Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir. Ancak, bazı durumlarda nüfusta kayıtlı olmayan kişilerin de kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmektedir. Nüfusta kayıtlı olmayan kişiler adına kayıtlı taşınmazların idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak açılan bu tür davalarda düzeltme kararı verilemeyen hallerde tespit kararı verilmesi gerekli ve zorunludur. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Eldeki davada davacıların murisi olduğunu iddia ettikleri "... ..." ve "... ...'nin" nüfus kayıtları dosya içerisinde bulunmamaktadır....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı ... Müdürlüğünün aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu taşınmazların tapu kaydında, kimlik bilgileri “... oğlu ... ...” olarak düzeltilmesi istenen davacının murisinin nüfus kaydı incelendiğinde soyisminin nüfusta kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç tapudaki kayıtların nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Mahkemece davanın reddi yerine davacı murisinin nüfusta kayıtlı olmayan “...” soyisminin tapu kayıtlarına eklenmesine karar verilmesi doğru olmamıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 26/08/2014 NUMARASI : 2014/383-2014/343 Dava dilekçesinde, davacının nüfusta olan adına " isminin eklenmesi ve Saraç olan soyadının da olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından soyisim değişikliği yönünden temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin nüfus kaydında isminin , soyisminin olduğunu, iş hayatında ve yurtdışında ismi ile tanındığını, gerçek soyisminin de Saraçoğlu olduğunu bu sebeple müvekkilinin nüfus kaydındaki olan ismine David isminin eklenerek olan soyisminin olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı Ş.....
Kadastro tesbitinde bilirkişilik yapan şahıslar davacı tanığı olarak dinlenmiş ve iddia yönünde beyanda bulunmuşlarsa da, davacı ... ... de tesbit bilirkişisi olarak görev yaptığı, tutanağın düzenlenmesi ve imzalanması aşamasında böyle bir itirazı ileri sürmediği de gözetilmelidir. Tapuda isim düzeltme davaları kamu düzenine ilişkin olup, mülkiyet nakline neden olunmadan kaydın gerçeğe uydurulması zorunludur. Yukarıda yapılan tüm açıklamalara göre tapu maliki ile aynı kimlik bilgilerine sahip olan iki kişinin daha nüfusta kayıtlı bulunduğu anlaşıldığına göre, yalnız tapu sicil müdürlüğüne husumet yöneltmek suretiyle açılan bir "tapuda isim düzeltme davası" ile sonuca ulaşılması olanaklı değildir. Davacı iddiasını ancak tapu maliki veya mirasçılarına yönelterek açacağı bir tapu iptali ve tescil davası ile kanıtlayabilecektir. Mahkemece bu yön gözetilmek suretiyle davanın reddine karar vermek gerekirken aksine düşüncelerle kabulü yönünden hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu nedenle de tapu kayıt malikinin nüfusta kayıtlı kişi ile aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Somut olayda da; dava konusu taşınmazların malikleri ... ve ...'nın soyadları nüfus kaydına göre düzeltilmiştir. Mahkeme düzeltme işlemi yaparken tapu kayıtlarını ve dayanaklarını incelemiş, C.Savcılığı ve nüfus müdürlüğü aracılığı ile araştırma yapmış, tanık dinlemiştir. 1-Yapılan araştırma ve incelemeye göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Kayıt malikleri ...'...
Bilindiği gibi, 2525 sayılı Soyadı Kanunu 21.06.1934 tarihinde kabul edilmiş, 02.07.1934 tarihli 2741 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış ve Kanununun 14. maddesine göre yayınlandıktan 6 ay sonra yürürlüğe girmiştir. Mahkemece kayıt malikinin Soyadı Kanunu yürürlüğe girmeden önce öldüğü, ayrıca nüfusta isminin "... ..." olduğu hususu gözardı edilmiş, kayıt malikinin isminin düzeltilmesi gerekirken talep yanlış değerlendirilerek Soyadı Kanununa göre soyadı eklenmesi mümkün olmayan kişiye soyadı eklenmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 21.04.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, davacının murisi annesi nüfusta "... ... kızı ... " şeklinde kayıtlı olup davacının babası ... ile resmi nikahı olmadan soyisminin değiştirilemeyeceği, ayrıca "... kızı ... " isimli nüfus kaydı bulunup davacının murisinin baba adının "... ..." olarak değiştirilmesi talebi yerinde görülmediği nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 1027. maddesi uyarınca açılan tapuda isim düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bir başka ifade ile tapuda isim düzeltilmesi davasında amaç tapu kaydındaki yanlış ve eksik bilgilerin nüfus kaydına uygun hale getirilmesidir....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda, dava konusu 121 parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağına göre, zilyetlikten...ün 1970 yılında ölümü ile kocası ... ve evlatları ..., ..., ..., ... ve ...'ı mirasçı olarak bıraktığından, mirasçıları ve diğer dava dışı müşterekleri adına tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, parselde 5/480 pay sahibi ... oğlu ... olarak maliktir. Düzeltme yapılan 3/480 pay sahibi ... oğlu ... ise nüfusta sağ olan ve 1967 doğumlu davacının oğludur. Tapu kaydındaki davacıya ait kayıt doğru olup oğluna ait kaydın kendi nüfus kaydına göre düzeltilmesi mülkiyet nakline yol açmıştır....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, isim, soyisim ve yaş tashih talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davacının isim ve soyisim tashih talebi kabul edilmiş, yaş tashih talebi red edilmiştir. verilen karar davacı tarafından yaş tashih talebi yönünden istinaf edilmiştir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre bu tür davalarda doğum tarihinin düzeltilmesi istenenin gerçek yaşının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneye gönderilerek sağlık kurulu raporu aldırılması zorunludur. Ancak, 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.07.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim ve soyisim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu kaydında isim düzeltilmesi isteminin kabulüne, soyisim düzeltme talebinin reddine dair verilen 17.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu 435 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “...” olarak yazılan kaydın “...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece isim düzeltilmesi isteminin kabulüne, soyisim düzeltilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....