tutarının aylık 2.500,00 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuk Selen için aylık 2.500,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, nafaka miktarlarının her yıl TÜİK tarafından belirlenen yıllık ÜFE artış ortalaması oranında arttırılmasına karar verilmesini istemiştir....
500,00 TL yoksulluk nafakası ile davalı Mehmet lehine bağlanan 400,00 TL yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise nafakaların düşürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
GEREKÇE;Dava,yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı talebinden ibarettir. İnceleme HMK 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenini ilgilendiren hususlarda re'sen yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 nci maddesinin son cümlesine göre "velayet kendisine verilmeyen eş çocuğun bakım ve giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Aynı yasanın 327/1 nci maddesine göre"...çocuğun bakımı,eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır", 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 330.maddesine göre "...nafaka miktarı,çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir". Yine aynı yasanın 176/4 ncü maddesine göre de"... Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. "....
Davacının giderlerine annesinin de katkı yapmakta olduğu düşünüldüğünde aylık 5.000 TL yardım nafakasının davacının ihtiyaçlarına yeteceği belirlenmiştir. Sonuç olarak davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1- b.2 maddesi gereğince kabul edilerek karar kaldırılmış ve yeniden hüküm kurularak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile aylık 150,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece takdir edilen aylık 150,00 TL yardım nafakasının davacının ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) Bu bağlamda; belirlenecek nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir....
Buna göre yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez.Nafaka ödemekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm karar düzeltmeye gelmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * tedbir nafakasının artırılması istemine ilişkin olup verilen karar 3. Hukuk Dairesince onanmış ve bu kararın karar düzeltilmesi talep edildiğinden görev 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 08.01.2008...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. 6763 sayılı yasa ile değişik HMK. 341. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2019 tarihinden itibaren 5390- TL ye çıkarılmış olup, davalı için kabul edilen yardım nafakasının aylık miktarı 400- TL olup kabul edilen nafakanın yıllık miktarı 5390- TL'nin altındadır. Hüküm, davalı yönünden kabul edilen yıllık nafaka miktarları itibariyle kesin niteliktedir. Karar tarihi itibariyle, HMK.'...
müşterek çocuk Sude Naz için aylık 600 TL iştirak nafakasının 1.300 TL artırımı ile dava tarihinden itibaren aylık 1.900 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuk Mehmet Türker için aylık 700 TL iştirak nafakasının 1.400 TL artırımı ile dava tarihinden itibaren aylık 2.100 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....