WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'nin 06/02/2018 tarih, 2017/1130 Esas, 2018/81 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, 17/12/2016 doğumlu Atlas Ege'nin velayetinin müvekkiline verildiğini, davalı Batuhan'ın ortak çocuğu 1 yaşında iken bir kez gördüğünü, sonrasında arayıp sormadığını, ortak çocuğun 5 yaşında olup davalı Batuhan ve ailesinden hiç kimseyi tanımadığını, 2022 yılında okula başlayacak olan ortak çocuğun annesinin soyadı ile kendi soyadının farklı olması sebebiyle sosyal ve psikolojik yönden olumsuz etkileneceğinin açık olduğunu belirterek ortak çocuğun soyadının annesinin Köse olan soyadı ile değiştirilmesini istemiştir....

Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda; Mahkemece tüm delillerin toplandığı, çocuğun soyadının anne soyadı ile değiştirilmesinde üstün yararı bulunduğu hususu ispatlandığından davanın kabulüne ilişkin verilen kararda herhangi bir isabetsizlik yoktur. Sonuç olarak;İlk Derece Mahkemesinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalı tarafın istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Somut olayda, velâyet hakkına sahip davacı anne kendi soyadı ile çocuğun soyadının farklı olmasının çocuğu olumsuz şekilde etkilediğini ileri sürmüş ve çocuğun soyadının bekarlık soyadı olan "Unakıtan" ile değiştirilmesini talep etmiş ise de; dosya kapsamından anlaşıldığı üzere, davacı annenin çocuğun soyadının bekarlık soyadı ile değiştirilmesini haklı ve meşru nedenlerle ispatlayamadığı gibi çocuğun üstün yararı bulunduğunu da kanıtlayamamıştır. Davacı anne tarafından açılan kişisel ilişkinin kaldırılması davasının kapsamı ve bu dosyada alınan uzman raporu ile eldeki dosya kapsamı değerlendirildiğinde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. VI....

    Velayet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velayet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velayet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği (TMK m. 27) dikkate alındığında, Anayasa Mahkemesinin benzer olaylarda verdiği hak ihlaline ilişkin kararları ve uygulamaya yönelik Yargıtay kararları da gözetilerek, davanın...

    Dava evlilik dışında doğmuş, babayla soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesiyle kurulmuş ve babanın soyadını bu şekilde almış çocukların soyadının anne ve babanın velayet hakkı kapsamında annenin evlenmeden önceki soyadı ile değiştirilmesi talebine ilişkindir ve anne ve babanın velayet hakkı kapsamında açtığı bir davadır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen Kadir ve Baran ergin kişi değil, çocuktur ve davacı anne ve babanın velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik dışında doğmuş olup baba ile soybağı anne ve babanın sonradan evlenmesiyle kurulan ve çocuğun anne ve babanın sonradan evlenmesiyle kazandığı soyadının, davacı annesinin kızlık soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır....

    İLdeki dava ile, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" annenin bekarlık soyadı ile değiştirilmesi talep edilmektedir ve dava velayete sahip olan anne tarafından açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ergin kişi değil, çocuktur. O halde, göreve ilişkin ön sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının, velayeti kullanma hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir. Ancak soyadından, öncelikle ve ilk bakışta kişinin nüfus kütüğüne yazılmış soyadı anlaşıldığına göre, bundan önce, kişisel durum sicillerinin niteliği ve bu sicillerde yapılacak düzeltmelerle ilgili hükümlere kısaca değinmekte yarar vardır....

      soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararının uygun olacağı hususunun ispat edildiği anlaşılmaktadır....

      Çocuğun üstün yararı gereği, velayetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda, davacı, dava konusu müşterek çocukların soyadı farklılığının okulda alay konusu olduğunu, çocukların babalarının soyadını kullanmadıklarını, ileride asker olmayı istediklerini ve davalı babanın babası hakkında mevcut fetö yargılamasının çocukların geleceklerini olumsuz etkileyeceğini, çocukların babalarıyla görüşmek istemediğini, soyadlarını değiştirmek için baskı yaptıklarını, davalı babanın çocuklara madden ve manen destek olmadığını ileri sürmüş, idrak çağında bulunan ortak çocuklar annesinin soyadını kullanmak istediğini belirtmiştir....

      Çocuğun üstün yararı gereği, velayetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda, davacı, dava konusu müşterek çocukların soyadı farklılığının okulda alay konusu olduğunu, çocukların babalarının soyadını kullanmadıklarını, ileride asker olmayı istediklerini ve davalı babanın babası hakkında mevcut fetö yargılamasının çocukların geleceklerini olumsuz etkileyeceğini, çocukların babalarıyla görüşmek istemediğini, soyadlarını değiştirmek için baskı yaptıklarını, davalı babanın çocuklara madden ve manen destek olmadığını ileri sürmüş, idrak çağında bulunan ortak çocuklar annesinin soyadını kullanmak istediğini belirtmiştir....

      Bu maddenin iptalinden önce anne ve babanın sonradan evlenmesi (Türk Medeni Kanununun 292. maddesi) ya da aynı Kanunun 27. maddesine bağlı haklı nedenlerden dolayı soyadının değiştirilmesi halleri dışında çocuğun babanın soyadını alma imkanı bulunmamaktaydı. Yukarıdaki açıklamalar ışığında bir çocuğa soyadı verilmesi için o çocuğun doğum tarihinde annesi ile babasının evli olup olmadığına bakmak gerekir. Doğum gününde anne ve baba evli ise çocuk babanın, diğer bir anlatımla ailenin soyadını alacaktır. Çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra, onun soyadını velayet hakkına vs. nedenlere dayanarak değiştirmek Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün değildir. Ancak çocuk, ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulların varlığı halinde soyadını her zaman değiştirmek hakkına sahiptir. Velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır....

        UYAP Entegrasyonu