WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, "...dava tarihi olan 21/11/2011 tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yararına Mahkememizin 2005/360 esas ve 2006/277 karar sayılı 15/06/2006 tarihli kararı ile hüküm altına alınmış olan 150,00 TL tedbir nafakasının (TÜİK'İN yayınladığı ÜFE verileri de göz önüne alınarak takdiren %10 ) 165,00 TL ye çıkarılmasına, tarafların müşterek çocukları olan Gökay için aylık 200,00 TL olan tedbir nafakasının 35,00 TL arttırılarak 235,00 TL 'ye çıkarılmasına, toplam 400,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine..." şeklinde hüküm kurulmuş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece yapılan artırımın nafaka alacaklılarının ihtiyaçlarını karşılayabilecek miktarda olup olmadığı hususunda toplanmaktadır....

    , birlikte değerlendirildiğinde; iştirak nafakasının en azından yerleşik uygulamalar gereği TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılması gerektiği halde; yukarıda açıklanan hususlar birlikte değerlendirildiğinde usul ve yasaya aykırı şekilde mahkemece nafakanın aylık 175 TL'den 375 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3–169 E-235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yıllık nafaka (farkı) miktarı, karar düzeltme sınırının altındadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GÖRELE ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 06/05/2014 NUMARASI : 2013/559-2014/207 Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması-yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın karar verilmesine yer olmadığına-kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

        Aile Mahkemesinin 2013/1663 Esas, 2014/1065 Karar sayılı ve 11.09.2014 tarihli kararıyla boşandıklarını, boşanma kararında üç küçüğün velayeti anne Hülya Elibol'a verilerek her birine aylık 250,00 TL'den toplam 750,00- TL nafakaya hükmedildiğini, iştirak nafakasının takip eden dönemler için ÜFE-TÜFE ortalaması oranında artırılacağının da kararda belirtildiğini, iştirak nafakasının takip eden dönemler için artış oranı karara bağlandığından nafaka artırımı konusunda yeniden dava açılamayacağını, davalılar arasındaki nafaka arttırımının muvazaalı olduğu belirterek Ankara 10. Aile Mahkemesinin 2016/977 Esas, 2016/1120 Karar sayılı nafaka arttırım kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı borçlu T4 savunma yapmamıştır....

        Dava;iştirak nafakası artırım talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2.maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Türk Medeni Kanunu'nun 330/1.maddesi gereğince; nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. Türk Medeni Kanunu'nun 331.maddesi gereğince; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....

          Somut olayda; Küçükçekmece 1.Aile Mahkmesinin 2013/784 E.- 2013/973 sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına, davalının küçüklerin giderlerine katılması için dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar tedbir nafakası, bu tarihten itibaren iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 150,00'şer TL'den 300,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine karar verilmiş, bu dava ise, 07.05.2014 tarihinde açılmıştır. Müşterek çocuklar lehine iştirak nafakasının bağlandığı boşanma davasının kesinleştiği tarih üzerinden 1 yıl bile geçmeden davacı tarafından iştirak nafakasının artırımı davası açılmıştır. Çocukların eğitim durumları ve yaşları gibi kıstaslar da ele alındığında, iştirak nafakasının artırılması davasının açılması için davacıyı zorlayacak ekonomik ve sosyal şartlarda olağanüstü bir değişikliğin de mevcut olmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

            Aile Mahkemesi’nin 08/02/2018 tarih, 2016/1780 Esas, 2018/221 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Reyyan Nehir Düz lehine hükmedilen aylık 250 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 250 TL daha artırılarak, aylık 500 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece takdir edilen nafaka miktarının az olması yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılarak, müşterek çocuk yararına hükmedilen aylık 500 TL iştirak nafakasının aylık 2.500 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2012 yılında boşandıklarını, dava sonucunda müşterek çocuğun velayetinin davalı babaya verildiğini, ... 2.Aile Mahkemesinin 10/10/2013 tarih 2012/845 Esas- 2013/625 Karar sayılı ilamı ile velayetinin değiştirilerek anneye verilmesine ve aylık 250 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verildiğini, iştirak nafakasına ilişkin dava ile iş bu dava dosyası arasında yaklaşık 2 yıl gibi bir süre geçtiğini, bu süre zarfında tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değiştiğini, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarının da arttığını belirterek, iştirak nafakasının...

              Dosya kapsamından; davacı ile davalının 08.07.2008 tarihinde boşandıkları, müşterek çocuk 2005 doğumlu Umut'un velayetinin davacı anneye verildiği ve mahkemece 300 TL iştirak nafakasına karar verildiği, bu davanın ise 30.10.2013 tarihinde açıldığı, müşterek çocuğun ilkokula başladığı anlaşılmaktadır. Davada; iştirak nafakasının artırılması talep edilmektedir. TMK.'nun 330/1.maddesinde; “Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir." hükmü gereğince iştirak nafakasının belirlenmesi gerekir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....

                UYAP Entegrasyonu