un davacının anne ve babası olmadığı, nüfus kayıtlarının "gerçek durumu" yansıtmadığı ve bu durumun daha baştan kütüğe geçirilirken bilindiği, buna göre açılan davanın nesebin reddi davası olmayıp, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olduğu, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talebi kabul görürse ancak o zaman davacının ...'un biyolojik babası olduğunu ileri sürebileceği gerekçesiyle davacı tarafından davalılar aleyhine açılan tescilin iptaline ilişkin davayla ilgili olarak mahkemenin görevsizliğine, görevsizlik kararı kesinleştiğinde, gerçek babanın ... ve gerçek annenin ... olduğuna dair babalık davasının işbu davadan tefrik edilerek mahkemenin ayrı bir esasına kaydedilmesine karar verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi ise, nüfus kayıtlarının davacının talebi gibi düzeltilebilmesi için öncelikle gerçek anne-babanın, dolayısı ile soybağının tespit edilmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77 sayılı kararı) Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....
Buna karşılık, nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur (TKM 39. md, Nüfus Hizmetleri Kanunu 11.md). İşte bu noktalarda, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Erzurum Aile ve Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nesebin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağına ilişkin olduğu, bu nedenle aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir Aile Mahkemesi ise, talebin nesebin düzeltilmesi davası değil hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda , davalıların murisleri ...,...'un gerçekte annesinin ... olduğu halde nüfus kaydına babalarının resmi nikahlı eski eşi ...'ın çocukları olarak kaydettirmesi nedeniyle nüfus kaydının düzeltilmesini talep edilmiştir....
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı Nüfus Müdürlüğü arasındaki davada ........
Somut olayda istek niteliği itibarıyla bir nesep davası olmayıp, yanlış ve yanıltıcı beyanla nüfus kütüğüne hatalı yazılan anne adının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/11/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
Nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Somut olayda istem, nüfus kaydında yazılı baba adı değişmemek kaydıyla, yanlış beyana dayalı olarak yazılan anne adının değiştirilmesi istemine yöneliktir. Dava, soybağına ilişkin değildir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinden kaynaklanmayan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Soybağı ve Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine dayalı gerçek dışı beyana dayalı ana adı kaydının düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Annenin çocuğu ben doğurmadım iddiası kayıt düzeltilmesine ilişkin olup gerçek dışı ana kaydının düzeltilmesi bir soybağı davası ile değil de, nüfus kaydının düzeltilmesi davası sonucunda alınacak hükümle sağlanır. Açıklanan nedenlerle davaya bakma görevi Yüksek Yargıtay 18. Hukuk Dairesine ait ise de, 18. Hukuk Dairesince 07.05.2009 tarihinde görevsizlik kararı verildiğinden, görevli dairenin saptanması açısından dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.09.06.2010(Çrş)...