Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382. maddesinde ad ve soyadı düzeltilmesi işlerinin çekişmesiz yargı kapsamında bulunduğu, 383. maddesinde ise çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı takdirde sulh hukuk mahkemesi olduğu, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde de nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlandığından; mahkemece, davanın asliye hukuk mahkemesinin görevi kapsamında bulunduğu dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi yerine işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2021 NUMARASI : 2020/372 ESAS, 2021/97 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı vekilince yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 353. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 03/06/1994 doğumlu olup, Eyüp T3nde "Merve" ismi ile kayıtlı olduğunu, kendisine Merve isminin doğumuyla birlikte ailesi tarafından verildiğini, müvekkilinin yaklaşık 3 yıldır cinsiyet geçiş sürecinde olduğunu, kendinin bedeni ve manevi varlığında meydana gelen değişimler sonucu, müvekkilinin hiçbir zaman benimseyemediği Merve isminin kişiliği...
Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....
İlk derece mahkemesince, isim ve soy isim değişikliği hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu ve mirasçıları tarafından kullanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. TMK'nın 27. maddesi, haklı bir sebebi varlığı halinde ismin değişmesine ve bu değişikliğin nüfus siciline kaydedilmesine imkan vermekte ise de, kişiye sıkı sıkıya bağlı olan bu hakkı ancak kişinin kendisi kullanabilir. Nüfus Hizmetleri Kanununun 14/1 maddesine göre, nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soy bağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeni ile bir kaydın üzerinde işlem yapılmaz hale getirilmesidir. Hukuk Genel Kurulunca ölüm ile kayıt kapatıldıktan sonra mahkeme kararı ile söz konusu kayıtta değişiklik yapılamayacağı ilke olarak benimsenmiştir....
Ad değişikliği hâlinde, nüfus müdürlüğü bu kişinin çocuklarının baba veya ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eşin ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir. c) Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder. (2) Kişilerin başkasına ait kaydı kullandıklarına ilişkin başvurular Bakanlıkça incelenip sonuçlandırılır. " şeklinde hüküm altına alınmıştır. Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar, diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim taleple bağlı kalmayarak re'sen (kendiliğinden) de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek durumundadır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davalarında amaç kişinin gerçek doğum tarihinin yıl, ay ve gün olarak belirlenip düzeltilmesidir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 s....
Dosyadaki mevcut delillerden tapu kaydında ismi ve baba adının düzeltilmesi istenen kişi ile davacının murisinin aynı kişi olduğu, bu tür istemlerde tapu kaydındaki yanlış yazımların nüfus kayıtlarına göre düzeltilmesi gerektiğinden davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.04.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İlk derece mahkemesince; dinlenen tanık beyanları ve toplanan deliller dikkate alındığında davacının çevresinde Mehmet olarak tanındığından bahisle ad değişikliği talebinin kabulü ile adının Mehmet olarak değiştirilmesine, soyadı değişikliğine ilişkin talebi bakımından ise talebinin değişken olması ve çevresinde talep edilen soyadı ile tanındığı kanaatine varılmadığından soyadı değişikliği talebinin reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı, kayden soyadı Uluğ'u kullanan ve akrabası olmayan kişiler bulunduğu, bu durumun kendisini rahatsız ettiği, Mehmet Uluğ adında tanımadığı ancak hakkında icra takibi yapılan kişilerin tebligatlarının kendisine geldiği ve mağduriyetine sebep olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, nüfus kaydındaki ad ve soyadın değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı tarafın adının değiştirilmesine ilişkin talebi kabul edilmiş ve istinaf kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle kesinleşmiştir....
Türk Medeni Kanununun 187. maddesinde kadının, evlenmekle kocasının soyadını alacağı ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabileceği hükme bağlandığından, evli kadının evlilik soyadının iptali isteminin bu gerekçe ile reddi yerine; 2525 sayılı Kanunun 3. ve Soyadı Tüzüğünün 7. maddelerinde "yabancı ırk ve nüfus adları soyadı olarak kullanılamaz" yine Soyadı Tüzüğünün 5. maddesinde de "yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır" hükümlerine yer verildiği gerekçesi ile davacının değiştirmek istediği soyadının anılan Yasa ve Tüzük hükümlerine aykırılığından reddedilmesi doğru değil ise de, sonucu itibari ile doğru olan kararın gerekçe değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/03/2021 NUMARASI : 2020/6 ESAS - 2021/101 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; "Davacı vekili"nin istinaf başvurusu üzerine Düzce 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/6 Esas - 2021/101 Karar sayılı kararı ile dava dosyası incelendi....
Anayasa Mahkemesi tarafından 30.03.2012 tarih ve 2011/34 Esas 2012/48 Karar sayılı kararı ile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki “Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir.” biçimindeki birinci cümlesinin, Anayasayasa aykırılığı nedeniyle iptaline karar verilmiştir. "Ad, soyadı, cinsiyet, doğum kaydı gibi kişilere ait kimlik bilgileri ve aile bağlarıyla ilgili bilgiler vazgeçilmez, devredilmez, feragat edilmez, kişiye sıkı surette bağlı kişilik hakları kapsamındadır....