Mahkemece, davacının talebinin nüfus kaydında... olarak kayıtlı olan kişi ile davacının aynı kişi olduğu ve bu nedenle...'ın doğum tarihi ve doğum yerinin davacı ...'ın doğum yeri ve doğum tarihi olarak yazılması istemine ilişkin olduğu, .... 1 AHM'nin 2013/38 Esas - 2013/335 Karar sayılı kararı incelendiğinde, davanın kısmen kabulüne karar verilerek .... T.C. kimlik numaralı ... ile .... T.C. kimlik numaralı...'ın aynı kişiler olduğunun tespitine karar verildiği ancak bu kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği, oysa aynı dava dosyasına sunulan ve...'a ilişkin olarak 05/08/1975 tarihli ölüm tutanağında...'ın ... Sağlık Ocağı tarafından düzenlenen ölüm tutanağı ile öldüğünün belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, nüfusa mükerrer olarak yazılan kaydın iptali ile gerçek kayıttaki doğum tarihinin ve doğum yerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, .. ve....'...
Sicil Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hüküm kısmının birinci bendinin üçüncü satırında yer alan "1292 doğumlu", dördüncü satırında yer alan "ve ...", "1292 ... doğumlu" sözcüklerinin hükümden çıkartılmasına, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ VE DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 03.07.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
Nüfus kütüğünde yer alan "Doğru olmayan kayıtlar", ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan "Kayıt düzeltme davası" ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada "Nüfus kaydının düzeltilmesi davası" olarak adlandırılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda, davacılar babaları .... tarafından nüfusa tescil edildikleri sırada nüfus memurluğunca sehven aynı hanede bulunan dedeleri....'in hanesine tescil edildiklerini ileri sürerek, kaydın düzeltilerek ... hanesine kayıtlarının yapılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir....
Bu nedenle davanamedeki birinci talep, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Ne var ki, ikinci talep olan, küçük ...'nın genetik babası ... hanesine kayıt istemi; küçük ...'nın doğum tarihi ve sonrasında gerçek anne ve baba olduğu ileri sürülen ... ve ... arasında evlilik ilişkisi bulunmadığı anlaşıldığından, baba ... yönünden soybağının düzeltilmesi talebidir. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hâkim hükmü ile kurulur. Esasen, soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir....
Davalı Nüfus İdaresi Temsilcisi celsedeki beyanında takdirin mahkemede olduğunu söylemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Dava, nüfus kaydında yaşın düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacılar mahkememize sunmuş oldukları dava dilekçelerinde özetle, küçüğün 17/12/2004 olan doğum tarihinin 17/12/2002 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 28/12/2018 tarihli raporunda küçüğün kemik yaşının 14- 15 yaşları ile uyumlu olduğu belirlenmiştir. Küçüğün nüfus kaydında yazılı doğum tarihine göre küçük, rapor tarihinde 14 yaşındadır. Talep edilen doğum tarihine göre ise küçük, rapor tarihinde 16 yaşındadır. Rapor ile küçüğün nüfus kaydındaki doğum tarihi uyumlu olduğundan" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 01.12.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda baba adı ve doğum tarihi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.03.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydında maliklerin baba adları ve doğum tarihlerinin yazılması istemine ilişkindir. Tapu maliki ...'un tapu kayıtlarında baba adı Cemil olduğu halde nüfus kaydında... olduğundan tapu kaydının nüfustaki kayda uygun hale getirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; Dosya içerisine getirtilen tapu kaydı ve nüfus kayıtlarının incelenmesinde, her iki kayıttada maliklerden ....'in baba adı ..., ... oğlunun baba adı ..., ...'...
olduğu, bu maliklerle ilgili tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun olduğu, bunlar hakkında açılan davaların hukuki menfaat bulunmadığından reddi yerine istemin hüküm altına alınması doğru olmadığından hükmün bu davacılar bakımından bozulması gerekir. "Mülkiyet Hakkının Tescili" başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25.maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasında ibarettir. Görülüyor ki, bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamaktadır. Dolayısıyla, tapu kütüğünde yer alması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet, tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmışsa, bu hatanın Tüzüğün 87.maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine, o maddedeki kusurlar araştırılarak idarece düzeltilmesi gerekir....
Ancak, Nüfus Kanunu'nun 47 nci maddesince yapılan tanımlamalara göre kişisel durumlarda ortaya çıkan “değişiklikler” için mahkeme kararına gerek bulunmamaktadır (T.K.M m. 40, Nüfus Kanunu m.48). Buna karşılık, nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur (T.K.M m. 38, Nüfus Kanunu m.11). İşte bu noktalarda, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “ kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus Kanunu'nun 36. maddesinde “nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları…” ibaresi yer aldığından, her hangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur....
Bilindiği gibi; taşınmazların, kadastro tespiti veya tapuya tescili sırasında mülkiyet ya da diğer hak sahiplerinin ad, soyadı, baba adı, cinsiyeti, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin tapu siciline eksik ya da hatalı işlenmesinden doğan kayıt düzeltilmesi davaları, kaynağını Türk Medeni Kanunu’nun 1027. maddesinden almaktadır. Bu madde hükmüne göre; ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, re’sen düzeltilmesi mümkün olan basit yazı yanlışlıkları (adi yazı hataları) dışında, mahkeme kararı olmadıkça, hiçbir düzeltmede bulunamaz. Belgelere aykırı yazım ve tescillerin düzeltilmesi Tapu Sicili Tüzüğünün 87. maddesinde düzenlenmiş olup; anılan maddede yer alan düzeltme işlemi, salt yargılamanın gerekmediği durumlara ilişkin bulunmaktadır. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir....
in nüfus kaydında "..." olan doğum yerinin "..." olarak düzeltilmesini istemiş, yargılama sırasında ...ile ilgili istemlerini atiye bırakmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile ...'un doğum yerinin ... olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Doğum yerlerinin düzeltilmesine karar verilen ...'nun nüfusa tesciline dair belgenin (doğum tutunağı vs. belgelerin) nüfus müdürlüğünden getirtilerek dosyasına konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....