DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Ölümün Tespiti istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Bu durumda, davacıdan iddiasını ispat için kanıt göstermesinin istenmesi, gerekmesi halinde re'sen delil toplanması, davacının iddiasındaki vakıları bilebilecek tanıkların kolluk aracılığı ile tespiti ve dinlenmesi sonucu ilgilinin ölü veya sağ olduğunun tespiti ve ölü ise ölüm tarihinin belirlenmesine karar verilmesi gerekir. (Bknz. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2017/7489 Esas, 2018/9840 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; davacı tarafça Mersin 1....
Yine ...’in eski eşi .....’ten olma çocukları .... ve ...... ile 1943 yılında ölen eşi Ünzüle’den olma çocuklarından Şevki ve ...’nin sağ olup olmadıkları nüfus kayıtlarından anlaşılamamaktadır. Dosyada mevcut nüfus kayıtlarında, bu şahıslar sağ gözükmekte ancak kaydın altındaki şerhlerde “ölüm tarih”lerinden bahsedilmektedir. Mahkemece bu çelişki giderilmeye çalışılmamış, ölmüşler ise mirasçılarının davaya dahil edilmeleri gerektiği düşünülmemiştir. Taraf teşkili dava şartı olup dava şartı yerine getirilmeden ve usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilip davaya devamla esas hakkında karar verilemez. Mahkemece, tesbit maliki davalı ölü ...’ın tüm mirasçıları kesin olarak tesbit edilip usulen davaya dahil edilmeleri sağlanmadan işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiş bulunulması isabetsizdir....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...
Somut olayda nüfus müdürlüğünden usulüne uygun şekilde bir araştırma yapılmadığı anlaşıldığından bu defa Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda; a) Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğünden “Dava konusu (eski 401 parsel ) yeni 11678 ada 6 parsel ve 11687 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında maliki olarak görünen "... oğlu ... ..." ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadığı” sorulmalı, b)Aynı kimlik bilgilerine sahip kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının gönderilmesi halinde bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet ... iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmeli kesin kanaat oluşmadığı taktirde mahallinde keşif yapılarak sağ ise tespit bilirkişileri de dinlenilerek sonucuna göre bir karar...
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise davacının yerleşim yeri adresinin "..." olduğu ve iptali istenen kaydında doğum yeri ve yerleşim yerinin "..." olduğu, ayrıca davacının oturma yeri ve yaşam faaliyetlerini sürdürdüğü yerleşim yerinin tam olarak tespiti için kolluk araştırması yaptırılarak davacının "..."'de oturduğu ve nüfus davalarında mahkemenin yetkisinin kesin olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, kızı ... ...'in 1982 yılında özürlü olarak doğduğunu ve doğumundan 20 gün sonra eceli ile vefat ettiğini, kızı ... ...'in nüfus kaydında sağ olarak gözüktüğünü, ölüm olayının nüfus kaydına işlenmediğini, bu nedenle nüfus kaydında sağ görünen esasında 1982 tarihinde vefat etmiş olan kızı ... ...'...
Tapuda malik görünen kişinin nüfus sicilinde soyadı mevcut olmadığı takdirde kimlik bilgilerine soyadı eklenmesi suretiyle düzeltme yapılması mümkün değil ise de idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda davacıların murisi ile tapu maliki olarak görünen kişinin aynı kişi olduğunun ispatı halinde “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince “dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen “... kızı ...” ile davacıların murislerinin aynı kişi olduğunun tespitine” şeklinde bir tespit hükmü kurulması gerekirken nüfus kayıtlarında da bulunmadığı halde soyadı eklemesi yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu sebeple davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile hem asıl dava hem de birleştirilen davaya ilişkin hükmün açıklanan nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kocaman Mazı ile davacıların murislerinin nüfus kaydında baba olarak görünen ....'ın aynı kişi olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davacıların murisi .....'nın mirasçılık belgesinin davacıdan temini ile dosyaya konulmasından, mirasçılık belgesi temin edilemediği takdirde ise tüm mirasçılarını gösterecek biçimde nüfus kayıt örneklerinin nüfus müdürlüğünden, 2-.....'nın nüfus kaydında çocukları olarak görünen .....ve .....'ün kendi nüfus kayıtlarında baba adlarının "....." olarak değiştirilmesine dair dava dosyalarının ilgili mahkemelerinden, Getirtilip dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, nüfus kaydında ölü olduğu yazılı olan davacının sağ olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Mahkemece usulüne uygun şekilde nüfus araştırması yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle; 1564 ve 2589 sayılı parsellerin tapu kaydında malik olarak görünen "... oğlu ..." ile aynı kimlik bilgilerine sahip başka kişiler olup olmadığı nüfus müdürlüğünden sorulmalı, yapılan araştırma sonunda aynı isimli başka kişiler olduğu bildirildiği takdirde bu kişiler sağ ise kendileri, ölü ise mirasçıları duruşmaya çağrılarak kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen taşınmazlarda herhangi bir hak iddiaları bulunup bulunmadığı konusunda beyanları alınmalıdır. Ayrıca tapu maliki olduğu iddia edilen şahsa ait anne, baba ve kardeşlerini gösterir nüfus aile kayıt tablosu getirtilerek tespit tutanağındaki bilgilerle paralellik taşıyıp taşımadığı da denetlenmelidir....