Ancak davacı/karşı davalının aldığı 200TL nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün değildir. Aldığı nafaka ile gelirinin toplamı ise, davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....
Rehinlerin kaldırılış tarihi limit arttırımı bölümündeki önceki limitin (0) oluşu ve limit arttırımı sayfasında davalının kefil olmadığı hususları üzerinde durulup bu yönler tartışılarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 22/12/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; 8 yıl önceki tarih itibariyle ve tarafların evliliklerini bitirmek iradesiyle kararlaştırılan iştirak nafakasının, paranın alım gücünü yitirmesi ve bu süre içerisinde müşterek çocuğun ihtiyaçlarının doğal olarak artması sonucunda en azından değerinin düştüğü bir gerçek olduğunu beyanla, müşterek çocuk Ravza Hatun KARAKAŞ için aylık 350,00 TL olarak hükmedilen iştirak nafakasının 2.650,00 TL arttırımı ile aylık 3.000,00 TL'ye çıkartılmasına, hükümle birlikte yıllık TEFE /TÜFE ortalamasına göre nafakanın artacağı hususunun usul ekonomisi gözetilerek karar altına alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Somut olayda, davalı aleyhine arttırılmasına karar verilen nafakanın yıllık arttırım miktarının toplamı (1.000 TL x 12 = 12.000 TL), davacı aleyhine reddolunan nafakanın yıllık miktarının toplamı (500 TL x 12 = 6.000 TL) 17.830,00 TL'nin altında olduğundan, ilk derece mahkemesi kararı taraflar yönünden kesin niteliktedir. Bu nedenle tarafların istinaf kanun yoluna başvurma talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Taraflar arasındaki nafaka arttırımı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi tarafından arttırılmasına karar verilen yıllık toplam nafaka miktarının karar tarihi itibariyle istinaf kesinlik sınırının altında olması nedeni ile başvurunun reddine kesin olmak üzere karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı asıl tarafından temyiz edilmiştir....
DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 22/12/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; 8 yıl önceki tarih itibariyle ve tarafların evliliklerini bitirmek iradesiyle kararlaştırılan iştirak nafakasının, paranın alım gücünü yitirmesi ve bu süre içerisinde müşterek çocuğun ihtiyaçlarının doğal olarak artması sonucunda en azından değerinin düştüğü bir gerçek olduğunu beyanla, müşterek çocuk Ravza Hatun KARAKAŞ için aylık 350,00 TL olarak hükmedilen iştirak nafakasının 2.650,00 TL arttırımı ile aylık 3.000,00 TL'ye çıkartılmasına, hükümle birlikte yıllık TEFE /TÜFE ortalamasına göre nafakanın artacağı hususunun usul ekonomisi gözetilerek karar altına alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/540 KARAR NO : 2022/631 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MARDİN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/02/2022 NUMARASI : 2021/527 ESAS, 2022/105 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karar karşı, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşamasında; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 350,00 TL olan yoksulluk nafakasının 700,00 TL'ye yükseltilmesini, 200,00 TL olan iştirak nafakasının 800,00 TL'ye çıkarılmasını, nafaka miktarına her yıl TÜİK’in yayınladığı yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasını, artış tarihi olarak da kararın kesinleştiği tarihin belirlenmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA Davalı davaya cevap vermemiştir....
İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Dosya içeriğinden, tarafların 17.02.2006 tarihinde boşandığı, müşterek çocuk 1998 doğumlu...'un velayetinin davacı anneye bırakıldığı, davacının çalışmadığı, davalının ise işçi olup, asgari ücret aldığı anlaşılmaktadır. Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında yaklaşık on üç yıl süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....
Ancak nafaka takdir edilirken; velayet kendisine tevdi edilmeyen tarafın ekonomik imkanları yanında; çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları da dikkate alınmalı, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeği ve yüklendiği sorumluluklar da gözönünde bulundurulmalıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'...
Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK.nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....