(TMK nun 330/1. maddesi) TMK'nın 331. maddesine göre;durumun değişmesi halinde hakim,istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken;tarafların sosyal ve ekonomik durumları,çocukların yaşları,eğitim durumları ve ihtiyaçları gözönünde tutulmalıdır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflarca her zaman nafaka artırımı davası açılabilir.(HGK. 15.07.2009 gün ve 3-352 E./ 348 K.)...
Çocuk Uğur yönünden iştirak nafakasının artışı ile ilgili verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunda; Bu çocuk için belirlenen iştirak nafakasının işlemeye başladığı tarih boşanma ilamının kesinleşme tarihi olan 13.05.2019 tarihidir.Davada iştirak nafakasının artırımı talep edildiğine ve çocuk Uğur için nafaka bu tarihte iştirak nafakası olduğuna göre eldeki dava tarihi ile 13.05.2019 tarihleri arasındaki üfe oranları yanında değişen gelişen durumların dikkate alınması gerekir....
Hakim, iştirak nafakası takdirinde; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. Somut olayda, taraflar 25.05.2009 tarihli ilamla boşanmış, 2008 doğumlu müşterek çocuğun velayeti anneye verilmiş, çocuk için 750,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş ve eldeki artırım davası 01.10.2013 günü açılmış olup, geçen süreçte, müşterek çocuğun yaşının büyüdüğü, ihtiyaçlarının arttığı, paranın alım gücünün azaldığı, ödenmekte olan nafakanın çocuğun ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığı açıktır. Mahkemece yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırması neticesinde; davacı kadının bir bankada müdür yardımcısı olarak çalıştığı, çocuğu ile birlikte yaşadığı, davalının ise inşaat mühendisi olduğu anlaşılmıştır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda;tarafların 1995 yılında boşandığı,boşanma neticesinde davacı lehine aylık 1,50 YTL olarak hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/167 Esaslı dosyası ile açılan nafaka artırım davası neticesinde mahkemenin 31.05.2007 tarihli kararı ile aylık 120 YTL'ye yükseltildiği,yine davacı tarafından 2009 yılında açılan nafaka artırım davasında ise yoksulluk nafakası artırım talebinin davacının kendisine yoksulluk nafakası bağlandığı tarihten sonra babası nedeniyle ...'dan dava tarihi itibariyle aylık 526,19 TL maaş alması nedeniyle reddedildiği anlaşılmaktadır....
Aile Mahkemesinin 2018/1162 Esas sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma ilamı neticesinde müvekkiline aylık 1000 TL nafaka bağlandığını, müvekkilinin herhangi bir mal varlığının bulunmadığını, geçimini davalıdan aldığı nafaka ve babadan kalan 680 TL maaş ile sürdürdüğünü, iki çocuğuyla ikamet ettiğini, çocuklarından birinin düşük maaşla çalıştığını, diğer çoğunun ise boşandığını ve müşterek çocuğunun olduğunu, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası aldığını, davalının ortak çocukları ve torunu için hiçbir maddi ve manevi destek sağlamadığını belirterek, müvekkiline bağlanan 1.000 TL nafakanın aylık 2.000 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacının davasının kısmen kabulüne Eskişehir 1....
İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Somut olayda, velayet hakkı annede olan müşterek çocuğun 2013 doğumlu olduğu, devlet okulu öğrencisi olduğu, servis giderinin bulunmadığı, davacı kadının ev hanımı olduğu, kira giderinin bulunmadığı, davalının ise imam olarak çalıştığı, 1.700,00 TL kira ödediği, anlaşılmaktadır. Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. İştirak nafakasına hükmedilen nafaka arttırım davasının davasının kesinleşme tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 2 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....
in velayetinin davacı anneye verildiği,boşanma davasında müşterek çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmediği, davacı annenin 2011 yılında açtığı iştirak nafakası davası sonucunda ise 2013 yılında müşterek çocuk için nafaka dava tarihinden itibaren aylık 400 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ve nafakada Üfe oranında artışa da hükmedildiği,eldeki dava tarihi itibariyle iştirak nafakasının aylık 480 TL olarak ödenmekte olduğu sabittir....
İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Somut olayda, dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuğun 2013 doğumlu olduğu, okul çağında olduğu, davacı kadının adliyede sözleşmeli personel olarak çalıştığı, kira giderinin olmadığı, davalının ise maden işçisi olarak çalıştığı, yeni bir evlilik yaptığı, bu evliliğinden 1 çocuğunun daha olduğu, kendisine ait evde oturduğu anlaşılmaktadır. Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. İştirak nafakasına hükmedilen nafaka arttırım davasının kesinleşme tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında 7 yıldan fazla süre geçmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı", 328/1. maddesinde "ana ve babanın bakım borcunun, çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği", 329/1. maddesinde "küçüğe fiilen bakan ana veya babanın diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabileceği", 330/1. maddesinde "nafaka miktarının, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirleneceği, nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderlerinin de göz önünde bulundurulacağı" ve 331. maddesinde "durumun değişmesi halinde hakimin istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirleyeceği" hükme bağlanmıştır. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....
Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. ./.. -2- Dairemizin yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası.oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; . sayılı ve 03.04.2013 tarihli ilamı ile davacı için bağlanan 100,00 TL yoksulluk nafakasının 50,00 TL daha artırılarak 150,00 TL'ye, müşterek çocuk için bağlanan iştirak nafakasının da 100,00 TL daha artırılarak 150,00 TL'ye çıkarılmasına kesin olarak karar verilmiş, eldeki artırım davası 14.08.2015 tarihinde açılmıştır....