, İsmet Yazıcı'nın ölmüş olması nedeniyle mirasçıları olarak yanlış olan bu nüfus kaydının düzeltilmesini talep ve dava etmişler, İstanbul Anadolu 13....
, çocuklarının nüfus kayıtlarının hatalı olarak yazılması sebebiyle sosyal hayatta çeşitli zorluklarla karşılaştıklarını beyan ederek, T7 ve T6'ın nüfus kayıtlarının düzeltilmesini talep etmişlerdir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2020 NUMARASI : 2020/268 ESAS, 2020/263 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2020 NUMARASI : 2020/268 ESAS, 2020/263 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : İstinaf yoluna başvuran davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/492- 2019/83 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2021 NUMARASI : 2021/769 E, 2021/1047 K DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : Antalya 3....
Bu sebeple davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır...” Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi uyarınca çocukla ana arasındaki soybağı doğumla kurulduğundan, davalının biyolojik annesinin T1 olmadığının tespiti ile yetinilmesi, kişinin nüfus kayıtlarında anne hanesi boş bırakılamayacağından, doğrudur. Gerçek anne de tespit edilemediğinden ve davacılar mevcut kayıttan miras hükümleri gereği etkileneceğinden tespit hükmü kurulması bu aşamada yeterli olduğundan mahkemece verilen tespit kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....
in annesinin 1907 doğumlu ... olarak kayıtlara geçtiği yine aynı müdürlük tarafından verilen 05.07.1951 günlü Tabiiyet Beyannamesinde de ana adının ... olarak gösterildiği, Bulgaristan resmi makamlarından getirtilip tercüme edilen ... ... (... ...) adındaki kişinin ana adının ... olarak yazıldığı ve 05.06.1925 tarihinde Bulgaristan'ın Novi Pazar İlçesinde doğduğunun belirtildiği, ancak bu doğum belgesinde yazılı olan ...'nın ikinci bir adının bulunup bulunmadığı, ...'nın ... olarak da bilinip bilinmediği, daha doğrusu ...'nın kimliği konusunda açıklayıcı bir bilginin yer almadığı gibi dinlenen tanıkların yaşları itibarıyla görgüye dayalı bir bilgilerinin bulunmasının imkansız olduğu, salt duyuma dayalı bilgilerini beyan ettikleri, bu bilgilerin de gerçekle ne kadar bağdaştığının saptanamadığı anlaşılmaktadır. Davada ana adının ... olarak düzeltilmesi istenen ... ...'nın Türkiye'ye geldiği 1951 yılından itibaren tüm resmi kayıtlarda kararlı bir şekilde ana adı olarak ...'...
ın nüfus kayıtlarında ... olan anne adının ... olarak düzeltilmesini istemiş; mahkemece, nüfus kaydının düzeltilmesi davası genel olarak genetik anneye, anne olduğunu iddia eden kadına yahut genetik anne olmadığı halde nüfusta çocuğun annesi olarak gözüken kadına ve ana adının yanlış yazıldığını düşünen çocuğa verilmiş bir hak olduğu, Türk Medeni Kanunu'nun 27. ve 5490 sayılı Kanun'un 36 maddeleri gereğince kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın hak sahibi tarafından sağlığında kullanılmaması halinde bu hakkın mirasçılarına geçmeyeceği gözetilerek davacının anneannesinin adının düzeltilmesini talep ettiği, davacının bu davayı açma ehliyeti bulunmadığı gibi ölü kişilerin nüfus kayıtlarında herhangi bir değişiklik yapılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istemine yöneliktir....
(HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından) Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kendiliğinden kurulur ve tesisi için herhangi bir hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Ankara 24 Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....