yıllık tutarının 2.400,00 TL ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2021 yılı itibariyle miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kararların kesin olduğu anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince kesinlik sınırında kaldığından reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        Davacı-karşı davalı erkeğin istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince, davacı-karşı davalı erkeğin kusur tespitine yönelik istinaf talebinin dayanılan ve ispat edilen vakıalar yönünden hükmün gerekçesinin düzeltilerek, tedbir-yoksulluk nafakası talebinin reddi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, müşterek çocuk için hükmedilen tedbir nafakası ve tefrik kararının hükümde yer almaması, banka hesabına yanlışlıkla yatırılan para ile ilgili düzenleme yapılmamasına ilişkin istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

          Nafaka ve nafakanın arttırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili davası niteliğindedir. Yukarıda açıklandığı üzere nafaka davalarında gerek Harçlar Kanunundan, gerekse Avukatlık Kanunu ve buna dayalı olarak çıkarılan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi dava değerinin (müddeabihin) yıllık nafaka miktarı olduğunu açık bir biçimde ortaya koymuştur. Mahkeme harcı ve vekalet ücret hesaplanırken ayrı bir dava değeri, temyiz edilebilirlik sınırı belirlenirken ayrı bir dava değeri belirlenmesinin yasal bir dayanağı bulunmadığına göre; temyiz edilebilirlik (kesinlik) sınırı yönünden de, nafakanın yıllık tutarını esas almak gerekecektir. Sonuç olarak, yukarıda açıklanan nedenlerle nafaka davaları yönünden temyiz edilebilirlik (kesinlik) sınırının belirlenmesinde yıllık nafaka tutarının esas alınması gerektiği benimsenmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; iştirak nafakası istemine ilişkindir. Tarafların Konya 2. Aile Mahkemesinin 2016/569 Esas- 2016/535 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 24/11/2016 tarihinde kesinleştiği, ortak çocuk Gözde Nur 'un velayetinin davacı anneye verildiği, çocuk lehine iştirak nafakasına hükmedilmediği anlaşılmaktadır. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....

            sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Mahkemece müşterek çocuk Mehmet Selim yararına hükmedilen ve davalı tarafından istinaf konusu edilen iştirak nafakasının yıllık miktarının (750,34 XX 835) 9.000,00 TL olduğu ve nafakanın miktar yönünden kesinlik sınırı olan 17.830,00TL.'nin altında olduğu anlaşılmıştır. Hüküm, davalı yönünden yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. (Yargıtay 3. HD. 26.03.2012 tarihli ve 2012/4119 Esas- 2012/7991 Karar sayılı kararı) Karar tarihi itibariyle, HMK.'...

            Taraflarca açık bir belirleme olmadığı takdirde asıl dava olan boşanma talebinin dışında kalan ve fer' i talepler olan maddi ve manevi tazminat ile nafaka yönünden ayrıca avukatlık ücreti talep etme hakkı bulunmamaktadır. Ayrıca tefrik edilen mal rejiminin tasfiyesi davasında dava değeri, dava ve azil tarihi itibariyle 15.000.00.TL olduğundan taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından geçerli olan %10 - %20 arasındaki orandan mahkemece kabul edilen ve davacı tarafından temyiz edilmediğinden kesinleşen %10 üzerinden 1.500.00.TL vekalet ücreti hesaplanması gerekirken azilden sonra yapılan ıslah değerinin dikkate alınması hatalı olmuştur. Ayrıca davalı vekili olarak davalının dava dışı eşi aleyhine ... 12. Aile Mahkemesi' nin 2009/16 Esas sayılı dava dosyasında açtığı boşanma davası yönünden davacı lehine herhangi bir vekalet ücreti hesaplanmamasına rağmen bu husus davacı tarafından temyiz edilmemiştir. Bu durum davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturmuştur....

              Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.md.175) Adilcevaz Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/101 Es,2019/23 K.09/09/2021 kesinleşme tarihli kararı incelendiğinde iş bu dava dosyasında davalıya kusur izafesi yapılmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda kusurun davacıda ( boşanma davası davalısı kadın) olduğu anlaşılmıştır. Davacı kadının tedbir nafakası talebinin, davacının ayrı yaşama hakkı olduğunu ispat edememesi, yoksulluk nafakası talebi yönünden ise boşanmaya neden olan olaylarda davacı kadın kusurunun bulunmadığı TMK 175 yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar vermek gerekirken ilk derece mahkemesi tarafından boşanma davasının kusur yönünden kesinleşmesi beklenilmeden davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu