Şöyle ki; Nüfus Müdürlüğü'nden, malik olarak görünen '' Hüseyin oğlu ... '' isminde birinin bulunup bulunmadığının sorulduğu, Nüfus Müdürlüğü'nün 02/05/2013 tarihli cevabi yazısı ile ... ilçesi nüfusuna kayıtlı 25/03/1935 doğumlu .....n oğlu ... isminde bir şahsın olduğunun bildirildiği ve mirasçılarını gösterir aile nüfus kayıt örneğinin gönderildiği, ancak Hüseyin oğlu ... mirasçıları duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddia edip etmedikleri sorulmamıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı ...'un nüfus kaydı getirtilip sağ ya da ölü olup olmadığı belirlenerek; ölü olduğunun anlaşılması halinde veraset ilamının ilgilisinden temini ile mirasçılarına mahkeme kararı ile davacıya ait temyiz dilekçesi tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/05/2014 NUMARASI : 2013/456-2014/358 Taraflar arasında görülen tespit davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, taşınmazın tapu kaydında malik görünen kişi ile mirasbırakanın aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. Davacı, miras bırakanı ''Ali oğlu M..Y..'ın'' maliki olduğu 660 parsel sayılı taşınmazın intikal işlemleri sırasında, davalı idarenin; aynı kimlik bilgilerine sahip birden çok kişinin bulunduğu, bu nedenle tespit davası açılması gerektiğini bildirerek işlemi gerçekleştirmediğini ileri sürerek, kayıt maliki ile miras bırakanı ''Ali oğlu M..Y..'' aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi istekli eldeki davayı açmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
ye ait olduğunu tapu kayıtlarında adının yanlış yazıldığını belirterek düzeltilmesini istemektedir. Dosyada mevcut nüfus kaydının incelenmesinde; kayıt maliki olduğu iddia edilen "... oğlu ..." nüfus kayıtlarında sağ olarak görülmektedir. Zabıtaca yapılan araştırma sonunda düzenlenen tutanakta ise bu şahsın ölü olduğu bildirilmiştir. Davacı ..., nüfus kaydında sağ olarak görülen ... oğlu ...'nün mirasçısı sıfatıyla davayı açıp, takip ettiğinden resmi kayıtlarda sağ olan şahsın yerine geçip mirasçısı olduğunu ileri sürerek dava açılamıyacağından, öncelikle tapu maliki olduğu iddia edilen ... ölmüş ise nüfustan sağ kaydının düşülerek ölüm kaydının işlenmesi gerekir....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...
Sulh Hukuk Mahkemesi kararında Mehmet oğlu Mustafa'nın ölü olduğu, gayrimenkulun uzun süre idaresiz kaldığı, kayıt maliklerinin adreslerinde bulunamadığı belirtilmek suretiyle kayyımlıkla idare edilmesi kararı verildiğini, taşınmazın 10 yılı aşkın süredir kayyımlıkla idare edildiğini, taşınmazın Hazine adına tescil talebinin 3561 sayılı yasa ve M.K. 588 madde gereği olduğunu, mahkemece yeterince ararştırma yapılmadığını, kayıt malikinin ölü olduğunun belirtilmesinin davanın reddi için yeterli görüldüğünü, ölü olduğu belirtilen kayıt malikinin mirasçısının olup olmadığın vs....
Mahkemece yapılacak iş; davaya konu 1148 parsel sayılı taşınmazın tüm maliklerini gösterir tapu kayıtları ile yine aynı şekilde Mahmut oğlu Muharrem Baharlı olarak tapu kayıtlarında görünen Muradiye Mahallesi 2594 parsel, Muradiye Mahallesi 2669 parsel, Muradiye Mahallesi 146 ada 1 parsel, Yağcılar Mahallesi 721 parsellere ait tapu kaydı ve tapulama tutanaklarının dosya kapsamına getirtilmesi, ayrıca tapuda malik görünen Mahmut oğlu Muharrem Baharlı, Hasan oğlu Muharrem Baharlı kimliğinde nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığının nüfus müdürlüğünden sorularak 1148 parselin tapulama tutanağının dayanak kayıtlarında geçen kişilerin birbirleri ile akrabalık durumları da irdelenerek nüfus kayıtları ile karşılaştırma yapılarak birbirini teyit edip etmediği göz önüne alınarak toplanan delillere göre sonucu dahilinde karar vermek olmalıdır. Davacılar vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....
olmayıp ... adındaki bir kadın olduğunun tespit edilmesi nedeniyle, ...'nın kaydının düzeltilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulduğu anlaşılmıştır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesine göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzeltmeyi isteyen şahıslar ile resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır. Yasanın bu hükmüne göre Cumhuriyet Savcılarının dava açmaları ilgili resmi dairelerin gösterecekleri lüzum üzerine mümkündür. Mahkemece Nüfus Müdürlüğünce Cumhuriyet Savcılığına ihbarda bulunulduğu hususu da dikkate alınarak davaya devam edilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın esasına girilmeden reddine karar verilmesi, 2-Kaydının düzeltilmesi istenen ...'in kayden annesi görünen ... ölü olduğundan mirasçılarının; ve ayrıca gerçek anne olduğu iddia edilen ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydında anne ve babasının tespit edilerek nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, nüfus kaydında annesi ve babası olarak görünen kişilerin babaannesi ve dedesi olduğunu ileri sürerek, gerçekte annesi ve babası olan kişilerin tespiti ile kaydın düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece, davacının baba adı ... olarak düzeltilmişse de, adı geçen kişinin 29.08.1972 tarihinde vefat ettiği, davacının ise babasının ölümünden 471 gün sonra 15.12.1973 tarihinde doğduğu dosyada bulunan nüfus kayıtlarından anlaşılmaktadır....
ın aynı kişiler olduğunun tespitine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği belirlenmiştir. ... ve ...'ın aynı kişi olduğu kesinleşmiş mahkeme kararı ile de sabit olduğuna göre, aynı kişinin kaydının birinde ölü, diğerinde sağ olması yaşamın olağan akışına aykırıdır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, davacıya,...'ın nüfus kaydındaki ölüm şerhinin iptali için süre verilmek, bu işlemin iptalinden sonra ise doğum tarihi ve doğum yerine ilişkin kanıtlar toplanıp (ikinci tescilin iptali esas ise de kişinin yaşamını sürdürdüğü kayıt bırakılıp, işlem görmemiş kaydının iptali ile varsa mevcut işlemlerle ilgili bilgilerin bırakılan kayda aktarılması) mükerrer kayıt iptal edilerek bırakılan kayıttaki bilgilerin gerçeğine uygun olarak düzeltilmesine karar vermek olmalıdır. Açıklanan husular dikkate alınmadan yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....