Kaydında düzeltme talep edilen taşınmazın kadastro tutanak içeriğinde .” isimli kişinin oğulları “. ve .”e bu yeri hibe etmesi nedeni ile taşınmasın . oğlu ... ve . adına tespit tescillerinin yapıldığının bildirilmesi ve dosya içerisinde bulunan nüfus kayıt örneklerine göre . oğlu. ve . isimli kişilerin bulunmadığının görülmesi ve davacının “.” isimli kişinin dedesi olduğunu, nüfus kayıt örnekleri celp edilen .” soy isimli kişilerin .’un resmi evliliğinden olan çocukları olduğu ve murisi babası ...’nin annesi . ve babası . arasında resmi evlilik bulunmadığından anne hanesine yazılması sebebi ile soyadlarının nüfus kayıtlarında .” olarak yazıldığının iddia edilmesine rağmen, davacıların nüfus kayıtları ile tapulama tutanağı içerisindeki açıklamalar arasında irtibatı sağlayacak incelme ve araştırma yapılmadan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, davacı ... ile diğer davacıların murisi ...'in nüfus kayıtlarında anne-baba ve kardeş bağı olmadığı, dava açıldıktan sonra ... İlçe Nüfus Müdürlüğünün 05.06.2015 tarih ve 15476 sayılı yazıları ekinde gönderilen Nüfus kayıt örneğine göre; davacı ... ve kardeşi ...'in anne ...'nin çocukları olarak nüfus kayıtlarında gerekli bağın kurulmuş olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda dava, davacı ... ve kardeşi ...'...
Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesine göre aynı konuda kayıt düzeltme davası bir kez açılabileceğinden adının değiştirilmesi istenen .... ile ilgili olarak daha önce mahkeme kararına dayanılarak herhangi bir düzeltme veya değiştirme işlemi yapılıp yapılmadığının ilgili Nüfus Müdürlüğünden sorularak alınacak cevapla birlikte ilgilinin meşruhatlı nüfus kayıt örneğinin çıkartılarak gönderilmesi istenip bu belgenin dosyasına konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, isim düzeltme isteminin kabulüne karar verilmiş, doğum tarihi düzeltilmesi istemi reddedilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda, davacı murisine ait 703 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarındaki nüfus bilgilerinin, nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Kaydında düzeltme yapılması istenen 703 parsel sayılı taşınmaz ... Köyü sınırları içinde bulunmaktadır. Nüfus müdürlüğünden yapılan araştırmada ... Köyü nüfusuna kayıtlı “... oğlu, ...”e ait nüfus kaydının bulunduğu anlaşılmıştır. Görülüyor ki, tapu kayıt maliki ...’in nüfusa kayıtlı olduğu yer ile taşınmazın sınırları içinde bulunduğu köy aynı değildir....
Türkiye'de Türk vatandaşlığına alınmasıyla 07.08.2006 tarihinde Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün oluru ile doğum tarihi tamamlama işlemi yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının babası ... 09.04.2005 tarihinde ölmüş olup, nüfus kaydı kapalı konumdadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre; ilgililer nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açmak hak ve yetkisine sahiptirler. Bir kimsenin ölmesi sonucu kaydı kapalı hale geleceğinden, bu kişilerle ilgili sadece tespit davası açılabileceği Yargıtay uygulamaları ile kabul edilmiştir. Davacı her ne kadar murisi ...'in nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiş ise de, çoğun içinde az da vardır ilkesinden hareketle, düzeltme davası içinde tespit isteminin de bulunduğu dikkate alınarak, nüfus kayıt düzeltme davalarının diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan; hakim doğru sicili oluşturmak zorundadır....
Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1-c maddesinde tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği düzenlenmiş olup buna göre tespit kararları ile nüfus idaresi doğrudan işlem tesis edemeyecek, ancak daha sonra açılacak kayıt iptali veya kayıt düzeltme davalarında ... bu tespit kararlarının karine teşkil edeceği belirtilmiştir....
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu Sicil Müdürlüğü de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Yukarıda açıklandığı üzere kayıt düzeltme davalarının amacı malikin tapuda yanlış ya da eksik yapılan kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına göre düzeltilmesidir. Eldeki davada mahkemece nüfus kayıtları tapu kayıtları getirtilmiş, nüfus müdürlüğünden araştırma yapılmış ise de tapu kayıtlarının dayanağı olan belgeler nüfusta isim düzeltme davalarına ilişkin ilamlar, veraset ilamları getirtilmemiştir....
Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse ... kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....