Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, ... ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. ... Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı, murisine ait 272 parsel sayılı taşınmazın ... kaydının malik hanesindeki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Dava konusu taşınmazın ... kaydı incelendiğinde ifrazen oluştuğu görülmektedir. Mahkemece 272 parsel sayılı taşınmazın ifraz öncesi ... kaydı, kadastro tutanağı ve dayanak belgeleri ve tesciline esas mahkeme ilamı getirtilmemiştir. Ayrıca nüfus müdürlüğünden usulüne uygun şekilde bir araştırma da yapılmamıştır....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, ....'in 02.02.1940 doğumlu ... ve 26.09.1941 doğumlu ... adlı kızları olup, ....'nın halen bekar ve sağ olduğu, ...'in ise 30.12.1958 tarihli evlenme ihbariyesi ile .... ile evlendiği, 9 tane çocuklarının olduğu ve halen sağ olduğu, yine aynı ...'in 03.04.1960 tarihli evlenme ihbariyesi ile ... ile evlendiği, 10 tane çocuklarının olduğu, evlenerek....hanesine gittiği açıklaması ile nüfus kaydının kapalı olduğu (evlenme tarihi olarak 30.12.1958 gösterilmek suretiyle) anlaşılmaktadır. Dava, ... ile ...'in evliliğinin iptali, ... ile ...'in evliliğinin tespiti ve mevcut nüfus kaydına göre ...'nin...'den olma çocuklarının anne adlarının "..." olarak düzeltilmesidir. İstem bu bağlamda değerlendirilerek ve dosyadaki kanıtlara göre nüfus kayıtlarındaki çelişkiler de dikkate alınarak (03.04.1960 tarihinde ... ile evlendiğine dair evlenme ihbariyesi düzenlenen onun hanesinde eşi olarak kayıtlı...'...
e kendisini evlatlık gibi verdiğini, bu kişinin de kendi çocuğuymuş gibi nüfusa kaydettirdiğini ileri sürerek gerçek babasının ... olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının buna göre tashihi istediğine ve dosyaya alınan nüfus kaydına göre ... ile ...'in evlilikleri bulunmadığı göre, istek babalığa ilişkindir. Babalık davalarında da, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1'nci maddesi gereğince Aile Mahkemeleri görevlidir.Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir ve mahkemece de kendiliğinden gözetilir. Öyleyse, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru değildir. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
Somut olayda nüfus müdürlüğünden usulüne uygun şekilde bir araştırma yapılmadığı anlaşıldığından bu defa Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda; a) Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğünden “Dava konusu 757, 921, 943, 953, 957, 961, 968, 970, 1126, 33, 13 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında maliki olarak görünen ..., ... ve ... ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadığı” sorulmalı, b) Aynı kimlik bilgilerine sahip kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının gönderilmesi halinde bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar, dava dilekçesinde nüfusta 30.3.1994 doğumlu ve ikiz olarak görünen kızları ... ve ...'un ikizlik kaydının iptali ile ...'nin 18, ...'un 17 yaşında olduğu dikkate alınarak doğum yılının düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulü ile ...'nin doğum yılının 1989, ...'un doğum yılının 1990 olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen ... ve ... 'un nüfus kütüğüne tesciline esas belgenin (doğum tutanağı vs. belgelerin) ilgili nüfus idaresinden getirtilip dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
'ın nüfus kütüğünde ... olarak yazılı anne adının ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Davacı vekili dilekçesinde, davacının eşi ...'ın davalı ... ile evlilik dışı ilişkisinden ....'ın doğduğunu, ....ın gerçek annesi ... olduğu halde nüfus kaydına anne adının ... olarak geçtiğini ileri sürerek, davalı ...'ın anne adının ...olarak düzeltilmesini istemiş; mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, hatalı nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olmakla beraber sonucu itibariyle soybağını yakından ilgilendirdiğinden, mahkemece davalı ... 'ın nüfusta annesi olarak görünen ....'nın değil, annesi olduğu iddia edilen ...'...
Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamında nüfus kayıtlarında sağ gözüken kişinin ölü olduğu ve ölüm tarihinin tespitine dayalı nüfus kayıt düzeltme istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ölü olduğunun tespiti istenilen ...'nin 15.08.1959 tarihinde ... ve ...'...
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Eldeki davada, 62 parsel sayılı taşınmaz kaydında malik olarak görünen “... kızı ...” ile kaydı tamamen uyuşan bir kişinin nüfus kaydının bulunduğu ve sağ olduğu tespit edildiğinden bu kişinin taşınmaz hakkında mülkiyet iddiası bulunup bulunmadığı tespit edilmeden davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yukarıda adı geçen “......
Bu durumdan ayrı olarak evliliğin butlanı davasında da ....aile mahkemesi görevli olduğundan ve asliye hukuk mahkemesinde bakılmakta olan nüfus kaydının düzeltilmesi davasında verilecek kararın bekletici mesele olduğu dikkate alındığında, asliye hukuk mahkemesinde bakılmakta olan nüfus kaydının düzeltilmesi davası ile birleştirilmesi ve birlikte karar verilmesi de yerinde değildir. Mahkemece yapılacak iş, babalığın tespiti ve evliliğin butlanı davalarının nüfus kaydının düzeltilmesi davasından tefriki, bu davalara aile mahkemesi sıfatıyla bakılması ve nüfus kaydının düzeltilmesi davasının bekletici mesele olarak kabul edilip sonucunun beklenmesi, nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise ...'...
İddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriğine göre; davacı murisi olan anne ve babasının kendi çocukları olmadığı halde, yanlış beyanda bulunmaları nedeniyle mahkemece verilen kararı sonucunda davalıyı kendi çocukları imiş gibi nüfusa kaydettirdiklerini ileri sürerek, nüfus kayıtlarındaki bu yanlışlığın giderilmesini talep etmiş olduğundan dava baştan itibaren yanlış oluşturulan kaydın düzeltilmesi niteliğinde nüfus kayıt düzeltim davasıdır. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı, nüfusta anne baba olarak görünen davacıların gerçekte anne baba olmadıkları ve bu nedenle nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır....