Asliye Hukuk Mahkemesi ve...14. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, davacının nüfus kaydında "..." olan ad ve soyadının ...olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, ad ve soyadı değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği ve görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacının nüfus kaydında "..." olan ad ve soyadının “...” olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, ad ve soyadı değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği ve görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ve Körfez Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının nüfus kaydında "..." olan ad ve soyadının ..., ... olan anne adının ... olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, ad ve soyadı değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 7. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının nüfus kaydında "..." olan ad ve soyadının ... olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir Asliye Hukuk Mahkemesince, ad ve soyadı değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir....
ın nüfusta baba adının ... olarak yazıldığını, gerçekte ... olduğunu, ...'ın ...'ın babası değil abisi, ...'in de dedesi değil babası olduğunu ileri sürerek hatalı kaydın düzeltilmesini istemiş, mahkemece adın şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olup davacının annesi ...'ın 05.05.2003 tarihinde vefat ettiği davacının bu davayı açmak için aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde istemde dikkate alındığında dava ad değiştirilmesi değil nüfustaki yanlış kaydın düzeltilmesi davası olup, mahkemece resen ve davacının göstereceği deliller toplanıp davadan hakları etkilenecek olanlar davaya dahil edilip, davanın sonucu itibariyle soybağını da ilgilendirdiğinden davacının gerçek dedesinin kim olduğunun tespiti bakımından DNA araştırması da yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde görülmeyen gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....
Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen, kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir....
Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen, kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir....
Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen, kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir....
Davalı ... ile müdahiller ..., ... ve ...’ e gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat evraklarında dağıtıcının ad, soyad ve kaşesi bulunmadığı ve bu nedenle adı geçenlere yapılan gerekçeli karar tebliğinin usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından, gerekçeli kararın anılan davalı ... müdahillere 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi, 3- Asli müdahiller ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... adlarına çıkartılan gerekçeli karar evraklarının, yasa hükümlerine aykırı olarak PTT aracılığı ile doğrudan adı geçenlerin yurt dışı adreslerine tebliğ edildiği ve bu nedenle söz konusu tebligatların usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından, gerekçeli kararın anılan mühadillerin yurt dışındaki adreslerine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 25/a maddesinde açıklanan tebligat usulüne uygun olarak tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenilmesi ve bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi...
Mahkeme, adın değiştirilmesi istemi ile açılan bir davada ileri sürülen nedenlerin TMK'nin 27. maddesi kapsamında haklı neden sayılıp sayılmayacağını yargı kararları ve bilimsel görüşlerden de yararlanılarak takdir edecek ve sonuca ulaştıracaktır. Haklı nedenin olup olmadığına ilişkin değerlendirme yapılırken objektif koşullar yanı sıra davacı tarafın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin de dikkate alınması gerekeceği açıktır. Özel nedenler, istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir. TMK'nin öngördüğü "haklı neden" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hâkimin bu konudaki takdiri ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad ve soyadın toplum değerlerini ve yasanın buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına ve çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun saptanmasıyla sınırlı olacağı kuşkusuzdur....