WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, davacı tarafından davalı eşten tedbir nafakası istemine ilişkindir. Nafaka, Yargıtay kararlarında kabul edildiği üzere tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve yardım nafakası olmak üzere dörde ayrılır. Evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin kendisi için ve müşterek çocuklar için talep ettiği nafakaya tedbir nafakası denir. TMK.nun 197.maddesine göre evlilik birliği devam etmektele beraber, ayrı yaşamakta haklı olan eşin diğer eşten talep ettiği nafaka tedbir nafakasıdır....

    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı için dava tarihinden başlamak kaydıyla aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla isteğin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakası talebine ilişkindir. TMK.nun 175.maddesi gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında nafaka isteyebilir. Yoksulluk nafakası boşanma davası içerisinde istenebileceği gibi, o dava devam ederken ya da sonuçlandıktan sonra ayrı bir dava ile de istenilebilir. Yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları birlikte değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....

      Dosya kapsamından, artırılan iştirak nafakası miktarının, bir yıllık toplam tutarının 800x12= 9.600 TL olduğu, artırılan yoksulluk nafakası miktarının bir yıllık tutarının 200x12= 2.400 TL, kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının bir yıllık tutarının ise 300x12=3600 TL olduğu, dolayısıyla kararın davalı yönünden artırılan nafaka miktarları ile reddedilen yoksulluk ile fazladan ödenen yoksulluk nafakasının iadesi yönünden Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu, davalı tarafın kesin nitelikteki bir kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davalı tarafın istinaf başvurunu taleplerinin miktar itibariyle ayrı ayrı reddine, İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur....

      Protokolün incelenmesinde; yoksulluk nafakası ile ilgili bir kararlaştırma bulunmadığı, davacının açıkça bu hususta bir feragatinin de olmadığı anlaşılmıştır. Boşanma kararı ile yoksulluk nafakasına hükmedilmemiş olması, yeniden dava açılma imkanını ortadan kaldırmaz. Davacı, TMK'nun 175.maddesindeki şartların gerçekleşmesi halinde, nafaka davasını her zaman açabilir. Mahkemece; davacının, nafaka isteme şartlarının olayda gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırıp, tartışmadan; özellikle davacının rahatsızlığı nedeniyle çalışma gücünü yitirdiği de gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

        Yerel Mahkeme bozma ilamına iştirak nafakası yönünden uymuş; yoksulluk nafakası yönünden ise istek yokluğundan yoksulluk nafakası konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vererek ilk kararında direnmiştir. (Uyulan kısım taraflarca temyiz edilmemiştir.) Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; davacı-davalı G... C… …'nin yoksulluk nafakası talebinde bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Türk Medeni Kanunu 174.maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için davacının yoksulluk nafakası isteği olması şarttır ancak bu isteğin mutlaka dava dilekçesinde bulunması gerekmez yargılama aşamasında da yoksulluk nafakası isteğini dile getirebilir. Somut olayda; davacı vekili 25.02.2008 günlü oturumda önceki beyanlarını tekrar ederek; davacı-davalı kadının hiçbir yerden geliri olmadığı ve davalı-davacı kocanın ailesine maddi yönden destek olmadığı gerekçesiyle nafakaların (ÜFE) oranında artırılmasını istemiş ve bu beyanını imzası ile tasdik etmiştir....

          ait takip talebinde 01/01/2020- 01/06/2020 tarihleri arasında toplam 6 ay için tedbir nafakası olan 150 TL yerine 250 TL olan yoksulluk nafakasının talep edildiğini, ayrıca devam eden aylar için de aylık 250'şer TL nafaka talebinde bulunulduğunu, takibin sadece 600 TL'lik tutarının değil, Haziran 2020 tarihinden sonraki bütün nafaka alacaklarının da hatalı olduğunu, 6 aylık 600 TL fazla tutarın kısmen iptalinin ve düzeltilmesi mümkün olsa da devam eden aylara ilişkin hatalı istenen yoksulluk nafakası yerine tedbir nafakası ödenmesi gerektiği şeklinde kısmi iptal ve düzeltme yapılmasının mümkün olmadığını belirterek öncelikle takibin tamamının iptaline, mahkeme aksi kanaatte fazladan talep edilen nafaka miktarı ile her ay muaccel hale gelecek fazla nafakanın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          Kadın için tedbir - yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davacı-davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının da yerinde olduğu anlaşıldığından davacı-davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

          Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakası talebinin reddine, müşterek çocuk...için talep edilen iştirak nafakası davasının feragat nedeniyle reddine, müşterek çocuk ... yönünden açılan davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili dilekçesinde; davacı ... ile davalının ......

            Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için nafaka talep eden eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasının yanı sıra, nafaka talep edilen eşin de nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması, diğer bir ifadeyle kendi kusurundan kaynaklanmamak koşuluyla yoksul olmaması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, yoksulluk nafakasının sosyal ve ahlaki düşüncelere dayanması özelliği, sadece nafaka talep eden tarafa nafaka verilmesinde değil, aynı zamanda nafaka talep edilen tarafın nafaka ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunması koşulunda da kendisini göstermektedir....

              Ayrıca madde metninden de anlaşılacağı üzere yoksulluk nafakası isteminde bulunan tarafın kusurunun daha ağır olmaması gerekmektedir. Ancak yoksulluk nafakası, boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan tarafı koruma amacına yönelik olduğu içindir ki, boşanmış olan yoksul tarafa verilecek olan yoksulluk nafakası, hiçbir surette diğer tarafa yükletilen bir ceza veya tazminat niteliğinde değildir. Şayet böyle olsaydı, sadece boşanmada kusuru olan eşten istenebilmesi gerekirdi. Oysa ki maddede açıkça belirtildiği gibi kusursuz eş dahi yoksulluk nafakası ödemekle yükümlüdür. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk T./Ateş D: Türk Medeni Hukuku, Aile Hukuku, İkinci Cilt, Ocak 2019, s. 302). 15. Bunun yanında, yoksulluk nafakası istenebilmesi için istemde bulunan tarafın boşanma yüzünden yoksulluğa düşme tehlikesiyle karşılaşmış bulunması şarttır....

                UYAP Entegrasyonu