Tarafların Konya 3 Aile Mahkemesinin 2015/317 Esas- 2015/543 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 25/05/2015 tarihinde kesinleştiği, cari iştirak nafakasının Konya 7. Aile Mahkemesinin nafaka artırımına dair 2020/261 esas 2020/926 karar sayılı kararı ile belirlendiği anlaşılmaktadır. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Somut olayda, dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuğun 2014 doğumlu olduğu, davacı kadının asgari ücret ile çalıştığı, davalının ise tekstil işi yaptığı kendi beyanından gelirinin aylık 10 bin TL olduğu anlaşılmaktadır. Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir....
Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı tarafından aylık 1500'er TL iştirak nafakası talep edilmiş, mahkeme tarafından aylık 1000'er TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Kabul edilen iştirak nafakası miktarı yıllık 17.830 TL nin altında olduğundan ( 12*1000=12.000) karar davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. HMK'nın 346. maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352. madde gereğince Bölge Adliye mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir....
Davalı vekili duruşmadaki beyanında; müvekkilinin aylık gelirinin 1.500,00 TL olduğunu, bunun 600,00 TL'sini davacıya yoksulluk ve iştirak nafakası olarak ödediğini, müvekkilinin yeniden evlendiğini, bir çocuğunun daha olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile aylık 200,00 er TL olarak ödenmekte olan iştirak nafakasının her bir çocuk için aylık 350,00 şer TL'ye çıkarılmasına ve nafakaların her yıl Tüfe oranında arttırılmasına karar verilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Kural olarak, nafaka miktarında yeniden belirleme yapılabilmesi için belli bir sürenin geçmesi aranmaz. Nafaka miktarında artırım yapılabilmesi için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerekli kılması gerekir....
Mahkemece ;davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk ... için aylık 250 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 600 TL'ye yükseltilmesi ile nafakanın her yıl ...arafından açıklanan ÜFE-TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakası artırımı istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. ./.....
Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1.maddesi) ../.. -2- Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nun 331.maddesine göre; Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda, mahkemece, iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır. Somut olayda; davalı babanın karakol komutanı olarak görev yaptığı, aylık 3.800 TL gelir elde ettiği, 160,00 TL kira ödediği, davacı annenin ise, hemşire olduğu, aylık 3.150 TL geliri olduğu, kendisine ait evde ikamet ettiği, müşterek çocuğun 2006 doğumlu olduğu anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/43 Esas - 2012/22 Karar sayılı dosyası ile nafaka artırım talepli dava açıldığını, bu karar ile davacı için aylık 100 TL yoksulluk nafakasının 130 TL'ye yükseltildiğini, aradan geçen zamanda nafakaların günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle yoksulluk nafakasının 350,00 TL'ye, iştirak nafakasının 250 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiş, duruşmada davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 130 TL yoksulluk nafakasının, aylık 250 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuk ... için aylık 140 TL iştirak nafakasının, 250 TL'ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm birleşen nafaka artırımı davası, maddi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Birleşen davada, hükmolunan yıllık nafaka artış miktarı karar tarihi olan 2008 yılı itibarıyla 1250 TL.'yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2.maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka artışına ilişkin karar kesindir. 2-Davacı-davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir....
Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davacı tarafından aylık 350,00'şer TL olan iştirak nafakalarının aylık 1.000,00'er TL ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından talep tamamen kabul edilerek iştirak nafakası her bir çocuk için aylık 1.000,00'er TL'ye yükseltilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiştir. Kabul edilen nafaka artırım miktarı yıllık 8.000,00 TL nin altında olduğundan (650x12=7.800 TL) karar iştirak nafakası artırım miktarı yönüyle davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. Davacı kadın dava dilekçesinde, iştirak nafakalarının 650'şer TL artırımını talep etmiş, talebi ilk derece mahkemesince tam karşılanmıştır....
Aile Mahkemesinin 2013/339 Esas ve 2013/455 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için 550 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığını ve nafakanın yetersiz kaldığını, bu nedenle müşterek çocuk için iştirak nafakasının 1.005 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; talep edilen nafakayı ödeyecek gücünün olmadığını, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile ... 5. Aile Mahkemesinin 2013/339 Esas 2013/455 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk ... yararına hükmedilen aylık 500 TL iştirak nafakasının 150 TL arttırılarak dava tarihinden itibaren aylık 650 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakası artırımı istemine ilişkindir....
GEREKÇE : Dava, iştirak nafakalarının arttırılması, yoksulluk nafakası talebi niteliğindedir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Mahkemece, davacı kadının boşanma davasındaki beyanını yoksulluk nafakasından feragat edildiği anlamında olduğu ve kendisini bağlayacağı, bu nedenle yoksulluk nafakası talep edemeyeceği gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların İzmir 9. Aile Mahkemesinin 28/04/2016 tarihinde kesinleşen kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davacı kadının 01/10/2015 tarihli celsede "kendim için nafaka, ve tazminat talebim yoktur" şeklinde beyanda bulunduğu, mahkemece de taraflar arasında tanzim edilen protokolün "karşılıklı olarak nafaka maddi ve manevi tazminat talebimiz yoktur" şeklindeki 5.maddesinin onaylanmasına karar verildiği görülmektedir....