ın aynı kişi olup olmadıklarının tespiti bakımından tüm bilgi ve belgelerin de (nüfus kayıtları, tapuda soyadı tashihi davası vs.) ilgilisinden ve nüfus müdürlüğünden istenmesinden, 2-Tapu maliki ..., ..., ..., ....................... ile davalılar arasındaki irtibatı gösterir tüm bilgi ve belgelerin (nüfus kayıtları, veraset ilamı, tapuda soyadı tashihi davası vs.) ilgilisinden ve nüfus müdürlüğünden getirtilmesinden, 3-Tapu maliki ... ve ....'ın geri çevirme kararından sonra dosya arasına alınan nüfus kaydında ölü oldukları anlaşıldığına göre veraset ilamlarının temini ile davada yer almayan mirasçılarına gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin tebliği ile temyiz ve cevap sürelerinin beklenmesinden, Ve istenilen hususların yerine getirildiğinin bizzat mahkeme hakimince denetlenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine yeniden GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ilk işe giriş tarihinin 15/09/1986 olduğunu, Akçaabat Asliye Hukuk Mahkemesinin 1986/283 Esas - 316 Karar sayılı dosyasında verilen yaş tashihi kararının kesinleşme tarihinin ise 30/09/1986 olduğunu, yaş tashihi kararlarının infazı için kesinleşmesinin gerektiğini, somut olayda yaş tashihi kararının davacının işe başladığı tarihten sonra kesinleştiğini, bu nedenle tahsis talebinin reddedildiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2021 NUMARASI : 2021/126 ESAS - 2021/381 KARAR DAVA KONUSU : NÜFUS (YAŞ DÜZELTİLMESİ İSTEMLİ) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin doğum tarihinin 04/04/2016 olarak gözüktüğünü, müvekkilinin doğum tarihinin 04/04/2014 olduğunu, doğum tarihini nüfus kütüğünde yanlış yazıldığını, çocuğun 4 yaşından büyük bir çocuk olduğunu, yanlış nüfus kütüğü nedeni ile okula başlayamadığını, bu nedenle nüfustaki 04/04/2016 olarak doğum tarihinin 04/04/2014 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiyenin tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; dava, yaş tashihi talepli bir nüfus kaydında düzeltim davasıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/05/2022 NUMARASI : 2021/334 ESAS - 2022/192 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 gerçekte 25.05.1992 doğumlu olmasına rağmen nüfus kütüğüne 10.06.1990 olarak kaydedildiğini, müvekkilinin evde doğmuş olması nedeniyle herhangi bir hastane kaydının da bulunmadığını, tam teşekküllü bir devlet hastanesinden alınacak raporun da tezlerini doğrulayacağını, nüfus kaydına hatalı kayıt nedeniyle müvekkilinin resmi daireler başta olmak üzere işlem yaptığı tüm mercilerde sorun yaşadığını ve yaş sınırlaması olan herhangi bir işe de başvuramadığını, bu durumun müvekkil açısından ciddi mağduriyetler meydana getirdiğini, tüm bu nedenlerle müvekkilinin yaşıtları ile birlikte hareket edebilmesi, aynı duyguları ayrı zamanda ve derecede yaşayabilmesi için müvekkilinin nüfus kaydında 10.06.1990 olarak yer alan doğum tarihinin 25.05.1992 olarak düzeltilmesini...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kayıt Tashihi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyaya alınan nüfus kaydında, ölü olduğunun tespiti talep edilen 1.7.1928 doğumlu ...’nin nüfusa tescil tarihi (30.08.0030) olarak gösterilmiş olup, tescil tarihinde tereddüte düşülmüştür. ...’nin nüfusa tescil tarihinin ve tescilin istinat ettiği nedenin ve ...ile ilgili tescil tarihinden sonra herhangi bir nüfus hareketinin bulunup bulunmadığının ilgili nüfus müdürlüğünden sorulup tespitinden sonra gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 11.06.2009 (Prş.)...
Dosyaya celbedilen 183 ada 9 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydında, malikin "... oğlu ..." olduğu anlaşılmıştır. Tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkin davalardaki amaç, tapu kaydının nüfus bilgileri ile uyumlu hale getirilmesidir. Dava konusu edilen 183 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında, davacı malik ...'nin baba adı nüfus kaydında olduğu biçimde "..." olarak yer almaktadır. O halde, tapu kaydındaki kimlik bilgileri ile nüfus bilgileri uyumlu olup, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle hüküm bozulmalıdır. Kabule göre de; kısa kararda "tespit hükmü" kurulduğu halde gerekçeli kararın "düzeltme" yönünde olması isabetli olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04.11.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir....
Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir....
Bu araştırma kapsamında, davacının ilkokula başlama tarihinin tespiti için okul kayıtlarının getirtilmesi, davacının yaş tashihi ile ilgili bildireceği tanıkların dinlenmesi, davacının nüfusa tesciline ilişkin doğum tutanağının getirtilmesi, kayden engel bulunup bulunmadığının tespiti için aile nüfus kayıt tablosunun getirtilmesi, ayrıca 25 yaşından sonra tıbben yaş tespitinin mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için raporun yeterli olmayacağı da gözetilerek, belirtilen hususlar ile ilgili araştırmalar yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yaş düzeltimine ilişkin davada Tire Asliye Hukuk ve Savur Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, yaş tashihi istemine ilişkindir. Tire Asliye Hukuk Mahkemesince, davalı ...’in yaptırılan zabıta araştırması sonucu Tire’de ikamet etmediğinin saptanması nedeniyle, yetkili mahkemenin nüfusta kayıtlı bulunduğu yer mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Savur Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davalının adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde bulunan adresi ile zabıta araştırması sonucu saptanan ve ilçe seçim kurulunca bildirilen adresine göre yerleşim yerinin Tire İlçesinde bulunması nedeniyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....