İstinaf incelemesine konu eldeki dava, nüfus sicilinde kaydı kapalı olan kişinin gerçekte ölü olduğunun tespiti yanında, sicilde kapalı olarak belirtilen kaydın “ölü” olarak düzeltilmesini de amaçlayan; bu kişinin ölmüş olduğunun tespiti durumunda mirasçısı olacak kişi tarafından açılmış “ölümün tespiti davası” niteliğindedir. Dava bu hukuksal niteliğiyle; mirasçılık haklarını etkileyeceğinden Türk Medeni Kanunu'nu, nüfus sicilindeki eksik veya hatalı kaydın düzeltilmesini de amaçladığından 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nu ilgilendirmektedir. Dava; mirasçılık hakkı ilgisi nedeniyle ölümün tespiti istenilen kişinin diğer mirasçısına, nüfus kaydının düzeltilmesi yönünden Nüfus Müdürlüğüne yöneltilerek açılmıştır. Davada husumet yönünden bir eksiklik veya yanlışlık bulunmamaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/183E, 2014/1 numaralı davaname ile; "...'nin ... ve Şadiye adlı kızları bulunduğunu, ...'nin 12-13 yaşlarında bekar olarak ölmesine rağmen nüfus kayıtlarında sağ göründüğünü, Şadiye'nin ise ... ile yaptığı ilk evliliğinin Şaziyenin nüfus kaydına işlendiğini bildirerek, ...'nin evlenme ve boşanma kaydına ilişkin kişisel hal olayının ... T.C nolu ...'nin üzerine aktarılarak ...'nin ölüm kaydının düşürülmesine karar verilmesi" kamu adına talep ve dava edilmiştir. Mahkemenin 11.02.2015 günlü kararı ile, ...'...
C)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davanın nüfus kayıtlarında sağ olarak gözüken kişinin öldüğünün tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin olduğunu, 5490 sayılı kanunun 36/1- a maddesine göre nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davaların ilgilinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu mahkemede görüleceğini, ilgiliden kastın ise kaydının düzeltilmesi istenen kişi olduğunu, Servet Dülge'nin nüfus kaydında yerleşim yeri adresinin bulunmadığını, yerleşim yeri olarak Demirci Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu, Hukuk Genel Kurulu kararının da bu yönde olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ölümün ve ölüm tarihinin tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Yine 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin (c) fıkrasında, "Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder." ibaresini içermekle, Mahkemece açılmış bulunan davada davacının annesinin tespiti yönünden davanın nüfus kaydının düzeltilmesi ile ilgili istem olduğu ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre asliye hukuk mahkemesinin görevinde bulunduğu dikkate alınarak annenin tespiti yönünden, ilgililer arasında DNA incelemesi yaptırılarak alınacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması, Davacının babasının ... olduğunun tespiti yönünden ise dava; Türk Medeni Kanunu'nun 301 ve devamı maddelerinde düzenlenen babalığın tespiti istemine ilişkin olup, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK.118-395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, yapılıp bitirilen yargılama neticesinde; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, nüfusta sağ görünen kişinin ölümünün tespiti ve nüfus kaydının buna göre düzeltilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesinde bir hakkın kullanılması için bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu öne süren kimsenin iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, 30. maddesi hükmünde de doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunacağı, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa gerçek durumun her türlü delille ispat edilebileceği açıklanmıştır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İzmir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin kendilerine yetki vermesi üzerine mirasçılık belgesi istemi içerikli dava açtıklarını, yargılama sırasında nüfus kayıtlarındaki bilinmeyen kaydı nedeniyle kendilerine ölüm tarihinin tespiti amacıyla yetki belgesi verildiğini, bu kapsamda dava açıldığını, mahkemece ilgili idarenin görevli olmasından dolayı ret kararı verildiğini, bu kararın hatalı olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRME: Dava, ölüm kaydının tespiti ve nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/143 Esas sayılı dosyasının 7 nolu celsesinde davalı Abdi Atalay'ın ölüm kaydının nüfusa işletilmesi yetki ve süre verildiğini, Aziziye Nüfus Müdürlüğü'ne başvuru yaptıklarını, 10.02.2022 tarih 1663 sayılı cevabi yazıda Kurban oğlu Abdi Atalay adında bir kişinin kaydına rastlanmadığını, bu nedenle ölüm tespitinin yapılamayacağının belirtildiğini, tapu kayıtlarında ve yapılan araştırmada ölü olarak bilindiği halde nüfusta sağ gözüken Abdi Atalay'ın nüfus kaydına ölüm kaydının düşülmesi için işbu davanın açılmasının zorunlu olduğunu belirterek Abdi Atalay'ın sağ kaydının iptali ile ölmüş olduğunun nüfusuna kaydedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Palandöken İlçe Nüfus Müdürlüğü 28/02/2022 tarihli cevabi yazısında; Palandöken, Yakutiye ve Aziziye ilçesine ait elektronik ortamda yapılan kayıtların tetkikinde Abdi Atalay'ın nüfus kaydına rastlanılmadığını belirtmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının annesinin .... olduğunun tespiti, bu bilgilerle nüfusa tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, 84-85 yaşlarındaki sağ annesinin nüfus cüzdanı olmadığı için tedavi olamadığı gibi dava da açamadığını, bu nedenle davayı kendisinin açtığını, annesine ait kaydın teyzesi olan ... tarafından kullanıldığını, oysa davacının annes.... ile evliliğinden davacının doğduğunu bildirerek, davacının annesi ...'ın 1931 doğumlu,..... kimlik numaralı . olduğunun tespiti ile nüfusa tescilini talep etmiş; mahkemece, davanın kabulü ile davacının annesinin 10.09.1954 doğumlu..... . kimlik numaralı ... olduğuna karar verilmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin babası ... olmasına rağmen nüfus kaydında baba adının ... olarak göründüğünü, gerçekte ...'ın müvekkilinin amcası olduğunu ileri sürerek, diğer bütün bilgiler saklı kalmak kaydıyla baba adının ... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Soybağı ve mirası ilgilendiren nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin davada verilecek kararla sağ anne ...'ın hukuku da etkileneceğinden adı geçenin davaya dahil edilmesi gerektiği halde taraf teşkili tam olarak sağlanmadan, ayrıca davacı ...'ın babasının kim olduğunun tespiti açısından DNA testi de yaptırılmadan eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....