Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2001/409 Esas, 2001/545 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını ve bu karar ile davacı için aylık 30 TL yoksulluk, müşterek çocuklar Burcu ve Nurcan için ise aylık 10'ar TL iştirak nafakası takdir edildiğini, aradan geçen zaman içerisinde artan ihtiyaçlar ve günün ekonomik koşulları gözönüne alındığında, boşanma davasında hükmedilen iş bu nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 750 TL'ye, müşterek çocuk Nurcan için hükmedilen iştirak nafakasının ise aylık 500 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için hükmedilen 30 TL yoksulluk nafakasının aylık 200 TL'ye, müşterek çocuk Nurcan için hükmedilen 10 TL iştirak nafakasının ise aylık 150 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir....
aylığının aylık 1.400,00- TL olduğunu, bunun 1.300,00- TL'sini nafaka olarak davalıya ödediğini, nafaka borcundan dolayı müvekkilinin maaşına bloke konulduğunu, müvekkilinin mağdur olduğunu belirterek, müşterek çocuklar yönünden daha önce hükmedilmiş olan iştirak nafakalarının aylık 100,00- TL'ye indirilmesini, davalı için daha önce hükmedilmiş olan yoksulluk nafakasının aylık 100,00- TL'ye indirilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Yoksulluk ve iştirak nafakaları aidiyetleri, nitelikleri ve sonuçları itibariyle ayrı nafakalardır. Davacı eş ve çocuk davada ihtiyari dava ortağıdır. Bu nedenle nafakalar ayrı ayrı değerlendirilir. Artırılan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yıllık toplamları ayrı ayrı olarak 1.540 TL'nin altındadır.5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2011 tarihinden itibaren 1.540 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır.Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl dava yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması, karşı dava yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; tarafına bağlanan aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL'ye, müşterek çocuğa bağlanan aylık 250,00 TL iştirak nafakasının da artırılarak aylık 750,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....
ın velayetinin davacı anneye verildiği, ancak çocuk için iştirak nafakasına hükmolunmadığını aradan geçen zaman içerisinde mevcut yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığı, çocuk içinde iştirak nafakasına ihtiyaç duyulduğu ileri sürülerek yoksulluk nafakasının aylık 800 TL'dan 1000 TL'ye yükseltilmesi, çocuk içinde 500 TL iştirak nafakasına hükmolunması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, davacının annesi ve babasıyla birlikte oturduğu, davalının ise sadece 1.200 TL emekli maaşının bulunduğu, davacı yararına boşanma sırasında hükmolunan yoksulluk nafakasının çoçuğun ihtiyaçlarınında gözönünde tutularak belirlendiğini, davalının geliri dikkate alındığında ödenmekte olan aylık 800 TL yoksulluk nafakası, gelirinin 2/3'ünü oluşturduğu gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece hükmedilen nafaka miktarlarının düşük olduğunu, kararın lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Arttırılması talebine ilişkin olup, İlk derece mahkemesince verilen karara karşı; davacı taraf; hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakaları miktarı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi" nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/84 Esas 2012/400 Karar sayılı dosyasında kadın lehine aylık 150,00.TL ve müşterek çocuk lehine 100,00.TL yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedildiği, Osmaniye 2....
için ödenen iştirak nafakasının aylık 2.000,00 TL çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....
-TL iştirak nafakası ödemesine hükmedildiğini, müvekkilinin aradan geçen süre zarfında maddi çöküntü yaşadığını ve nafaka borcunu ödeyememesinden dolayı tazyik hapsine maruz kaldığını, şu an işsiz ve yeşil kartlı olduğunu, kendi geçimini sağlayacak durumunun olmadığını, çevresinin yardımı ile geçimini sürdürdüğünü, davalının nafaka borcu için yerli yersiz icra takipleri ve tazyik hapsi yüzünden iş bulması ve çalışmasının imkansız olduğunu, müvekkilinin bu kısır döngü sebebiyle psikolojik bunalıma girdiğini, davalının ise tam aksine zenginleştiğini beyanla, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, aksi kanaatte olunduğu takdirde indirilmesini, müşterek çocuk için ödenen 500,00.-TL iştirak nafakasının makul bir seviyeye indirilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....