WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, malik olarak yazılı "..." adının yanlış yazıldığını, bu ismin babası "..." olduğunu ileri sürerek düzeltme istemiştir. ..., ... Köyü 2 Hane'den gelen aile nüfus tablosuna göre kayıtta malik görülen "... oğlu ... " ile gerçek malik olduğu ileri sürülen ".. oğlu ..." ana baba bir öz kardeştirler. Tapulama sırasında malik olarak belirlenen kişi aynı hane'de 1924 doğumlu olarak nüfusa kayıtlı olup sonradan ölmüş olması, bu kişi adına mülkiyet tespiti yapılması hukuku temelden yoksun kılmaz. Davanın kabulü ile mülkiyet nakline sebep olduğu açıktır. Bu tür hallerde dava Tapu Sicil Müdürlüğüne değil, kayıtta malik görülen kişi sağ ise ona, değil ise mirasçılarına karşı açılmalıdır. Hasmına yöneltilmemiş davanın reddi yerine kararda yazılı gerekçe ile kabulü doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. . SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.01.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, üzerine kayıtlı olan çocuğun anne ve baba adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, nüfusta küçük ...'nın baba ve annesi olarak görünen kişilerin gerçekte anne ve baba olmadıklarının tesbiti talebinin soybağı değişikliği sonucunu doğuracağı anlaşıldığından görevsizlik kararı verilmiştir. Mersin 2. Aile Mahkemesi ise, davanın soybağının reddi davası olmayıp nüfusta kayıt düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacı vekili, müvekkilinin ... ile evliliği sırasında çocuklarının olmaması üzerine davalılar ... ve ...'nin çocuğu olan ...'yı kendi çocuklarıymış gibi nüfuslarına kaydettirdiklerini bildirerek, küçük ...'nın öz anne ve babası olan davalılar İlhami ve ... ...'...

      Aile Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta kayıt düzeltimi istemine ilişkindir. Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi davanın niteliği itibariyle soybağının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Bakırköy 1.Aile Mahkemesince, davanın soybağının kurulması ile ilgili olmayıp, nüfusta soyadının düzeltilmesine yönelik olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; davacı ..., nüfus kaydından anne hanesinde kayıtlı olduğunu, anne ve babasına ilişkin bir düzeltme talep etmediğini sadece soyadının değiştirilmesini istediğini ileri sürerek, nüfustaki soyadının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R İncelenmesine gerek görülen, nüfusta "... T.C. numaralı, Cilt:10, Sahife:20"de kayıtlı kişinin merciinden nüfus kayıt örneğinin celbi ile evrak arasına konulduktan sonra Dairemize gönderilmek üzere dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 12.09.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          İlk derece mahkemesi tarafından söz konusu tanığın nüfusta kayıtlı olduğu ismi ile günlük hayatta kullandığı ismin farklı olup olmadığı hususunda açıklama yaptırılmadan, davalı tanığı Nilgül Erkişi’nin dinlenmesinin mümkün olmadığının belirtilmesi davalının savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatasıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf itirazının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının, kararın esası ve davalının diğer istinaf sebeplerinin incelenmeksizin kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu, soyadı kanunun yürürlük tarihinde murise geriye dönük soyadı ekletebilecek hiçbir mirasçısının sağ olmadığını, aynı hanede 1 numarada kayıtlı eşi Ali'nin kendisinden önce 1914 tarihinde vefat ettiğini, aynı hanede ikinci sırada kayıtlı oğlu İsmail'in kendisinden önce 1915 tarihinde vefat ettiğini, aynı hanede beşinci sırada kayıtlı kızı Salise'nin kendisinden önce 1926 tarihinde vefat ettiğini, yine aynı hanede üçüncü sırada kayıtlı oğlu Mustafa'nın Ayşe'den sonra ancak 1931 tarihinde yani yine soyadı kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce vefat ettiğini, bahsi geçen kişilerin hepsinin nüfus kayıtlarında soyadsız kayıtlı olduklarını, Muris Ahmet ve Fatma kızı, Menemen 1858 doğum ve 1930 ölüm tarihli Ayşe'nin de nüfusta soyadı bulunmaksızın kayıtlı olması gerektiğini, "Ağar" soyadının kanuni hiçbir dayanağının olmadığını, bu soyadın nereden ve nasıl geldiğini, hangi mesnetle eklendiğinin bilinmediğini, 29/03/2021 tarihli dilekçe ile bu durumu nüfus...

          Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava isim tashihi istemine ilişkindir Asliye hukuk mahkemesince, davanın çekişmesiz yargı niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 maddesinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 8.11.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.5.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vakıf, 08.11.2006 günlü dava dilekçesinde, vakıf isminin şahsiyet kütüğünde «... , ... , ... Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfı» olarak düzeltildiğini, dava konusu taşınmazın malik ismin de yapılan düzeltmeye uygun olarak düzeltilmesini istemiş, 07.03.2006 günlü ıslah dilekçesi ile talebini "..." olarak ıslah etmiştir. Davalı, ... adına Hazine vekili düzeltmenin idari bir işlemle yapılabileceğini belirtip açılan davanın reddini savunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 8.11.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.5.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vakıf, 08.11.2006 günlü dava dilekçesinde, vakıf isminin şahsiyet kütüğünde «... , ... , ... Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfı» olarak düzeltildiğini, dava konusu taşınmazın malik ismin de yapılan düzeltmeye uygun olarak düzeltilmesini istemiş, 07.03.2006 günlü ıslah dilekçesi ile talebini "..." olarak ıslah etmiştir. Davalı, ... adına Hazine vekili düzeltmenin idari bir işlemle yapılabileceğini belirtip açılan davanın reddini savunmuştur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 8.11.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.5.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vakıf, 08.11.2006 günlü dava dilekçesinde, vakıf isminin şahsiyet kütüğünde «... , ... , ... Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfı» olarak düzeltildiğini, dava konusu taşınmazın malik ismin de yapılan düzeltmeye uygun olarak düzeltilmesini istemiş, 07.03.2006 günlü ıslah dilekçesi ile talebini "..." olarak ıslah etmiştir. Davalı, ... adına Hazine vekili düzeltmenin idari bir işlemle yapılabileceğini belirtip açılan davanın reddini savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu