ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/10/2020 NUMARASI : 2020/167 ESAS, 2020/43 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki nüfus kayıt tashihi davasının yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı kaydının düzeltilmesi istenen davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla 6100 sayılı HMK'nın 353 ve 356. Maddeleri uyarınca duruşmasız olarak ve aynı yasanın 355. maddesine göre istinaf sebepleriyle bağlı olarak dosya incelendi....
ın taşınmazı 1970 yılında haricen satın aldığından söz edildiği, oysa ki davacının 1964 doğumlu olduğu öte yandan dayanak kayıtlarında malikin soy isminin "..." tapu kaydında ise "..." yazıldığı belirlenmekle; 1-Davacıya ait anne-baba ve kardeşlerini gösterir nüfus aile kayıt örneği ile anne ve babasına ait nüfus aile kayıt örneklerinin getirtilmesi, 2-... oğlu ... ve ... oğlu ... isimli (doğum tarihi yazılmaksızın) başkaca bir kayıt bulunup bulunmadığının ... Merkez İlçe ile ... İlçe Nüfus Müdürlüklerinden sorulması, 3-Tescile dayanak belgeler ile tapu kaydındaki malikin soyisim farklılığın nereden kaynaklandığı, herhangi bir düzeltme yapılıp yapılmadığı hususlarının Tapu Sicil Müdürlüğünden sorularak gelecek bilgi ve belgelerin evrakına eklenmesi ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE,31.3.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. ... Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların ... kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-......
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer ... doğru olmayan kayıtlar, ilgililerince açılacak kayıt düzeltme davası ile ... durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı) Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi ... hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer ... bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının ... durumu yansıtmadığı, ... yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur....
in isminin nüfus kaydına göre "... oğlu ..." olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu nedenlede mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....
Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda miras bırakanla ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır. Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....
Nüfus Müdürlüğü 15.12.2006 günlü yazısında "..." adında bir şahsın nüfus kaydına rastlanılmadığını bildirmiştir. Bu durumda yapılan düzeltme, nüfus kaydı ile uyumlu olmayıp, baba adı ve soyadında farklılık oluşmuştur. Bu farklılığın nedeni araştırılmadan ve celişki giderilmeden yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 4.7.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden, davacının, babas...hanesinde kayıtlı iken 30.10.2014 tarihinde evlenerek bu haneden ayrılması üzerine Küçükşener soyadlı nüfus kaydının kapatıldığı anlaşıldığından; yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, davacının soyadının "..." olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekirken, kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı dikkate alınmadan düzeltme kararı verilmesi doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamış, hükmün 1.fıkrasının HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
KARAR Dava dilekçesinde ölüm tarihinin tespiti istenmiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir. Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden; ölüm tarihinin tespiti istenen ...Yada'nın, 403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun Geçici 1. maddesi uyarınca, 22.05.1964 tarihinde Türk Vatandaşlığını kaybetmesi üzerine nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır....