Mahkemece, Iğdır Devlet Hastanesinin 21.10.2021 tarihli sağlık kurulu raporu nazara alınıp suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde onsekiz yaşından küçük olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de; 5271 sayılı Kanun'un 218/2. maddesindeki “Kovuşturma evresinde mağdur veya sanığın yaşının ceza hükümleri bakımından tespitiyle ilgili bir sorunla karşılaşılması hâlinde, mahkeme ilgili kanunda belirlenen usule göre bu sorunu çözerek hükmünü verir.” şeklindeki düzenlemeye göre, suça sürüklenen çocuk hakkında uygulanacak kanun maddelerinin tespiti bakımından, suç tarihinde onsekiz yaşından küçük olduğu kabul edilen suça sürüklenen çocuğun nüfus kaydında yaş tashihine engel bir hâl bulunup bulunmadığı araştırılıp, engel hâl yoksa Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesinden bilimsel verilere dayalı olarak bilirkişi raporu alındıktan sonra yaş tashihi gerektiği sonucuna varılması halinde, anılan madde uyarınca yaş tashihine karar verilip bu husus gerekçeli kararda da gösterildikten sonra hakkında...
Ancak, sigortalının yaşı ile ilgili gerçek kayıtlar esas alınıp doğum tarihinin mahkeme kararı ile düzeltilmesi halinde bu dava, gerçek yaşın kayda yansıtılması ile ilgilidir ve nüfusa asıl doğum günü yazılmayıp da küçük veya büyük yazılan kişi tarafından açılan ve doğum gününün düzeltilmesi sonucunu doğuran klasik yaş tashihi davası değildir. Bu davalar, yaş tashihi ile ilgili değil kayıt tashihi ile ilgili olduğundan bu hallerde yaşlılık aylığı bağlanması ile ilgili emeklilik koşullarının oluşmasında mahkemece de tespit edilen bu yaşın dikkate alınmasında bir isabetsizlik yoktur (Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2008 tarih ve 2008/10- 784 E. 2008/768 K. sayılı kararı). Bu itibarla resmi kayıtlar esas alınarak doğum tarihinin düzeltilmesi halinde bu davanın klasik yaş tashihi değil kayıt tashihi ile ilgili olduğu kabul edilmelidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yaş tashihine ilişkin davada Siirt Asliye Hukuk ve Hizan Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yaş düzeltimi istemine ilişkindir. Siirt Asliye Hukuk Mahkemesince yaşının tashihi istenen ...'ın yerleşim yerinin ... , Mevkii, ..., ..., olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Hizan Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davalıların ve yaşının tashihi istenenin, nüfus kayıtları ile Jandarma Komutanlığı araştırma tutanağına göre yerleşim yerinin Siirt İlinde olduğundan söz ederek yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davaname ile küçük ...'...
Yaş düzeltilmesi ile ilgili yasal düzenlemeler de, 29.4.2006 tarihinde yürürlüğe giren ve 1587 sayılı Nüfus Kanununu yürürlükten kaldıran 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 10.maddesi “(1) Kurumlarda kişiyle ilgili olarak yapılan işlemlerde nüfus kayıtları esas alınır. Kayıtlar arasında farklılık olması halinde nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmaz, usulüne göre diğer kayıtlar düzeltilir.” şeklinde, aynı Kanunun 35.maddesi ''(1) Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.” şeklindedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece yapılan yargılama neticesinde,"yaş tashihi talep edilen davacının nüfus kayıt örneğine göre 01/09/1983 doğumlu olduğu, 01/09/1989 tarihinde nüfusa tescil edildiği, dava konusu talebin doğum tarihinin 15/03/1989 olarak değiştirilmesine yönelik olup bu durumda Yargıtay 8....
iddialarını desteklediğini belirterek; davanın kabulü ile nüfus kaydında 19/02/1985 olarak yer alan doğum tarihinin 19/02/1989 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, yaş tashihi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmakla birlikte, kamu düzenine aykırılık halleri bu hükmün istisnasıdır ve bölge adliye mahkemesince resen gözetilmesi gerekir. Davacıya ait nüfus kaydından davacının, 03/05/1985 tarihinde ve 02/03/1965 doğumlu olarak nüfusa tescil edildiği, Siverek Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu'nca verilen 21/03/2019 tarih ve 7310 sayılı raporda, davacının kemik yaşının 40'ın üzerinde olduğunun, ancak kesin yaş tayininin mümkün olmadığının kaydedildiği, davacı tanıkları Ekrem Sürücü ve Celal Sürücü'nün, davacının 1956 yılında doğduğunu beyan ettikleri anlaşılmıştır....
ın temyiz konusu hükümden evvel Nevşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.01.2007 tarihinde kesinleşen 23.08.2006 gün ve 2006/166 Esas, 2006/147 sayılı Kararı ile 15.10.1992 olan doğum tarihinin 15.10.1990 olarak düzeltildiği ve bu değişiklikleri gösteren onaylı nüfus kaydının hüküm kurulmadan önce dosya içerisine konulduğu anlaşıldığından, yaş uyuşmazlığını çözen bir kesin hüküm sonrasında aynı konuda tekrar karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, nüfus müdürlüğü temsilcisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle yaş tashihi hükmünün CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından “Dava dosyası içerisinde bulunan mağdurenin Nevşehir Devlet hastanesinin 05.10.2006 tarihli raporuna göre tespit edilen yaşına uygun olarak yaşının tashihi gerekmekle, Nevşehir ili Acıgöl İlçesi ... Köyü, C.No 61 Hane No: 52 Birey Sıra No: ...'...
Müvekkilinin görünümü ve kemik yapısı da iddiamızı açıkça doğrulayacağını mahkemenizin tam teşekküllü bir sağlık kuruluşundan aldıracağı raporla da gerçek ortaya çıkacağını, müvekkilinin yaşının nüfusta küçük olarak gözükmesi sebebi ile yıllarca sorun yaşadığını, doğum günü her yıl, iki ayrı tarihte kutlandığını, müvekkilinin ailesi ve arkadaşları farklı tarihlerde doğum gününü kutladıklarını, bu durumun müvekkilinin hayatında karışıklığa sebebiyet verdiğini zaman zaman resmi işlemlerde de sehven değiştirilmek istenen doğum tarihinin yazılması şeklinde durumlar yaşandığını, müvekkilinin, nüfus kaydında gözüken işbu farklılık nedeniyle resmi kurumlar ve sosyal hayatını etkileyecek ikilik yaratan bu durumdan mağdur olduğundan müvekkilinin nüfus kaydında 31/08/1985 olarak gözüken doğum tarihinin 16/04/1985 olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İhtisas Kurulu'nun 27.10.2013 tarihli raporunda 12.12.1996 doğum kayıtlı mağdure Sevilay AK'ın, olay tarihinde 15 yaşını bitirmiş olup, 16 yaşın içerisinde olduğunun kabulünün uygun olacağının belirtilmesi ve mağdurenin nüfusta kardeşi olarak kayıtlı olan Emre'nin nüfus kaydında doğum tarihinin 04.01.1996 olması nedeniyle yaş tashihi hususunda kayden engel çıkması nedeniyle Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Dairemizce de benimsenen 15.04.2008 tarih ve 2007/239 Esas, 2008/86 Karar sayılı ilamı da gözetilerek mağdurenin yaşının alınacak rapora uygun şekilde bu yargılama ile sınırlı olarak tespit ve düzeltilmesine, ayrıca yaş tashihine ilişkin hükmün nüfus kaydına işlenmesine yer olmadığına karar verilerek sanık ...'...